Başkan Uysal buradaki konuşmasında, geçmişte atık suların arıtılmadan denize derin deşarj edildiğini hatırlatarak, "Bugün yaptığımız iş, ileri biyolojik arıtılan kullanılabilir derecede temiz hale gelmiş suyun derin deşarj edilmesidir. Bu sular dünyadaki birçok ülkede ikinci kez kullanıldığı halde bizim İstanbul'da su sıkıntımız olmadığı için bu suları ya sanayide ve park bahçe sulamasında kullanıyoruz. Ya da denize deşarj ediyoruz. Böyle bir saf suyu neden derin deşarja vermenin maliyetine katlanıyoruz? İçindeki bütün zararlı maddeler ve mineraller yok olarak saf su haline gelmesine rağmen, denizdeki canlı ve balık yaşamının etkilenebileceği düşüncesiyle temiz suyumuzu da derin deşarj ediyoruz." dedi.

İstanbul'daki arıtmaların yarısında derin deşarj olduğunu, olmayanları da tamamlayacaklarını ifade eden Uysal, 1994 öncesinde İstanbul'daki atık suların ancak yüzde 9'unun 2 arıtma tesisinde sadece ön arıtmadan geçtiğini söyledi.  

Başkan Uysal, “Şu anda İstanbul genelindeki atık suların tamamı arıtılıyor diyebileceğimiz bir noktaya geldik. Birkaç köyde çalışmalar devam ediyor. İstanbul'daki atık suların artık yüzde 99'unun üzerindeki bir kısmı arıtılarak denizin dip akıntısına veriliyor. Günlük yaklaşık 3,5 milyon atık su arıtmadan geçiyor. 80 tesisimizin yüzde 35'inde ileri biyolojik arıtmadan geçerek kullanılabilir su haline geliyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde İstanbul'daki bütün arıtmaları ileri derecede biyolojik arıtmaya dönüştüreceğiz" diye konuştu.

DEŞARJ BORUSUNDA UYGULANAN TEKNİK DÜNYADA İLK 

İstanbul'da 6 ilçedeki biyolojik ve ileri biyolojik arıtma tesislerinin inşasının devam ettiğinin altını çizen Uysal, Tuzla İleri Biyolojik Arıtma Tesisi'nde arıtılan atık suyun, 2.2 metre çapındaki çelik derin deşarj borusuyla denizin dip akıntısına verildiğini söyledi.

Çelik borunun dışında beton kaplama bulunduğunu belirten Mevlüt Uysal, “Bu çapta bir borunun bu şekilde kaplanarak denize indirilmesi Türkiye'de ve dünyada uygulanan ilk teknik. Böyle bir tekniği ilk defa İstanbul'da uygulayan İSKİ'ye ve yüklenici firmaya teşekkür ediyorum" dedi.

"İSTANBUL'DA DENİZE GİRİLEMEYEN SAHİL YOK DENECEK KADAR AZ"

İstanbul'da sahillerin temizliği konusunda da son noktaya gelindiğine dikkat çeken Uysal, sözlerini şöyle sürdürdü; "İstanbul'un denizlerinde kirlilik problemi yok. Denizdeki canlı yaşamını nasıl doğal dengesinde tutarız? Onun mücadelesini verir konuma geldik. İstanbul'da geçmişte denize girilen yer yok denecek kadar azken, şimdi denize girilemeyen sahil yok denecek kadar az. Hedefimiz İstanbul denizlerinin tamamını denize girilebilir hale getirmek. İstanbul'daki bütün atık suların ileri derecede biyolojik arıtmadan geçerek yeniden kullanılabilir su kalitesine geldiği dönem için çalışıyoruz."

“İstanbul'un su temini konusunda bir problemi yok. Melen projesinden sonra 2070'lere kadar bu problem çözülmüş vaziyette. İstanbul'da artık su ve atık su İSKİ'mizin kontrolü altında" ifadelerini kullanan Uysal, İstanbulluların bir problem yaşamadan sağlıklı suya ulaşabildiği, atık suyun da çevreye zarar vermeden arıtıldığı bir noktaya gelindiğini kaydetti.

"MARMARA DENİZİ'NİN KİRLENMESİNİ DE ÖNLEYECEĞİZ"

İBB Başkanlığının yanı sıra Marmara Belediyeler Birliği (MBB) Başkanı olarak Marmara Denizi'nin tamamında kirlilikle mücadele çalışması yaptığını dile getiren Uysal, şunları kaydetti:

Biz burada ileri derecede biyolojik arıtmadan çıkan temiz suyu derin deşarjla denize verirken, hemen karşı yakadan eğer arıtılmadan denize gelen bir kirli su varsa, Marmara Denizi için bizim burada yaptıklarımızın çok önemi kalmadığının farkındayız. MBB Başkanı olarak sadece İstanbul'un değil, bütün Marmara Denizi'ndeki kirliliğin önlenmesine ve bütün atık suların arıtılmasına yönelik master plan yapıyoruz. Gemilerin denizi kirletmesini önlenmek için çalışmalarımız da devam ediyor. İstanbul denizlerinde iyi bir noktadayız. Ancak, geçmişte deniz turizmi denildiğinde akla ilk Marmara kıyıları gelirken, şimdi Marmara bu özelliğini kaybetmiş vaziyette. Yakın zamanda Marmara Denizi kıyılarının eskisi gibi deniz turizminde aktif olarak kullanılan bir yer olmasını hedefliyoruz.

TUZLA DENİZ DEŞARJ HATTI PROJESİ 

Deşarj hattının maliyeti 15 milyon dolar. Tuzla İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi'nde arıtılan atık sular denize deşarj edecek. 2.200 mm çapında toplam 3.415 metre boru döşenmesi işlemi yapılıyor. (1.005 metresi karada 2.410 metresi denizde) işin yüzde 85'i tamamlandı. 1.005 metrelik kara boru hattının 972 metresi, 2.410 metrelik deniz deşarj hattının ise 2.135 metrelik kısmı tamamlandı. Bu hattın tamamlanmasıyla birlikte; toplam deşarj kapasitesi günlük 1 milyon metreküp olacak. 2016 yılının mart ayında başlayan proje, 2018 yılı Ağustos ayında sona erecek.