Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığının Beştepe Karargahı'ndaki eylemlerle ilgili 244 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

28. Mekanize Tugayında görevli sanık eski uzman çavuş Uğur Erdoğan, 15 Temmuz'da kızıyla parktayken Yüzbaşı Sungur Poroy'un saat 21.30 gibi cep telefonundan arayıp alarm verildiğini söylemesi ve acil çağırması üzerine saat 22.05'te kışlaya gittiğini söyledi.

Sıhhiye olduğunu ve Poroy'un ZPT'lerden birine binmesini istediğini belirten Erdoğan, araç komutanının ise Astsubay Mustafa Tavukçu olduğunu bildirdi.

"Hedef gözetmeksizin insanlara doğru ateş ediyordu"

Poroy'un, Genelkurmay Başkanlığına saldırı olduğu ve desteğe gideceklerini söylediğini anlatan Erdoğan, daha sonra öndeki aracı takip ederek 3 No'lu nizamiyeden çıktıklarını belirtti.

Erdoğan, ancak daha sonra Jandarma Genel Komutanlığı'na gittiklerini, karargah yakınında durduklarında Kurmay Yarbay Ertuğrul Terzi'nin bindiği cipten inip zırhlı araca bindiğini gördüğünü söyledi.

Terzi'nin tabancayla havaya ateş ettiğini gördüğünü de anlatan Erdoğan, ZPT'nin içinde oturmaya başladığını, bu arada araca Uzman Çavuş Adem Eker'in de geldiğini bildirdi.

Erdoğan, bir ara Ertuğrul Terzi'nin aracının önünde yatan 2 kişi gördüğünü de dile getirerek, "Bir albay hedef gözetmeksizin insanlara doğru ateş ediyordu, jandarmanın içinden." dedi.

Sıhhiye bayrağı çekerek teslim olmuşlar

Albayın Erkan Öktem olduğunu öğrendiğini, MP5 silahla açılan ateş sonucu yaralanan ya da yere düşen olup olmadığını görmediğini öne süren Erdoğan,"Albay Erkan Öktem'i ateş ederken net bir şekilde gördüm." ifadesini kullandı.

Öktem'in ateş açmasından dolayı kendi aracındaki Mustafa Tavukçu ve Uzman Çavuş Yusuf Ziya Şimşek'in yoldan gelen sivil araçları ve insanları bir zarar görmemeleri için uyardığını iddia eden Erdoğan, Poroy'un aramasına istinaden Jandarma Genel Komutanlığı'nın içine girdiklerini söyledi.

Poroy'un yanı sıra Bora Polat'ın da araca geldiğini ve karargahtan çıkmak için 155'i de aradıklarını anlatan Erdoğan, bir telefon irtibatı kurulmasının ardından aracın üzerine sıhhiye bayrağı çekip nizamiyeden çıktıklarını bildirdi.

Sanık Erdoğan, daha sonra polise teslim olduklarını ifade etti.

Uğur Erdoğan, tahliye talebinde bulundu.