Hatay'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında, örgütün firari "hava kuvvetleri imamı" Adil Öksüz'ün yeğeni olan ve meslekten ihraç edilen eski Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Öksüz'ün de arasında yer aldığı 7'si tutuklu 43 sanık hakkında 15 yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianame mahkemece kabul edildi.

Cumhuriyet savcısınca, tutuklu Öksüz'ün de arasında yer aldığı şüpheliler hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçuyla ilgili yürütülen soruşturma tamamlandı.

Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 95 sayfalık iddianamede, 7'si tutuklu 43 sanık hakkında15 yıla kadar hapis cezası istendi.

İddianamede, Hüseyin Öksüz'ün ve eşinin Bank Asya'da hesaplarının olduğu, çocuklarını da örgüte ait okullara gönderdiği aktarıldı.

Öksüz'ün örgüt içinde aktif konumda yer aldığı, FETÖ'nün toplantılarına katıldığı, örgütle bağlantısının olduğu şeklinde bilgilerin elde edildiği belirtilen iddianamede, tanık ifadelerine de yer verildi.

Tanık İ.Y, Öksüz ile aralarında soruşturmaya konu şüphelilerin de yer aldığı S.S, C.G, M.M.A, M.D, O.V.Ö, N.Y. ve Z.Y'nin bir grup halinde birlikte hareket ettiğini söyledi.

Bu şahısların herkesi aralarına almadıklarını ifade eden İ.Y, şöyle devam etti:

"Bu şahısların kendilerine yakın şahıslar ile daha sık görüşüyorlardı. Cemaate yakın olduklarını ve bu yönde hareket ettiklerini fark ettim. M.M.A. 6 ay kadar başhekimlik yaptıktan sonra yerine yine örgüt mensubu olan ve üniversitemiz döner sermaye müdürü Hüseyin Öksüz (üniversite hastanesi) atandı. Öksüz, başhekim olarak atanır atanmaz yine örgüt mensubu kişiyi döner sermayeden sorumlu başhekim yardımcılığına ve aynı zamanda vekaleten döner sermaye müdürlüğüne getirdi."

İ.Y, dil sınavını kazanıp doçentlik için müracaat ettiğini belirterek, örgüte yakın kişilerin kolaylıkla sınavları geçtiğini, bu kişilere nasıl geçtiklerini sorduğunda komisyonlarda tanıdıklarının olduğunu söylediklerini, bunlara örnek olarak M.D, M.K. ve Hüseyin Öksüz ile M.T'yi verebileceğini kaydetti.

"Amaç önce Türkiye'yi sonra dünyayı ele geçirmek"

"Şimşek" kod adlı gizli tanık ise Öksüz'ün yanı sıra aynı iddianamedeki şüphelilerden M.M.A. ile diğer 2 kişinin başhekimlik yaptığını, bu kişiler hakkında 15 Temmuz 2016'dan sonra örgütle bağlantılı oldukları gerekçesiyle işlem başlatıldığını anlattı.

M.M.A'nın örgüt içerisinde "abi" konumunda olduğunu, örgütle iltisaklı olmayan personellere korku ve panik yaratacak konuşmalar yaptığını ifade eden gizli tanık, bu kişinin "Her gece toplantılarda sizi konuşuyoruz, sizi Amerika'ya kadar üst kademelere iletiyoruz, bilgileriniz hep büyüklere gidiyor, ben sizi ikaz etmeye geldim, bizimle birlikte yürüyün, amaç önce Türkiye'yi ele geçirmek sonra dünyayı ele geçirmek." ifadelerini kullandığını aktardı.

İddianamede ayrıca bazı sanıkların telefonlarında örgütün gizli haberleşme programı "ByLock"un tespit edildiği kaydedildi.