Bugünkü Resmi Gazete'de yer alan karara göre, bir kişi, boşanma davası sırasında mahkemeye sunulan bazı mesaj içerikleri, ses kayıtları, videolar ve fotoğrafın cep telefonuna eşi tarafından yüklenen casus yazılım aracılığıyla ele geçirildiğini ve kullanıldığını ileri sürerek şikayetçi oldu.

Ezine Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda başvurucunun eşinin beraatine hükmedildi. Mahkemenin gerekçesinde, başvurucunun eşinin kayıtları boşanma davasına delil olarak sunma dışında atılı suçlara vücut verecek şekilde bilerek ve isteyerek basın, yayın, internet yolu ile veya başkaca herhangi bir yolla yayıp ifşa etmemesi nedeniyle suç işleme kastının olmadığı belirtildi.

Kararın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması üzerine başvurucu, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu inceleyen Mahkeme, etkili yargısal sistem kurma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine hükmetti.

Anayasa Mahkemesinin kararında, devletin kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi, işlenmesi ve açıklanmasına yönelik önleyici tedbirler alması ve benzer durumların bir daha yaşanmaması için bunu yapanlara karşı caydırıcı yargısal tepki göstermesi gerektiği vurgulandı.

Başvurucunun ele geçirilen ve boşanma davasında delil olarak sunulan belgelerinin kişisel veri niteliğinde olduğu belirtilen kararda, bu verilerin, hukuka aykırı olarak ele geçirilmesinin, açıklanmasının mevzuatta suç olarak düzenlendiği hatırlatıldı.

Kararda, başvurucunun şikayetleri gözetilerek etkili bir ceza soruşturmasının yapılması, olayın tüm yönleriyle açıklığa kavuşturulması ve ulaşılan sonucun olaya özgü gerekçelerle açıklanmasının gerekli olduğu vurgulandı.

Yerel mahkemenin verdiği beraat kararında elde edilen bilgilerin sadece boşanma davasında kullanıldığından bahisle sanığın beraatine hükmedildiği aktarılan kararda, "Başvurucunun hangi kişisel verilerinin elde edildiği, bu verilerde değişiklik yapılıp yapılmadığı, verilere ne kadar süre ile ulaşıldığı hususlarında hiçbir araştırma yapılmadığı gibi gerekçede başvurucunun bu iddialarının hangi sebeplerle karşılanmadığı konusunda bir açıklama bulunmadığı da görülmüştür." ifadeleri yer aldı.

Başvurucunun telefonuna casus yazılım programı yüklenerek ulaşılan kişisel verilerin elde ediliş şekline, kapsamına ve kişisel verilere ulaşma amacının meşru olup olmadığına yönelik yerel mahkemenin bir değerlendirme yapmadığı belirtilen kararda, "Derece mahkemelerinin eşlerin birbirlerine karşı özel hayat alanlarının bulunmadığı sonucunu doğuracak mahiyetteki yaklaşımının anayasal güvencelere aykırı olduğu açıktır." denildi.

Anayasa Mahkemesinin kararında şunlar kaydedildi:

"Yargılama sürecinde olayın aydınlatılmasına yönelik esaslı iddiaların araştırılmaması, kovuşturmanın derinleştirilmemesi, yasal dayanağı gösterilmeyen gerekçelerle sonuca ulaşılması nedeniyle etkili bir yargısal sistem kurma yükümlülüğüne uygun hareket edilmemiştir. Sonuç olarak etkili bir yargısal sistem kurulması konusunda kamusal makamlarca üstlenilmesi gereken yükümlülüğün gerektirdiği şartlar somut olayda yerine getirilmemiştir. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle özel hayata saygı hakkı kapsamında kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir."