KAYSERİ'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin davada, aralarında işadamları Hacı, Memduh ve Şükrü Boydak ile Hamdi Kınaş ve Halit Gazezoğlu'nun da yer aldığı 68 sanığın yargılanmasına başlandı.

Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın 5'inci duruşmasına, aralarında Boydak Holding eski yöneticileri Memduh ve Şükrü Boydak'ın da yer aldığı 13'ü tutuklu, 55 sanık ile avukatları ve müştekiler katıldı. Tutuklu sanıklardan Boydak Holding eski Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, Bekir Boydak ve Şükrü Boydak, Ankara Sincan Kapalı Cezaevi'nden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmada hazır bulundu. 4 gün sürecek duruşmanın ilk gününde tanıklar dinlendi. Tanık Şeref Özdemir, "Memduh Boydak ile Halit Gazezoğlu benim yanıma gelerek, yurt yaptırmamı istediler. Ben de 2012 yılında Melikşah Üniversitesi'ne zekat hesabından 50 bin liralık çek gönderdim. Bu çeki gönderirken herhangi bir baskı yapmadılar. O zamanlar herkes Allah rızası için bir şeyler yapıyordu. İlk ve son kez o zaman para vermiştim. Bir kere de Halit Gazezoğlu benim yanıma gelerek kurban dağıtacaklarını söyledi. Bunun için benden zekat istedi ama ben vermedim" dedi.

Tanık Şaban Güç ise "1999 yılında oturma gruplarına katıldım ama hoşuma gitmediği için o zaman bıraktım. O zaman ki oturmamda Halit Gazezoğlu vardı ama herhangi bir para toplanma olayı olmadı. Bu yapıyla ilgili bir bilgim yok" ifadelerini kullandı.

Tanık Mehmet Kılnamaz da 2006-2013 yıllarında Kayseri Ticaret Odası'nda (KTO) görev yaptığını belirterek, "2013 seçimlerinde KTO'dan bazı isimler 'Bize biat edeceksiniz' dediler. Siyasi gerekçelerden ve Ülkücü olduğumdan dolayı işten çıkarıldım" diye konuştu. Kılnamaz, bir yerel gazetede yazdığı köşe yazılarından dolayı FETÖ üyeleri tarafından defalarca tehdit edildiğini de iddia etti. Kılnamaz ayrıca o dönem KTO'nun FETÖ'nün işgali altında olduğunu ileri sürdü.

Tanık Nuh Elmacıoğlu ise "Çocuğum Amerika'da FETÖ'nün okulunda okuyordu. Okul ücreti dışında para istenmeye başlandı. Oğlumun Amerika'daki okulundan 3 yönetici Kayseri'ye geldi. Bizden Amerika'da alınan yeni okul binası için para istediler. Daha sonra 17-25 Aralık olayları yaşandı. Ben de bunu fırsat bilip oğlumu okuldan aldım" ifadelerini kullandı.

Tanık Mustafa İlter de sanıklar Memduh Boydak ile Halit Gazezoğlu'nun eşi Berna İlter'den Melikşah Üniversitesi için yardım talep ettiklerini, kendisinin de onay verdiğini belirterek, "125 bin liralık destek verelim, dedik. Severek de yardımda bulunduk. Belgesini de aldık. Şirkete de gider olarak gösterdik" dedi.

Mahkeme heyeti, dava ile ilgili duruşma arasında dinlediği gizli tanıkların, tutuklu ve tutuksuz sanıklar hakkında verdiği ifadeyi mahkeme salonunda okudu. Buna göre, gizli tanık Ali Dağı ifadesinde, "Fetullahçı terör örgütü, zeki ve zengin insanları severdi. FETÖ'nün Kayseri'ye ilk tohumunu atan kişi Abdurrahman Haskaraman'dır" dediği öğrenildi.
Gizli tanık Ayaz da FETÖ'nün merkez üssünün Kayseri olduğunu kaydederek, "Kayseri'deki tüm paralar Necmi Somtaş'ta toplanırdı. Amerika'da Fethullah Gülen'le görüşmeye 1 ve 2 no'lu mütevelli heyetinde olanlar gidebilirdi" diye ifade verdi.

Gizli tanık Zemheri ise FETÖ tarafından Kayseri'nin 3 bölgeye ayrıldığını, bunların Melikgazi, Erciyes ve Kocasinan olduğunu söyledi. Zemheri ayrıca, Sıtkı Baş'ın 8 yıl il imamlığı yaptığını iddia ederek, "Sıtkı Baş, Kayseri'nin valisi gibiydi. Ne derse o olurdu. İşadamları çok büyük saygı gösterirdi" ifadesini verdi.

Tanık Adem Tanç ise duruşmaya Pınarbaşı Açık Cezaevi'nden SEGBİS ile bağlandı. Tanç, "2006 yılının Kurban Bayramı'nda bu yapıyla ilişkimiz başladı. Tutuklu sanık Mehmet Fındık, Mehmet Filiz ile Mehmet Çetin ve Mehmet Yıldız et kombinamıza gelerek 'Öğrencimizi nasıl döversiniz?' diye bizi tehdit ettiler. Ben bunları tanımıyorum. Beddua ederek işyerimizden ayrıldılar. O günden sonra başımıza gelmeyen kalmadı. Silah kaçakçılığı, altın kaçakçılığı, çek, senet gibi suçlardan hakkımızda soruşturmalar açıldı. Maliye Bakanlığı yaptığı incelemeler sonucu büyük cezalar yazdı. Neye uğradığımızı şaşırdık. 6 senelik inceleme sonucu 14 milyon gibi ceza ile karşı karşıya kaldık. Mehmet Fındık ve arkasındakiler bizi bitirmek için ellerinden geleni yaptılar. İşyerimizin denetimlerine Cumhuriyet Savcılığı bilirkişi olarak Mehmet Fındık'ı atadı. 2007 yılında dolaylı yollardan şahıslar aracılığıyla 50 tane burs talebi oldu. Bağış vermeyenlere mali ve adli yönden soruşturmalar açılıyordu. Daha sonra Vergi Mahkemesi'ne itiraz davası açtık. Neticesinde 14 milyonluk cezayı 3 milyon 400 bin lira olarak ödedik" ifadelerini kullandı.

Adem Tanç'ın ifadesi üzerine hakkındaki iddialara cevap veren Mehmet Fındık, "Adem Tanç'ın et kombinasına maliye ile ilgili olarak bilirkişilik yaptım. Aleyhine bir rapor düzenledim. Bunların işi PKK ile et kaçakçılığıdır" dedi.

Mahkeme heyeti, tanıklar Şükrü Tamer Başyazıcıoğlu, Salih Fazlıoğlu, Ali Çamlı, Tuncay Albayrak, Gülhanım Budak, Mehmet Konuk ve Mustafa Sarı'yı da dinleyerek, ifadelerine başvurdu. Mahkemede ayrıca gizli tanıkların beyanları da okundu.