İSTANBUL

Bir zamanlar İstanbul'da kültür ve sanatın kalbinin attığı merkezin son durumuna ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan AKM Müdürü Cahit Koca, binanın duvarlarının döküldüğünü, kolon ve kirişlerindeki demirler çürüdüğü için dokunulduğunda toz halini aldığını söyledi.

Koca, binanın temelinin atılmasının 1946'ya dayandığını belirterek, "Bina 1969'larda faaliyete geçmiş. Faaliyete geçtikten sonra 1970 yılında bir yangın çıkıyor. Yangından sonra AKM'nin tadilatı, 8 yıl sürüyor. Yani o 8 yıl içerisinde sanat kuruluşlarının hepsi dışarıda. Daha sonra 2008 yılında, 2010 Kültür Başkenti Ajansı tarafından restore edilecekti. Fakat çeşitli nedenlerden ötürü yapılamadı. Yapılamayışının çeşitli nedenleri var ama bunların en büyük nedenlerinden biri, binanın gerçekten kullanım tarihi bitmiştir. Çünkü üniversiteden yapılan raporda da artık bu binanın demirlerinin, kolonlarının ve yeterlilik açısından İstanbul gibi metropol bir şehirde bu kültür merkezinin yeterli olmadığını gördük. Hem yeterlilik açısından hem kullanım açısından belki 1960'larda, 1950'lerde iyi bir binaydı fakat günümüzün şartlarına göre yeterli olmayan bir bina." dedi.

AKM'nin konumuna işaret eden Koca, şunları aktardı:

"Gerek bakanımız, gerek başbakanımız, gerek İstanbul sevdalısı olan sayın Cumhurbaşkanımız, Taksim Meydanı'nda çok güzel bir kültür merkezi yapılacağını defalarca anlatmışlardır. Fakat bazı grupların 'yok AVM ya da cami olacak' dedikoduları var. Allah nasip ederse son noktaya geldi. Nasip olursa yine Pazartesi günü Haliç Kongre Merkezi'nde nasıl bir kültür merkezinin olacağını sayın Cumhurbaşkanımızın kendileri vatandaşlarımıza takdim edecektir. Bu arada bu binanın yeniden restore edilmesi söz konusu değildir. Yani binanın yapımı ile ilgili sayın bakanımız sağ olsun büyük emek sarf etti. Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımız, bu konuda dirayet gösterdiler. Evet İstanbul çok önemli, kültür çok önemli, kültüre ve sanat çok değer veren Bakanımız, Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız. İstanbul sevdalısı Cumhurbaşkanımız'ın gönlünde yatan bir kültür merkezinin tanıtımı Allah nasip ederse Pazartesi günü sunulacak. Son teknoloji, son sistem ve kullanım alanı daha büyük ve geniş olan bir kültür merkezi düşünülüyor."

Cahit Koca, ivedilikle binanın yıkılması ve yeni binanın yapımına başlanması gerektiğini kaydetti.

AKM'nin tarihçesi

AKM'nin, 1946'da tiyatro binası olarak projelendirilerek inşaatına başlandı

Mimar August Perret tarafından Taksim Meydanı'nda, 1946'da tiyatro binası olarak projelendirilerek inşaatına başlanan merkez, 1969'da İstanbul Kültür Sarayı adıyla hizmete açıldı. 1970'te bir oyun sırasında çıkan yangın sonucu kullanılamaz hale gelen bina, onarımların ardından 1977'de yeniden sanatseverlerle buluştu.

Koruma kurulu kararıyla binanın bulunduğu alan 1993'te "kentsel sit alanı", bina da 1999'da "korunması gerekli kültür varlığı" olarak tescil edildi.

Kültür ve Turizm Bakanlığının talebiyle Sakarya Üniversitesi'nin 2007 tarihinde hazırladığı binanın betonarme taşıyıcı sisteminin dayanımı hakkındaki raporda, binanın takviye edilmesi gerektiği belirtildi.

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından imzalanan protokol çerçevesinde 2009'da tamirat ve tadilat işi ihalesi yapıldı. Yapılacak işler, kurul tarafından da onaylanmasına rağmen İstanbul 9. İdare Mahkemesi, aynı yıl içinde, dava konusu Koruma Kurulu Kararı'nın ve eki avan projenin iptaline karar verdi.

Bunun üzerine, merkezin mevcut hali ile korunması, sadece güçlendirme, tamirat ve tadilat yapılmasına ilişkin projeler hazırlandı. Bakanlıkça 2012'de, "İstanbul Atatürk Kültür Merkezi Güçlendirme, Tadilat ve Tamirat İşleri" işinin ihalesi gerçekleştirildi.

Binada söküm işleri tamamlandıktan sonra, İTÜ İnşaat Fakültesince yapılan inceleme sonucu tahribatın beklenenin üzerinde olduğu raporu sonrasında, 23 Mayıs 2013 tarih ve 101321 sayılı Bakanlık Makamı oluru ile binanın tadilat işleminin durdurulmasına karar verildi.

AKM'nin çürüyen kolon ve kirişleri tehlike oluşturuyor

Kapılarını 2008'de kapatan AKM'nin son halini AA ekibi görüntüledi. Yetkililerden alınan bilgiye göre; güçlendirme, tadilat ve tamirat işi kapsamında ilk iş olarak yapılan söküm (iç ve dış kaplama malzemelerinin sökülmesi) işleminden sonra, binada yıllar içinde oluşan tahribat ortaya çıktı.

AA tarafından çekilen görüntülerde bu tahribat net bir şekilde görülüyor. Kiriş ve kolonlarında ufalanmalar, kullanılan demirlerin çürümesi, dolayısıyla parça parça ele geldiği, zemin ve tavanlarda delikler oluştuğu gözleniyor. Zeminin hemen her yerinde duvar ve tavandan dökülen beton parçaları ve kum olduğu dikkati çekiyor.

1970'li yıllarda yapıldığı düşünülen güçlendirmede, büyütülmeye çalışılan kolonlar mevcut kolona bağlanmadığı ve var olan demirlere sabitlenmediği için demir uçları açıkta duruyor. Bunun da binanın yükünü taşımak yerine fazladan yük getirdiği ifade ediliyor.