ANKARA

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki eylemlere ilişkin davada, aralarında eski alay komutanları Muhsin Kutsi Barış ve Muhammet Tanju Poshor'un da bulunduğu 521 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada, eski astsubay Tuncer Eren savunma yaptı.

Amirlerince 13 Temmuz 2016'da kısa süre içinde alarm verilerek eğitim yapılacağının söylendiğini, bu kapsamda personel listelerinin hazırlandığını bildiren sanık Eren, eğitimin amacının Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne yapılacak olası bir saldırıda personelin ne kadar sürede kışlada hazır hale geçebileceğinin ölçülmesi olduğunu aktardı.

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da mesainin ardından evine gittiğini anlatan Eren, akşam saatlerinde daha önceden oluşturulmuş WhatsApp grubundan "alarm" mesajının atıldığını, bunun üzerine görev yeri olan Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'na gittiğini ifade etti.

Alayda, silahını alarak beklemeye başladığını anlatan Eren, bir süre sonra eski binbaşı Osman Koltarla'nın, "Alay komutanı terör saldırısı var diyor. Cep telefonlarınızı bırakın." sözleri üzerine askerlerin telefonlarının toplandığını, eşi ile görüşebilmek için kendisinin telefonunu yanına aldığını kaydetti.

Yapılan içtimada, sanık Koltarla'nın gelerek, "Telsizden bir anons yapıldı, ülkede yaşanan karışıklıklardan dolayı sıkıyönetim ilan edilmiş. Neler olduğunu ben de bilmiyorum. Kanunsuz bir işe karışmayın." ifadelerini kullandığını söyleyen Eren, gece yarısından sonra da otobüslere bindirilerek Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Oran lojmanlarına götürüldüklerini bildirdi.

Burada bir süre bekledikten sonra Koltarla'nın, "Burada kanunsuz işler oluyor." diyerek birliğe dönmeleri emri verdiğini beyan eden sanık Eren, "O gece ben kanunsuz bir emir almadım. Terör saldırısı olduğu söylendiğinden amirlerime güvenmekten başka da bir şey yapmadım. Hain girişimi öğrenir öğrenmez silah ve teçhizatımdan arındım. Asla suç işlemek kastım yoktur. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum." savunmasını yaptı.

Darbe girişimi olduğunu anlamamış

Savunma yapan eski astsubay Mustafa Çakıroğlu, olay haftası alayda eğitim amaçlı alarm verileceğinin söylendiğini, arabasını tamir edilmesi için servise bıraktığından 15 Temmuz günü verilecek olası alarmda eğitime geç kalmamak için mesaiden ayrılmadığını anlattı.

Saat 22.57'de sanık Koltarla tarafından alarm mesajının verildiğini, kışlaya gelen personele silah ve mühimmat dağıtımı yapıldığını anlatan Çakıroğlu, daha sonra yapılan içtimada eski binbaşı Koltarla'nın, terör saldırısı olduğu ve "Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koyduğunun" açıklanmasından sonra otobüsle kışladan ayrıldıklarını anlattı.

Koltarla'nın açıklamalarından darbe girişimini anlamadığını bildiren Çakıroğlu, gittikleri MSB Oran lojmanlarında kanun dışı bir işe karışmadığını öne sürdü. Sabaha karşı Muhafız Alayına döndüklerini anlatan sanık Çakıroğlu, iddianamede yer alan TRT baskınına katılan darbecilere destek vermeleri hususunun da doğru olmadığını iddia etti.

Üzerine atılı olan "FETÖ üyeliği" suçlamasını da kabul etmediğini belirten Çakıroğlu, mahkeme heyetinden beraat talebinde bulundu.

Davanın görülmesine devam ediliyor.