Bağcılar Belediyesi’nin geleneksel hale getirdiği 'Adanmış Ömürler' programının bu ayki konuğu siyaset bilimi profesörü ve yazar Prof. Dr. Mim Kemal Öke oldu. Araştırmacı yazar Demet Tezcan’ın sunduğu programda Öke, başarılarla dolu kariyerini anlattı.

Çocukluğunun kitap okumakla geçtiğini ve dünyayı kurtarmak gibi bir hayali olduğunu belirterek sözlerine başlayan Öke, Robert Kolejini bitirdikten sonra Cambridge Üniversitesi’ni kazandığını söyleyip konuşmasına şöyle devam etti:

 “Üniversite eğitimimi tamamlamak için İngiltere’ye gittim. Burada iktisat ve tarih olmak üzere iki fakülte bitirdim. Yüksek lisansı da Cambridge Üniversitesi’nde tamamladım. Teklif üzerine Birleşmiş Milletler genel sekreterliği Filistin dairesinde görev aldım. Ancak orası benim istediğim gibi değildi daha iyi yerlere gelmek istiyordum. Tekrar Cambridge Üniversitesi’ne dönüp doktoramı tamamladım ve vatanıma hizmet etmek için ülkeme döndüm.Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladım” dedi.

“ABD DEVLET BAŞKANI CLİNTON BAŞBAKANLIK TEKLİF ETTİ”

35 yaşında Türkiye’nin en genç profesörü olan Öke, akademisyenliğin yanı sıra siyasette de ezberleri bozan bir isimdi. Turgut Özal, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit gibi önemli isimlere danışmanlık yapan Öke, kendisine yapılan milletvekilliği ve bakanlık tekliflerini de reddettiğini belirtti. Profesörlüğünü aldığı yıllarda ABD’ye davet edildiğini söyleyen Öke, “ABD devlet başkanı Clinton, CIA başkanı ve dışişleri bakanı gibi üst düzey yetkililerle görüştüm. Clinton bana ‘Biz sizi ılımlı İslam’ın temsilcisi ve Türkiye’nin başbakanı olarak görmek istiyoruz. Hem Amerika için hem de Türkiye için doğru isimsiniz’ dedi. Ben de onlara ‘Sağolun ben siyasetle ilgilenmiyorum’ diyerek teklifi kabul etmedim. Ama siz kabul etmezseniz başka insanları devreye sokarız tarzında da ifadeler kullandılar. Onlar, kendi içimizde sizi kullanmaya çalışırlar. Bu Osmanlı’dan beri gelen bir hadisedir” diye konuştu.

Öke, Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışırken 28 Şubat sürecinde kendisine baskı yapıldığını yıllar sonra kendisini istifaya zorlayanların FETÖ’cüler olduğunu öğrendiğini de dile getirdi. Televizyonlarda program ve aynı zamanda gazetede yazarlık yapan Öke’nin hayatı down sendromlu kızı Nazlı’nın doğumuyla değişti.

“O GÜNE KADAR HAYATIMI BOŞUNA GEÇİRDİĞİMİ HİSSETTİM”

Öke, hayatımın dönüm noktası dediği o anı şöyle anlattı: “Nazlı doğdu, doktor durumu anlattı ben bunu kabullenemedim ve kendimi sokaklara vurdum. Bu bir hafta sürdü. Sonra Nazlı hayatımın anlamı oldu. Nazlı hayatta bana ne yapmam gerektiğini gösterdi, kendimi buldurdu ve amacımı buldurdu. O güne kadar hayatımı boşuna geçirdiğimi hissettim ve tasavvufa yöneldim. Onun sayesinde gerçek aşkı buldum. Allah bana Nazlı’yla ‘Yürü ya kulum’ dedi. Bundan kastım para veya iş değil.   Allah’a doğru yürümek”

28 yaşındaki kızı Nazlı’yla terapilere katıldığını ve ritim çalışmaları yaptığını söyleyen Öke, programın sonunda bir sürpriz yaptı. Kızı Nazlı’yı sahneye çıkaran Öke, onunla birlikte ilahiler söyledi.