Türkiye genelindeki camilerde "Allah'ın Dinini Yüceltme Gayreti" konulu cuma hutbesi okundu.

"Hoşunuza gidecek bir şey daha var: Allah'ın yardımı ve yakın bir fetih. Haydi, müminleri müjdele." ayeti kerimesi ile "Kim, Allah'ın sözü yücelip hakim olsun diye savaşırsa o, Allah yolundadır." hadisine yer verilen hutbede, ağustos ayında kazanılan zaferler anıldı.

Hutbede, "Ağustos ayı, Anadolu'nun kapılarını barışa ve adalete açan şanlı milletimizin, hakkı hakim kılma yolunda kazandığı nice zafere şahittir. İmanımız ve istiklalimiz, vatanımız ve istikbalimiz için nice zor zamanları göğüsledik. Sabrettik, canla başla mücadele ettik ama hiçbir zaman yılmadık, yıkılmadık, ümitsizliğe kapılmadık. Allah'a güvendik ve O'nun yardımıyla Malazgirt'ten Mohaç'a, Sakarya'dan Başkomutanlık Meydan Muharebesi'ne kadar şan ve şerefle dolu nice sayfayı tarihimize ekledik." ifadeleri kullanıldı.

Vatanın, Cenab-ı Hakk'ın insana bahşettiği en değerli nimetlerden biri olduğu vurgulanan hutbede, "Çünkü vatan, güvendir, huzurdur, umuttur, namustur." denildi.

Aziz vatanın, Allah'a verdiği ahdi tutup canından vazgeçen şehitlerin, cepheden cepheye koşan gazilerin mukaddes emaneti olduğu ifade edilen hutbede, İstiklal Marşı'nın bu gerçeği, "Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı. Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı. Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı." dizeleriyle anlattığı belirtildi.

Hutbede, "O halde, her akşam bağrında güvenle uyuduğumuz, her sabah seherinde özgürlüğe uyandığımız bu cennet vatanın kıymetini bilelim. Vatan sevgimizden aldığımız güçle, gece gündüz demeden milletimizin iyiliği, mutluluğu, refahı için çalışalım. Birliğimizi, dirliğimizi ve kardeşliğimizi her türlü menfaatin üstünde tutarak koruyalım. Vatanımızın her karış toprağını ve milletimizin her bir ferdini korumanın boynumuzun borcu olduğunu unutmayalım." ifadelerine yer verildi.

- Aşure günü ve Kerbela 

Geçen hafta yeni bir hicri yıla girildiği, yarın ise 10 Muharrem Aşure Günü'nün idrak edileceği anlatılan hutbede, Hazreti Muhammed'in "Aşure günü tutulan orucun, bir önceki yılın günahlarına kefaret olmasını Allah'tan ümit ediyorum." buyurduğu, Muharrem'in dokuzuncu veya on birinci gününü de Aşure gününe ekleyerek iki gün oruç tutmayı müminlere tavsiye ettiği aktarıldı.

Aşure gününün, aynı zamanda "şehitlerin efendisi" Hazreti Hüseyin'in ve beraberindekilerin Kerbela'da şehadete yürüdüğü gün olduğuna işaret edilen hutbede, şunlar kaydedildi:

"Bu elim ve hazin hadise, Peygamber aşkıyla yanan bütün mümin yüreklerin yarasıdır. Bugün Kerbela'ya benzer ağır yaralar almamak için bize düşen vazife, bilgili olmak ve bilinçli davranmaktır. Hazreti Hüseyin gibi, son nefesimize kadar Kur'an-ı Kerim'in rehberliğine ve Peygamber Efendimizin sünnet-i seniyyesine bağlı kalmaktır.

Unutmayalım ki, şu fani dünyanın hiçbir menfaati, iman kardeşliği ile gelen bereket ve rahmetten daha üstün olamaz. Mal, mülk, makam ya da şöhret, hiçbir zaman bir müminin duasını almaktan, bir gönüle şifa olmaktan, aynı yüce ideal uğrunda fedakarlık yapmaktan daha değerli olamaz.

Bu vesile ile başta Hazreti Hüseyin efendimiz olmak üzere, Kerbela şühedasını rahmetle anıyorum. Bu vatanın aziz şehitlerini, hassaten 30 Ağustos günü milletçe zafere ulaştığımız Kurtuluş Savaşı'mızda canlarını feda eden yiğit askerlerimizi, gazilerimizi ve ordularımızı yöneten kahraman kumandanlarımızı rahmetle ve minnetle yad ediyorum."