Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın öncülüğünde hazırlanan "Dünya Ortak Evimiz" kitabı, düzenlenen programla tanıtıldı. Kitabın tanıtım programında konuşan Emine Erdoğan, “Okyanus ısınma oranı son 20 yılda hızla artarken, sıcaklık her zamankinden daha derine tesir ediyor. Doğa artık bu stresi kaldıramıyor. Büyük bir dönüşüme ihtiyacımız var” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın öncülüğünde hazırlanan "Dünya Ortak Evimiz" kitabının tanıtım programı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Devlet Konukevi Bahçesi’nde gerçekleşti. Programa Emine Erdoğan’ın yanı sıra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, lansmanı yapılan kitabın yazarları ve iklim elçisi öğrenciler katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Bakan Kurum, "Bizim kültürümüz doğaya, çevreye, insana, tabiata saygı duyan anlayışla büyüklerimiz yaşamayı öğrettiler. Aslında dünyada yaşayan tüm canlıların bu manada eşit haklara sahip olduğunu bize söylediler. Dolayısıyla burada nefes alan tüm canlıların, ağaçların, ormanların, insanların aynı haklar içerisinde, geleceğimiz ortak evimiz dünyamız için bu mücadeleyi vermesi gerektiğini biliyoruz. Bu bilinçle hareket ediyoruz ve aslında yapmış olduğumuz her proje, attığımız her adımda ‘sıfır artık projesi’ adı altında bizim geleceğimiz adına, çocuklarımız adına daha temiz, daha yeşil ve daha güzel bir Türkiye bırakmak ve dünyamız için hep birlikte bu mücadeleyi vermek adınadır. Bu manada ben Emine Erdoğan hanımefendiye huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum. Bize her projemizde destek oluyorlar. Burada da ‘Ortamı Evimiz Dünyamız’ adı altında 30 sanatçımızla birlikte, ki Çevre Haftası’nda, 22 Mayıs’ta sayın cumhurbaşkanımızın ilan ettiği dünyada eşi benzeri olmayan bir hafta çevreyi ve doğayı konuştuğumuz, ülkemizin geleceğini konuştuğumuz hafta içerisinde bu kitabımızın lansmanını yaptılar. Ben bu manada da şükranlarımı arz ediyorum” ifadelerini kullandı.

“İSTEDİM Kİ, ÜLKEMİZE ULUSLARARASI PLATFORMLARDA BÜYÜK TAKDİR KAZANDIRAN SIFIR ATIK PROJESİ’NİN RUHU DAHA ÇOK İNSANA ULAŞSIN”

Tanıtımı yapılan kitabın yazımında sanatçıların, sporcuların ve çevre aktivistlerinin yer aldığının altını çizen Emine Erdoğan, “’Dünya ortak evimiz’ dedik, onlar da, tabiatla dostluklarını kağıda döktüler. Tabiatın kendi lisanında söylediklerini tercüme ettiler. Emeği geçen herkese en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Kitaptaki her bir satırın yepyeni pencereler açacağına inanıyorum. Umarım o pencerelerden umut dolu bir dünyanın geleceğini seyrederiz. Naçizane ben de kendi hikâyemi ve Sıfır Atık Projesi’ni anlatmaya çalıştım. İstedim ki, ülkemize uluslararası platformlarda büyük takdir kazandıran Sıfır Atık Projesi’nin ruhu daha çok insana ulaşsın’’ dedi.

“DOĞA ARTIK BU STRESİ KALDIRAMIYOR, BÜYÜK BİR DÖNÜŞÜME İHTİYACIMIZ VAR”

İklim Değişikliği Paneli’nden çıkan sonuçların son derece vahim olduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, “Çalışmanın en önemli vurgusu, iklim değişikliğinin insan kaynaklı faaliyetlere bağlı olduğu idi. En önemli sonucu ise, insanlık için kırmızı bir alarmın çaldığıydı. Bildiğiniz gibi iklim değişikliğinin belli başlı göstergeleri var. Deniz seviyesinin yükselmesi, okyanus ısınması ve okyanus asitlenmesi gibi önemli göstergeler sayılıyor. 2021 yılında bu göstergelerin rekor seviyeye ulaştığı tespit edilmiş. Üzülerek söylüyorum ki, rekor dediğimiz şey, başarının değil, içinde bulunduğumuz son derece ciddi durumun işaretleri. 2021’deki sıcaklık ortalaması, sanayi devri öncesi seviyenin 1.11 santigrat derece üzerinde. Okyanus ısınma oranı, son 20 yılda hızla artarken, sıcaklık her zamankinden daha derine tesir ediyor. Doğa artık bu stresi kaldıramıyor. Büyük bir dönüşüme ihtiyacımız var ve bunu başarmak, insanların her zamankinden çok dayanışma içinde olmasına bağlı. Raporların bilimsel dilini gündelik yaşama ne yazık ki tercüme edemiyoruz. Çünkü, tabiatla olan ilişkimiz pamuk ipliğine bağlı kalacak kadar zayıflamış durumda. Halbuki etrafımızda olup bitenleri, yani tabiatı okuyabilsek bizimle doğrudan konuştuğunu anlayacağız” ifadelerini kullandı.

“MEDENİYETİMİZ İNSANLIK TARİHİNE VERİLMİŞ EŞSİZ BİR ARMAĞANDIR”

İklim değişikliğinin her alanda ciddi sonuçlarının olduğunu ve bununla mücadele ederken teknolojinin her çeşidinin kullanılması gerektiğini söyleyen Emine Erdoğan, ‘’Doğal kaynaklarımız hızla azalıyor. Yaşanması güç bölgelerin artması, ‘iklim mültecisi’ insanların, nüfusunu çoğaltıyor. Şu bir gerçek ki, bizler gidişatı tersine çevirebilecek, son nesiliz. Omuzlarımızdaki bu sorumluluğun, hakkını vermekle mükellefiz. ‘İnsan, inandığı gibi yaşamazsa, yaşadığı gibi inanır’. Sanayileşme bizi, doğanın yanına değil, karşısına konumlandırdı. Buna inandığımız günden beri, tabiatı ötekileştiriyoruz. Varlığımızın bağlı olduğu ekosistemleri, tehlikeye atıyoruz. Oysa, toprağın, ‘sadık yâri’ olduğuna inanan insanlar için, tabiat bir yağma alanı olamaz. Hayvanların, bitkilerin, suyun, toprağın hakkına riayet etmek, ‘dünyanın, ortak evimiz’ olduğuna inanmakla mümkündür. Kısacası, tabiatla olan ilişkimiz, medeniyetin aynasıdır. Bizim medeniyetimiz, bu anlamda, dünyanın son gününe kadar, insanlık tarihine verilmiş, eşsiz bir armağandır’’ diye konuştu.

Emine Erdoğan, 2023’te sıfır atığı tüm ülke genelinde yaygınlaştırma hedefleri olduklarını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da geçtiğimiz günlerde 2053’te net sıfır emisyon hedefini duyurduğunu hatırlatarak bu konuda çalıştıklarını ifade etti.

Konuşmaların ardından sergi alanını gezen Emine Erdoğan, geri dönüşüm kumaşlarından yapılmış kendi portresi önünde fotoğraf çektirip gençlerle sohbet etti.

(Ömer Faruk Karataş - Sadettin Aliusta /İHA)