ANAYASA Mahkemesi Genel Kurulu, Galip Öğüt tarafından yapılan bireysel başvuruda henüz infaz edilmemiş/uygulanmamış yakalama emrinin kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına yönelik bir müdahale oluşturmadığını değerlendirerek başvuruyu kabul edilemez buldu.

İDDİALAR


Galip Öğüt, 1 Mart 2017'de AYM'ye, henüz infaz edilmemiş/uygulanmamış yakalama emrinin kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına yönelik bir müdahale olduğuna ilişkin bireysel başvuruda bulundu. Başvurucu, yargılanma sırasındaki taleplerinin Savcılık görüşüne dayanılarak gerekçesiz bir şekilde Mahkemece reddedildiğini, alınan Savcılık görüşünün de kendisine tebliğ edilmediğini belirterek Anayasa'nın 36., 38. ve 141. maddeleri ile güvence altına alınan haklarının ihlal edildiğini ileri sürdü.

MAHKEMENİN DEĞERLENDİRMESİ


Anayasa Mahkemesi bu iddia kapsamında özetle şu değerlendirmeyi yaptı: "Yakalama emirlerinin infaz edilmediği dönemde temel hak ve hürriyetlere yönelik bazı etkileri bulunsa da bu dönemde henüz kişilerin fiziksel özgürlükleri maddi olarak kısıtlanmamış olduğundan söz konusu etkilerin kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına yönelik bir müdahale olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Bireysel başvuruda bulunulduğu tarihte başvurucunun yurt dışında olduğu ve hakkındaki yakalama emrinin henüz infaz edilmediği, ayrıca başvurunun incelendiği tarih itibarıyla da infazın gerçekleştiğine yönelik herhangi bir bilgi ya da belgenin bulunmadığı görülmektedir. Buna göre başvurucunun fiziksel olarak özgürlüğünden yoksun bırakılması söz konusu değildir. Dolayısıyla başvurucunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına müdahalede bulunulmamıştır. Sonuç olarak Anayasa Mahkemesi, başvurucunun iddiasına ilişkin olarak bir ihlalin olmadığı açık olduğundan başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemezlik kararı vermiştir."