6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkez üslü depremlerin yıkıma neden olduğu kentlerden Adıyaman'da depremzedelerin geçici barınma imkanlarının geliştirilmesi, enkazların kaldırılması ve hayatın normalleştirilmesi için çalışmalar devam ediyor.

Kentte yıkılmamasına rağmen ağır hasarlı olarak belirlenen yaklaşık 5 bin binada da kontrollü yıkımlar yapılıyor.

AA ekibi, yıkılmayı bekleyen ağır hasarlı apartman dairelerinin içini dronlarla görüntüledi.

Kolon ve duvarları patlayan, zemine çöken veya yan yatan bu binalardaki evlerin içlerinde de depremin tahribatını gösteren çarpıcı tablolar dikkat çekiyor.

6 Şubat öncesinde binlerce aileye sıcak bir yuva olan evlerin iç duvarlarının yıkıldığı, koltuk, masa, buzdolabı gibi ağır eşyaların savrulduğu, mutfak eşyalarının ise paramparça olduğu görülüyor.

Yıkık duvarlarda, buzdolapları ve masaların üzerinde kalan fotoğraflar ve tablolar ise depremin sadece binaları değil hayatları da yıktığını anlatıyor.

Konteynerler evlerde yeni yaşam

Henüz depremin şokunu üzerinden atamayan depremzedelerin hayat şartlarının iyileştirilmesi için çalışmalar da devam ediyor.

Kent merkezindeki 8 katlı bir binanın enkazından 2 gün sonra çıkarılan ve ailesiyle konteyner eve yerleştirilen Mustafa Öden (63), AA muhabirine canlarını kurtardıkları için şükrettiklerini söyledi.

Herkesin el birliğiyle yaraları sarmaya çalıştığını anlatan Öden, "Ne yaptığımızı bilmiyoruz. Çok şükür, bize sahip çıktılar. Evim yıkıldı, 10 gün çadırda kaldım şimdi konteynere geçtim. Ailemden 4 kişiyi kaybettim. Şükür bu günlerimize." dedi.

Konteynerde kalan Mustafa Turan ise 77 yıllık ömrünün en acı günlerini yaşadığını dile getirerek "Deprem durduktan sonra ancak dışarı çıkabildik. Şimdi apartmanımın önünden geçiyorum nasıl bu hale geldiğini aklım almıyor. Tek bildiğimiz Allah'tan geldiği, canımızı kurtardığımıza şükrediyoruz." diye konuştu.

Adile Yıldız ise depremde eşini ve 2 çocuğunu kaybettiğini ve konteyner kentte yeniden hayata tutunmaya çalıştığını anlattı.

Kolon ve duvarları patlayan, zemine çöken veya yan yatan bu binalardaki evlerin içlerinde de depremin tahribatını gösteren çarpıcı tablolar dikkat çekiyor.

6 Şubat öncesinde binlerce aileye sıcak bir yuva olan evlerin iç duvarlarının yıkıldığı, koltuk, masa, buzdolabı gibi ağır eşyaların savrulduğu, mutfak eşyalarının ise paramparça olduğu görülüyor.

Yıkık duvarlarda, buzdolapları ve masaların üzerinde kalan fotoğraflar ve tablolar ise depremin sadece binaları değil hayatları da yıktığını anlatıyor.

Konteynerler evlerde yeni yaşam

Henüz depremin şokunu üzerinden atamayan depremzedelerin hayat şartlarının iyileştirilmesi için çalışmalar da devam ediyor.

Kent merkezindeki 8 katlı bir binanın enkazından 2 gün sonra çıkarılan ve ailesiyle konteyner eve yerleştirilen Mustafa Öden (63), AA muhabirine canlarını kurtardıkları için şükrettiklerini söyledi.

Herkesin el birliğiyle yaraları sarmaya çalıştığını anlatan Öden, "Ne yaptığımızı bilmiyoruz. Çok şükür, bize sahip çıktılar. Evim yıkıldı, 10 gün çadırda kaldım şimdi konteynere geçtim. Ailemden 4 kişiyi kaybettim. Şükür bu günlerimize." dedi.

Konteynerde kalan Mustafa Turan ise 77 yıllık ömrünün en acı günlerini yaşadığını dile getirerek "Deprem durduktan sonra ancak dışarı çıkabildik. Şimdi apartmanımın önünden geçiyorum nasıl bu hale geldiğini aklım almıyor. Tek bildiğimiz Allah'tan geldiği, canımızı kurtardığımıza şükrediyoruz." diye konuştu.

Adile Yıldız ise depremde eşini ve 2 çocuğunu kaybettiğini ve konteyner kentte yeniden hayata tutunmaya çalıştığını anlattı.