BRÜKSEL

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, France 24 kanalına verdiği röportajda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İran ziyareti sırasında ele alınan konulardan birinin, Kuzey Irak'ta yapılan referandum olduğunu ifade etti. Çavuşoğlu, "İran ve Türkiye, komşu ülkeler olduğu için böyle bir gelişme bizleri de etkileyecektir. Dolayısıyla bu konuyu derinlemesine ele aldık. Tabii ki aynı konumdayız. Hava sahası, Irak'ın kararı üzerine kapatılmış durumda ve dolayısıyla Türkiye, Erbil ve Süleymaniye arasında artık uçuş yok. Türk Hava Yolları dahil üç Türk şirketi Erbil'e uçuyordu, artık uçmuyorlar." dedi. 

Sınırların da Türkiye ile Kürt bölgesel yönetimi arasında değil, Türkiye ile Irak arasında olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, sınırların kontrolü konusunda Türkiye'nin muhatabının Bağdat olduğunu, onların alacağı kararların Türkiye'nin karar ve eylemlerinin temelini oluşturacağını ifade etti.

"Böyle bir karar aslında ciddi bir hataydı"

Barzani yönetimine sadece Türkiye'nin değil, herkesin referanduma gitmeme çağrısı yaptığını hatırlatan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"Ancak reddettiler ve uluslararası toplumdan herhangi bir destek bulamadılar, bu desteğe sahip değiller. Bu durumda böyle bir karar aslında ciddi bir hataydı. Bunun oradaki Kürt kardeşlerimize daha fazla hak getirmeyeceğine inanıyorum. Erbil'i ziyaretimde bunu çok samimi bir şekilde ifade ettim, bunun Irak'taki Kürtlerin geleceğini riske attığını ve çok olumsuz bir etkisi olacağını söyledim."

"Bunu ciddi olarak dikkate alırız"

Çavuşoğlu, "Kürt yetkililer bağımsızlık konusunda fikrini değiştirmezse petrol boru hattını kapatmaya hazır mısınız?" sorusuna, "Eğer talep Bağdat'tan gelirse, bunu ciddi olarak dikkate alırız." yanıtını verdi.

Bakan Çavuşoğlu, İsrail'in referandumun arkasında olmasına ilişkin değerlendirmeler konusunda ise "Tüm ülkeler (referandum) planı iptal etme, askıya alma ya da erteleme çağrısında bulundu. Destek yalnızca İsrail'den, (İsrail Başbakanı) Netanyahu ve diğer birkaç siyasi figürden geldi. Referandum sonrasında ise bunu görmedik. Ancak Barzani ve Mossad ajanlarının birlikte çalıştığını gösteren ve haberleştirilen fotoğraflar dolaşımda bulunmakta. Dolayısıyla sadece Türkiye'de değil, uluslararası arenada bu referandumu destekledikleri yönünde bir izlenim var." değerlendirmesinde bulundu.

"İlişkileri kesmeniz gerektiği anlamına gelmez"

Ancak bunun Türkiye'nin İsrail'le ilişkilerini kesmesi gerektiğini anlamına gelmediğini ifade eden Çavuşoğlu, "Tabii ki hata yaparsa İsrail'i eleştirebiliriz; tersi de olabilir. Ancak bu her aynı görüşü paylaşmadığınızda ilişkileri kesmeniz gerektiği anlamına gelmez." diye konuştu. 

"Ciddi bulgular ve deliller var"

Bakan Çavuşoğlu, ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz'un ''casusluk'' ve ''anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs'' suçlarından tutuklanmasına ilişkin bir soru üzerine ise şunları söyledi:

"Soruşturma ve adli yargı sürecine konu olan herhangi bir suç işlemişse, burada ya da orada çalışması kimseye dokunulmazlık vermez. Türkiye'de ciddi bir suçlama yapılmaksızın, ciddi ön bulgu veya kanıt ortaya konulmaksızın hiç kimse gözaltına alınamaz, tutuklamaz veya hapsedilemez. Nihayetinde hüküm verecek olan siyasetçiler, ben veya ABD Dışişleri Bakanlığı değil, bağımsız yargıdır. Ciddi suçlamalar ve deliller var. Diplomatik bir görevde bulunduğu için bilgilendirildim, ben de İstanbul'daki yargı yetkililerine sordum. Ciddi bulgular ve deliller olduğunu söylediler."