Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Uluslararası Göç Örgütünce (IOM) çevrim içi düzenlenen "Küresel Göç Mutabakatı'nın Bölgesel İzlenmesi" konulu konferansına katıldı.

Kıran, yaptığı konuşmada, Küresel Göç Sözleşmesi'nin kabul edilmesinin üzerinden neredeyse 2 yıl geçtiğini hatırlatarak, Türkiye'nin sözleşmeye aktif katkıda bulunduğunu söyledi.

Kıran, Türkiye'nin sözleşme hedeflerine ve genel olarak sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için hiçbir çabadan kaçınmadığını belirterek, IOM ile ortaklığa değer verdiğini kaydetti.

Türkiye'nin IOM rehberliğinde ilk ulusal raporunu sunduğunu anımsatan Kıran, raporda sözleşmenin uygulanması açısından Türkiye'nin başarılarına da değindiklerini dile getirdi.

Bakan Yardımcısı Kıran, "Türkiye, yapıcı çabalarıyla göç konusunda en önde gelen aktörlerdendir. Neredeyse 10 yıldır mülteci krizlerinin insani ve manevi yükünü omuzluyoruz. Türkiye, 2014’ten itibaren en çok mülteci barındıran ülke haline geldi. Şu anda 4 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapıyoruz. Mültecilerin temel insan haklarının korunması konusunda azami hassasiyeti sürdürüyoruz." şeklinde konuştu.

Nitelikli barınma, eğitim ve mültecilerin genel koşullarının iyileştirilmesi konularına özellikle önem verdiklerini kaydeden Kıran, Türkiye'nin düzensiz göçle mücadele konusunda üzerine düşeni yaptığını ve şimdiye kadar mülteciler için 40 milyar doları aşkın harcama gerçekleştirildiğini aktardı.

Kıran, bu sorunun "insani trajediye" neden olduğunu, yalnızca geçen yıl Türkiye sınırlarında yaklaşık 455 bin düzensiz göçmenin yakalandığını belirterek, "Yine de etkili uluslararası iş birliğine acil ihtiyaç vardır. Düzensiz göç, kaçakçılık ve insan ticareti gibi sınır aşan suçlar hepimiz için ortak tehditlerdir." ifadesini kullandı.

Bakan Yardımcısı Kıran ayrıca Avrupa'da aşırı sağ, yabancı düşmanlığı ve göçmen karşıtı söylemin yükselişinin büyük endişe yarattığını vurguladı.

"Etkili göç yönetimi"
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının zorlukları önemli ölçüde artırdığını da belirten Kıran, mültecilerin eskisinden daha savunmasız hale geldiğinin altını çizdi. Kıran, şunları kaydetti:

"Bu zorlukları dar görüşlü politikalarla çözemeyiz ya da bazı ülkelerin yaptığı gibi geri itme veya sığınma hakkını reddetme gibi yasa dışı yöntemlere de başvuramayız. Bu tür uygulamalar 1951 Cenevre Sözleşmesi'ni ve insan hakları sözleşmelerini ihlal etmektedir. İhtiyacımız olan şey, uzun vadeli bir perspektifle insani ve etkili bir göç yönetimidir."

Kıran, "etkili göç yönetiminin" 3 sütuna dayanması gerektiğine dikkati çekerek, ilk sütunun "göç akımlarının temel nedenlerini" ele aldığını belirtti.

Bakan Yardımcısı Kıran, kaynak ülkeleri, göç akımlarını önlemek için siyasi, sosyal ve ekonomik istikrarsızlıkların üstesinden gelmeleri için desteklemek gerektiğinin altını çizdi.

Kıran, "etkili göç yönetiminin" ikinci sütununun, "düzenli göç için yasal yollar açmak" olduğunu vurgulayarak, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki 18 Mart anlaşmasının bu açıdan örnek teşkil ettiğini söyledi.

Üçüncü sütunun, "ne pahasına olursa olsun insani yaklaşımı sürdürmek" olduğunu kaydeden Kıran, "Göçmenlerin temel haklarının ihlal edilmesini veya onları açık denizlerin ortasında bırakmasını hiçbir şey haklı gösteremez." ifadesini kullandı.

Kıran, bu hususlar hakkında Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) üyesi ülkeler arasında birlik ve bütünlüğün olmadığını vurguladı.

"Adil yük paylaşımı bir zorunluluktur"
Adil yük ve sorumluluk paylaşımının, göç konusunun yapısal boyutları olduğuna işaret eden Kıran, "Ev sahipliği yapan ve geçiş noktası durumunda olan ülkelerden düzensiz göçün tüm yükünü üstlenmeleri beklenmemelidir. Adil yük paylaşımı bir zorunluluktur. Mülteci ağırlayan ülkeleri desteklemek kritik öneme sahiptir." dedi.

Kıran, daha etkin, sonuç odaklı ve ortak bir karşılık için ülkelerin tutumlarının uyumlu kılınmasının önemli olduğunu belirterek, "Üzerimizdeki ağır yüke rağmen Uluslararası Göç Örgütünün ve BM Göç Ağının çalışmalarını desteklemeye devam edeceğiz. Aynı şeyi tüm ortaklarımızdan bekliyoruz." diye konuştu.