Süper Lig’de 2008- 2009 sezonunda Hacettepe Spor Kulübü’nde oynayan, son olarak geçen sezon Bölgesel Amatör Lig’deki Bursa Yıldırımspor’da kaptanlık yapan Cevher Toktaş (33), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı günü oğlu Kasım’ı (5) öksürük ve yüksek ateş şikayeti ile Dörtçelik Çocuk Hastanesine götürdü. Doktorun muayene ettiği Kasım, korona virüs şüphesiyle hastaneye yatırıldı. Cevher Toktaş, doktorlara haber verip refakatçı olarak yanında kaldığı oğlunun fenalaştığını söyledi. Yoğun Bakım Ünitesi’ne alınan Kasım Toktaş, yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Ölüm raporunda ’nefes yetersizliği’ yazılan Kasım, 24 Nisan’da Hamitler Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Kasım Toktaş’ın ölümünün üzerinden 12 gün geçtikten sonra Cevher Toktaş karakola giderek, oğlunu kendisinin öldürdüğünü söyledi. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro ekiplerince ifadesi alınan Toktaş, oğlunu sevmediğini, sinir krizi geçirip yastıkla boğduğunu öne sürdü. Toktaş emniyetteki ifadesinde, "Oğlumun yanında refakatçi olarak kaldığım sırada sinir krizi geçirdim. Yatakta yatmakta olan oğlumun yüzüne yastık bastırdım, sonra doktorlara seslendim. Onlar da gelip muayene ederek, yoğun bakıma aldılar. 2 saat sonra oğlumun ölüm haberi aldım. Cenazesini ertesi gün Hamitler Mezarlığı’nda toprağa verdik. Herkes oğlumun hastalıktan dolayı öldüğünü düşünüyor. Yaşadıklarım gözümün önünden gitmedi. Polise gittim. Kasım’ı hiç sevmedim. Sevmediğim için öldürdüğümü düşünüyorum" dedi.
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Cevher Toktaş, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Bursa Adli Tıp Kurumunda küçük Kasım’ın bedeninden alınan numuneler incelendi ancak ölüm nedeni belirlenemedi. Bunun üzerine soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı, Kasım’ın kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için dosya ve örneklerin İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine ve rapor alınmasına karar verdi. İstanbul Adli Tıp İhtisas Dairesinde hazırlanan raporda imzası bulunan doktorlar, Bursa Adli Tıp Kurumunun raporu ve minik Kasım’dan vücudundan alınan bulguların yeniden incelemeleri sonucunda, ölümün hastanede verilen ilaç veya uygulanan tedavi kaynaklı olmadığını, Kasım’ın nefes alamaması nedeniyle ’boğularak’ öldüğüne oybirliği ile karar verdi.
Bursa 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesinde hakkında ’altsoydan akrabayı kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan Cevher Toktaş’ın yargılanmasına bugün başlandı. Cevher Toktaş duruşmaya Bursa E Tipi Cezaevinden SEGBİS’le katılırken, Cevher Toktaş’ın babası Rıfat Toktaş, annesi Semra Toktaş, sanık avukatı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının avukatı salonda hazır bulundu. Mahkemede savunma yapması için söz verilen Cevher Toktaş, "Bir şey demeyeceğim. Savunma yapmayacağım. Avukatım yapsın" dedi.
Sanık avukatı Fırat Can Güngör, müvekkilinin öz oğlunu öldürmesini gerektirecek bir nedene sahip olmadığını, oğlu hasta olmasına rağmen bir süre hastaneye götürmemesi nedeniyle öldükten sonra kendisini suçladığını ve bu nedenle tahliyesini istediklerini belirtti.
Tanık olarak dinlenen sanığın babası Rıfat Toktaş, "Oğlumun böyle bir şey yapacağına inanmıyorum. Torunumun ilaç alerjisi nedeniyle hayatını kaybettiğini düşünüyorum. İlk günden beri bunu savunuyorum. Oğlumun böyle bir şeyi yapmasına ihtimal yok. Karıncayı incitmeyen çocuk kendi canını nasıl öldürebilir. Oğlum baskı altında kaldı. Hanımı da söylemiş, ’Başkalarını hastaneye götürdün, çocuğunu götürmedin’ diye. Bu da onu etkiledi. Oğlum çocuğunun ölümünden dolayı kendisine ceza vermek istiyor" diye konuştu.
Sanığın annesi Semra Toktaş, "Öyle iyi bir babaydı. O an kendisini suçlu hissettiği için öyle davrandı herhalde. Oğlumun böyle bir şey yapacağına inanmıyorum. O çocuklarını çok severdi" dedi.
Cumhuriyet savcısı, bazı hastane personeli ile olayda hayatını kaybeden Kasım Toktaş’ın İstanbul’daki annesinin SEGBİS’le dinlenmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, eksik evrakların tamamlanmasına, olay günü maktul Kasım Toktaş’a müdahalede bulunan doktor ve hemşerilerin tanık olarak dinlenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.