AA muhabirinin Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgilere göre, Marmara Bölgesi'nde hazirandaki toplam yağış miktarının uzun yıllar ortalaması 41,5 milimetre olarak gerçekleşti. Bölgeye geçen yıl haziranda 65 milimetre, bu senenin aynı ayında ise 49 milimetre yağış düştü.

Bölgede bu hazirandaki yağışlar uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 18 artarken, geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 25 azaldı.

İstanbul Aydın Üniversitesi Anadolu BİL Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı ve Meteoroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Güven Özdemir, AA muhabirine, Türkiye genelinde haziranda yağışların normaline ve geçen yılın aynı dönemine göre arttığını söyledi.

Marmara Bölgesi'nde ise geçen ay yağışların normaline göre arttığını, 2021'in aynı dönemine göre ise azaldığını belirten Özdemir, "Geçen yılın aynı dönemine göre yağışların azalması iklim krizinin olumsuz etkilerini bariz olarak göstermektedir. Yağışların bir önceki yıla göre yüzde 25 azalması tesadüf değildir." diye konuştu.

Özdemir, haziranda yurdun kuzey bölgelerinin tamamı, Ege Bölgesi'nin ve İç Anadolu Bölgesi'nin kuzey kısımlarının yağış aldığını anlatarak, şöyle devam etti:

"8-15 Haziran döneminde yurdumuzun birçok bölgesi yağış aldı. Yerel olarak yağışlar bazı bölgelerde gün boyu devam ederken, bazı bölgelerde 'kırkikindiler' olarak tabir edilen kısa süreli etkin yağışlara neden oldu. Ayrıca kararsız hava, rüzgar yönünde ani farklılıklar ile rüzgarın yatay ve dikey olarak hızının yüksek olması Ege'nin tamamı, İç Anadolu, Batı Karadeniz'de yerel şiddetli gök gürültülü fırtına, süper hücre içereceğinden hortum, dolu, şimşek, yıldırım aktivitesi ve sel, su baskını riskini de beraberinde getirdi."

"Yağışın azalmasındaki en büyük tehlike kuraklıktır"

Hava olaylarının ve meteorolojik parametrelerin her mevsimde farklılıklar gösterdiğini vurgulayan Özdemir, plansız şehirleşme, göç, nüfus artışı ve sanayileşmenin mega kentler üzerindeki sera gazlarının yoğun şekilde artmasına ve hava sıcaklıklarının yükselmesine neden olduğunu anlattı.

Özdemir, kısa süreli aşırı ani yağışların, hortumların, doluların ve kuvvetli rüzgarların artık daha sık görüldüğünü dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bunun sonucunda da sel ve taşkınlar yaşanıyor. Aşırı yağışların tarıma ve toprağa yararı yerine zararı da oluyor. Yağışın azalmasındaki en büyük tehlike kuraklıktır. Kuraklık çağımızın en büyük afetidir. Bunun için ormanlık alanlarımızın acilen genişletilmesi, düzensiz göç ve kontrolsüz şehirleşmenin, aşırı sanayileşmenin belli bir düzen altına alınması gerekiyor. Fosil yakıtların kesinlikle kullanılmaması ve yeşil enerji kullanımının yaygınlaştırılması gerekiyor."