BURDUR'da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuksuz yargılanan öğretim görevlisi N.A. mahkemedeki ifadesinde, üniversitede okurken cemaat evlerinde kaldığını belirterek, "Kaldığımız evlerde PKK'ya yakın arkadaşlar vardı" dedi.

Burdur'daki FETÖ/PDY soruşturmalarına yönelik yargılamalara Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Bugün görülen duruşmalarda Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde (MAKÜ) görevli tutuksuz sanıklar 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlamasıyla hakim karşısına çıktı. Bucak Hikmet Tolunay Meslek Yüksekokulu öğretim görevlisi N.A., üniversitede okurken 6 ay-1 yıl kadar cemaat evlerinde kaldığını söyledi. Sigara içtiği için sevilmediğini aktaran N.A. "Kaldığımız evlerde PKK'ya yakın arkadaşlar vardı. 'PKK'ya sempati duyan adamın orada ne işi var' diye tartışırdık. Odamda Türk bayrağı, Osmanlı padişahlarının resimleri vardı. Bunları indirdiler, bu yüzden tartıştık ve evden ayrıldım" dedi.

"BENİMLE UĞRAŞIRLAR DİYE ÇEKİNDİM"

Ara ara sohbetlere katıldığını kaydeden N.A., 2011 yılında evlendiğini ve eşinin sohbetlere gitmesine karşı çıktığını belirtti. A., "17-25 Aralık öncesinde, bu yapının güçlü olduğu dönemde farklı görüşlerden olmalarına rağmen cemaatten fayda bekleyenler vardı. 2014'ün ortalarına kadar ben de sohbetlere gittim. Daha sonra farklı bahaneler uydurarak gitmedim. MİT TIR'ları meselesinde devleti 'terör devleti' konumuna düşürdükleri için tamamen ayrıldım" diye konuştu. 2014 yılı eylül ayında Bank Asya'ya para yatırdığını belirten N.A., "FETÖ'cüler 'millet evini arabasını satıp para yatırıyor, sen niye yatırmadın' diye sorduklarında ben de 'yatırmadım' demeyeyim diye 200 TL'lik bir hesap açtım. Otomatik ödeme talimatlarım vardı. Benimle uğraşırlar diye çekindiğim için para yatırdım. Aptallık ettim" dedi.

'SİZ TERÖRİSTSİNİZ' DİYEMEDİM

Mahkeme Başkanı Mehmet Ali Yüce'nin "FETÖ'nün devlete savaş açtığını normal vatandaş gördü sen akademisyen olarak göremedin mi, bir akademisyen olarak hiç sorgulamadın mı, neden bunların içindeyim diye hiç sorgulamadın mı?" şeklindeki sorusuna N.A., "O dönemde terör örgütü diyemedim. Eğitim faaliyetlerini gördüm. Kendimi hiçbir zaman oraya ait hissetmedim ama lanet olsun 'siz teröristsiniz' diyemedim. 15 Temmuz'dan sonra terör örgütü olduğuna inandım. Etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum. Örgüt üyesi olarak damga yemek istemiyorum. Okuldan atılmak umurumda değil. Ben FETÖ'cü damgası yemek istemiyorum" diye konuştu.

"FETÖ'CÜLERİN OLDUĞUNU BİLMİYORDUM"

Daha sonra MAKÜ'de memur olarak çalışan A.D. savunma yaptı. Terör örgütü üyeliğini kabul etmediğini söyleyen D., "Hayatımın hiçbir döneminde bu yapıyla alakam olmadı. Suçlamalardan dolayı mağdur oldum" dedi. Mahkeme Başkanı Mehmet Ali Yüce'nin hem FETÖ'nün sendikasına hem de iki derneğine üye olduğunu hatırlatması üzerine A.D., "Bu sendika ve derneklerin FETÖ'cülerin olduğunu bilmiyordum. Tesadüfen bu dernek ve sendikalara üyeyim" diye konuştu. Mahkeme başkanının "MAKÜ'de FETÖ'cülerin olduğunu duymadın mı" sorusuna da D., "Duymadım" diye cevap verdi.

"KENDİMİ BİLİME VERDİM"

MAKÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Doç.Dr. K.Ş. de ifadesinde emniyet ve savcılıkta samimi şekilde ifade verdiğini söyledi. K.Ş., "MAKÜ'de FETÖ yapılanması olduğunu bilmiyordum. Öyle bir yapılanma duymadım. Ben kendimi bilime verdim. Cemaat yapılanması değil sağ-sol yapılanması olduğu söylenirdi. Hayatım boyunca bütün oluşumlara karşı oldum" dedi.

"CEMAATTİ, AHTAPOT ÇIKTI"

Oğlunu kapatılan Isparta Altınbaşak Koleji'nde okuttuğunun sorulması üzerine Ş., "Bu okulun FETÖ'nün olduğunu sonradan öğrendim. Yüzde 60 burs desteği veriyorlardı. Isparta'da ikinci bir özel okul yoktu. Alternatifsizlikten oraya gönderdim. Keşke ikinci bir lise olsaydı. Cemaatti, ahtapot çıktı" diye konuştu.

Mütedeyyin bir insan olduğunu söyleyen Ş., namazlarını odasında gizli gizli kıldığına da kaydetti.

İfadelerin ardından mahkeme heyeti duruşmaları erteledi.