TEKİRDAĞ'ın Saray ilçesinde, sağanak yağmur nedeniyle askeri aracın dereye düşmesi sonucu akıntıya kapılan topçu onbaşı 21 yaşındaki Sefa Parhan'ın şehit olduğu haberi, İzmir'in Çiğli İlçesi'ndeki baba evine ateş düşürdü. Terhisine 17 gün kalan, Şanlıurfa nüfusuna kayıtlı olan şehidin, AK Parti Çiğli Gençlik Kolları Teşkilat Başkanı Fehmi Parhan'ın kardeşi olduğu öğrenildi.

Tekirdağ'ın Saray ilçesindeki Galata Deresi sağanak yağmur nedeniyle taştı. Derenin karşısında mahsur kalanlar polisten yardım istedi. Polis ekipleri de askerden yardım isteyerek mahsur kalanları kurtarmaya gitti. Bu sırada polis ve askerlerin bulunduğu zırhlı askeri araç Kiremithaneler Mevkii'nde devrilerek dereye düştü. Akıntıya kapılan araçtaki 3 asker, 2 polis ve 1 sivil, kendi çabaları ve çevreden yetişenler tarafından kurtarıldı. Kayıp askeri bulmak için dünden itibaren bölgeye sevk edilen AFAD, UMKE, İl Emniyet Müdürlüğü Deniz Polisi Sualtı ekibi ve itfaiye ekipleri arama çalışması başlattı. Gece ara verilen arama çalışmalarına bu sabah erken saatlerden itibaren yeniden başlandı. Askeri aracın sel sularına kapıldığı yere yaklaşık 500 metre uzaklıkta, şehit olduğu belirlenen Sefa Parhan'ın cansız bedenine ulaşıldı.

Parhan'ın şehit haberi İzmir'in Çiğli İlçesi'ndeki ailesine verildi. Acı haberi askeri yetkililer sağlık ekipleri eşliğinde verdi. Gözyaşına boğulan aile, evlatlarının cenazesini almak için Tekirdağ'a doğru yola çıktı.

Ağabeyi AK Parti Çiğli Gençlik Kolları Teşkilat Başkanı Fehmi Parhan ile birlikte bina otomasyon sistemleri üzerine bir firmayı işleten bekar olan şehidin cenazesi yarın Karşıyaka Beşikçioğlu Camii'nde cuma namazından sonra toprağa verilecek.

SELE KAPILAN ARAÇTA BULUNAN AKSOY:HERKES BİR YERLERE TUTUNTU

Tekirdağ Saray'da topçu onbaşı Sefa Parhan'ın sele kapılarak şehit olduğu araçta bulunan ilçede emlakçılık yapan 26 yaşındaki Murat Aksoy, yaşadıkları hayatta kalma mücadelesini anlattı. Çerkezköy Devlet Hastanesi'ndeki kontrolünden sonra taburcu edilen Aksoy, ölümle burun buruna geldiğini, çok korktuğunu söyledi. Aksoy, şunları anlattı:

"Çok yağış oldu, dereler taştı. Sonra askerler ve polisler vardı. Derenin karşısındaki yolda yardım isteyenler vardı. Sel suları dere yolunun üzerinden aktığı için mahsur kalmışlardı. Daha sonra zırhlı personel taşıyıcı aracı geldi. Mahsur kalanları kurtarmak için 4 asker, 2 polis ve ben araca bindik. Araçla karşıya geçerken sol taraftan beton gibi bir yere çarptığımızı hissettim. Çarpmadan sonra araç sel sularında sürüklenmeye başladı. Biz dere sularına kapıldık ve su aldığını fark ettik. Aracın üst kapağı açıktı 400 metre sürüklendikten sonra oradan dışarı çıktık. Açık olmasaydı hepimiz boğulurduk. Sağ tarafa doğru yattığında biz de kapaktan dışarı çıktık. Hemen atladık içinden, akıntıya kapıldık. Bazıları çok su yuttu, bir yerlere tutunmaya çalıştık. 1-2 defa dalıp çıktım ve sığ bir noktaya geldim. Ayağa kalkıp kendimi sabitlemeye çalıştım. Üzerimdeki montu çıkardım herkes o anda bir yerlere tutundu."

'BEN YÜZME BİLMİYORUM' DİYORDU

Sel sularına kapılan askerin bir ağaca tutunduğunu bir süre sonra gözden kaybolduğunu anlatan Aksoy şunları söyledi:

"İki asker iki ağaç vardı derenin ortasında ona tutundular. Kepçe ve halatla yardım edip bizi kurtarmaya çalıştılar. Beklediğimiz sırada askerin sesini duydum, 'Ben yüzme bilmiyorum' diyordu. Sonra gitti, diğer asker arkadaşı da arkasından 'Gitti' diye bağırdı. Asker gözden kayboldu. AFAD ve polis ekipleri botla nehre girip bizi kurtardılar. Kurtarma sırasında bile çok zorlandılar, akıntı vardı. O askerimiz bir yerlerde tutunmuştur diye umuyordum. Ben o an ölümle burun buruna geldiğimi hissettim. Suya battığımda öleceğimi zannettim. Kendimi toparlayınca kurtuldum diye düşündüm. Çok farklı bir duyguydu, bir anlık boşlukla bir anda sele kapılabilirdim. Yüzerek geçmek bile aklıma geldi ama akıntı çoktu. Sonra bot gelip kurtardılar."