ANKRA(AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargahı'nda yaşanan eylemlere ilişkin, aralarında sözde Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin de yer aldığı 221 kişinin yargılandığı davada savunmasını yapan eski Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Dönüşüm Dairesi Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli, "Benim askerlik anlayışıma göre benim abim siyasete girdikten sonra ne evime gelmiştir, ne ben onun evine gitmişimdir, ne de annemin, babamın cenazesinde bile yan yana gelmedim abimle. Ben böyle bir askerim." şeklinde savunma yaptı.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, sanık eski Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Dönüşüm Dairesi Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli'nin savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Avukatı Hüseyin Aydın'ın, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın odasına zorla gönderildiğini iddia eden Dişli'ye, "Sanıklara bakabilir misiniz, o gece içeriye zorla sizi kim gönderdi?" şeklindeki sorusunu Dişli, "Burada onlardan göremedim. Şok anımdı. Benim en çok sarsıldığım andı. İri yarı, sivil giyimli, üzerinde siyah hücum yeleği ve silah hatırlıyorum. O anı tahayyül etmek çok zor. Net olarak hatırlamıyorum. Yaşadığım en büyük travma odur." diyerek yanıtladı.

Aydın'ın, savunması sırasındaki anlatımından darbenin üsteki 143. Filodan yönetildiği izlenimi oluştuğunu belirterek, konuyu biraz açmasını istemesi üzerine Dişli, harekat merkezi görüntüsü görmediğini, darbenin oradan yönetildiğini bilmediğini, hava harekatı düzenlenen bir ortam gibi olduğunu düşündüğünü bildirdi.

Avukat Aydın'ın "(Eski AK Parti Genel Başkan Yardımcısı) Şaban Dişli ile görüşmeniz olmadığını söylüyorsunuz." şeklindeki ifadesine karşılık da Dişli, "Keşke olsaydı. Bu durumda olmazdım." karşılığını verdi. Dişli, eşiyle bile vakti olmadığı için ancak 23.30 civarı telefonla görüştüğünü ifade etti.

- "Bir siyasetçinin peşine düşmek uygun değil"

Başbakanlık Avukatı Süleyman Ayhan, duruşma sırasında abisi Şaban Dişli'nin numarasının kendisinde olmadığını anlatan Mehmet Dişli'ye, "Olsaydı arar mıydınız?" sorusunu yöneltti. Sanık Dişli, "Hayır. Benim askerlik anlayışımda orada askerliğin gereğini yapmak varken bir siyasiye uzanmak, bir siyasetçinin peşine düşmek, abim de olsa uygun değil. Benim askerlik anlayışım askerliğin gereğini yapmaktır." yanıtını verdi.

Dişli, Mahkeme Başkanı Oğuz Dik'in "Niye o zaman 'Abimi arasaydım ben burada olmazdım' dediniz?" şeklindeki sorusuna karşılık da "10 ay sonra ben bunu anlıyorum. Ne yazık ki o gece bazı generaller bir siyasetçi bulmanın peşinde koşmaktan, kendi işini yapmaktansa, birliğinin başına geçip onlarla uğraşmaktansa bunların peşine düşmüşler. Çok üzüntü verici bir şey. Ama benim askerlik anlayışıma göre benim abim siyasete girdikten sonra ne evime gelmiştir, ne ben onun evine gitmişimdir. Ne de annemin, babamın cenazesinde bile yan yana gelmedim abimle. Ben böyle bir askerim." ifadelerini kullandı.

Avukat Ayhan'ın, darbenin, siyasete, hükümete, vatana yapıldığını belirterek, niye yardım istemediğini sorması üzerine de Dişli, "Bu kötülüğü elimizle, dilimizle, olmazsa kalbimizle durdurmaya çalıştık." dedi. Avukat Ayhan ile bir süre karşılıklı konuşan Dişli, bundan sonrasının yoruma girdiğini söyleyerek cevap vermek istemediğini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukat Aydın'ın, "O gece darbenin hedefinde olan siyasilerin aranması niye askerlik ahlakı açısından sorunlu olsun?" demesine karşılık ise Dişli, "Bence askerler askerliği yapmalı, askerliğin gereğini yapmalı. Biz bunu yaptık. Bence askerliğin gereğini yapsalar daha faydalı olurdu. Hiç değilse geçip tankların önüne çıksaydı sağda solda koşuşturacağına..." diye konuştu.

- "Akar'a ihanet ettiniz mi?"

Bir sanık avukatının, basında çıkan haberler doğrultusunda "Hulusi Akar'a ihanet ettiniz mi?" şeklindeki sorusuna Dişli, "Ben Hulusi Akar'la 2000 yılından beri beraberim. Safahatımı da anlattım. Şu andaki askeri bilgimi, kültürümü, birikimimi kendisine borçluyum. 16 yıldır ben onun ailesinin bir ferdi olarak o kadar yakın hissettim. O da bana o şekilde davrandı. Eğer böyle bir şey olsaydı zaten o gece de onun yanında onunla kader birliği yapacak birisi olmazdım." yanıtını verdi.

"Akar'ın size ihanet ettiğini düşündünüz mü?" şeklindeki soru üzerine de Dişli, "Hulusi Akar'ın tanıklığıyla ilgili ifademi belirttim. Ben komutanımızın hala olayın sisinin, pusunun kalkmadığı bir ortamda bazı yanlış algılamalarda olduğunu değerlendiriyorum ve kendisinin bu konuyu en yakın zamanda düzelteceğini düşünüyorum. Kesinlikle komutanımın benim hakkımda bir soru işareti olduğuna inanmıyorum." dedi.

- Sanık Sönmezateş Dişli'ye soru sordu

Dişli, sanık Gökhan Şahin Sönmezateş'in sorusu üzerine, Akıncı Üssünde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile bulundukları süre boyunca Marmaris'teki olaya ilişkin hiçbir şey görüşülmediğini söyledi.

Sanık Sönmezateş, "Ben ikna oldum siz darbeye katılmamışsınız ama gelen sorulardan müşteki avukatlarının ve mahkemenin ikna olmadığını düşünüyorum." diyerek, Dişli'ye Akıncı Üssünde bulundukları sürede darbecilerle Akar'ın irtibatını neden telefonla değil de her defasında 143'üncü filoya giderek sağladığını sordu.

Sanık Mehmet Dişli de Orgeneral Akar'ın emrini yerine getirmek için asker refleksiyle hareket ederek her defasında 143'üncü filoya gittiğini, komutanların yanında yer alan her askerin aynı şekilde davranacağını savundu.

Dişli, sanık Sönmezateş'in "Sizin gözleminize göre Genelkurmay Başkanı darbeye katılmış mıdır, katılmamış mıdır?" sorusuna da "Kesinlikle eğer bu dediklerimiz darbeye katılmak oluyorsa, darbeye katılmıştır." yanıtını verdi.

Bu soru ve Dişli'nin yanıtı üzerine Mahkeme Başkanı Dik, "Bu soruya cevap vermeyin, sizin gözleminiz önemli değil, bizim gözlemimiz önemli." diyerek sanık Dişli'yi uyardı.

Dişli bir soru üzerine de Akıncı Üssü'ne geldiklerinde, Genelkurmay Başkanı Akar'a darbe tebliğini silah zoruyla yaptığını söylediğini iddia etti.