Türkiye'de e-ticaret yapan işletme sayısı yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı alınan tedbirlerin de etkisiyle yüzde 275 artarken, e-ticaret platformları ve yeni teknoloji çözümleri küçük işletmelerin ulusal markaya dönüşmesine kapı araladı. Bunun bir örneği de Türkiye'de aromalı filtre kahveleriyle ünlenen Ankaralı Oze Kahve oldu.

AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, tüm dünyada özellikle Kovid-19 salgınının etkisiyle birçok alanda teknolojik dönüşüm beklenenin ötesinde hız kazandı. Bu durumun en çok gözlendiği alanlardan biri, iş dünyasının e-ticarete geçişi oldu. Sosyal temasın azaltıldığı, kısıtlamaların ekonomik hayatı derinden etkilediği salgın döneminde tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de teknolojik çözümler küçük işletmelerin hayatta kalmasına hatta gelişip büyüyebilmesine olanak sağladı.

Geçen yıl küresel perakende e-ticaret hacmi bir önceki yıla göre yüzde 23 artışla 4,3 trilyon dolara yükselirken, Türkiye'de de yüzde 66 artışla 226,2 milyar liraya çıktı. Özellikle Ticaret Bakanlığının destekleri, eğitimleri, aracı hizmet sağlayıcılar ve global firmalarla yürüttüğü iş birlikleri sayesinde geçen yıl birçok KOBİ ilk defa e-ticaretle tanıştı.

Türkiye'de e-ticaret yapan işletme sayısı 2020'de Kovid-19 salgınına karşı alınan tedbirlerin de etkisiyle yüzde 275 artarak 256 bin 861'e çıktı. İşletmeler, aracı hizmet sağlayıcılar sayesinde dijital pazarlara yumuşak bir geçiş yaparken, Türkiye'de işletmelerin yüzde 72'si sadece bir pazaryerinde, yüzde 14'ü de iki pazaryerinde satış yapıyor. Söz konusu platformlar ve dijital satış danışmanlığı desteğiyle kendi ürünlerini dijital olarak pazarlayan firmalar başarı hikayeleri yazıyor.

Bunun bir örneği de e-ticareti aktif olarak kullanmadan önce yerel ölçekte hizmet veren Ankaralı firma Oze Kahve'nin tüm Türkiye'ye satış yapan günlük öğütülmüş aromalı filtre kahveleriyle bir markaya dönüşme hikayesi oldu.

e-Ticaretle Türkiye genelinde satışa başladı

Oze Kahve Ortağı ve İş Geliştirme Uzmanı Serhat Köyüstü, AA muhabirine, işletmenin hikayesini anlattı.

Firmanın 2011 yılında tamamen yerli sermayeyle kurulduğunu, 2019 yılının sonlarından itibaren sıkıntıya girdiğini belirten Köyüstü, kendisinin 2019 yılında buraya ortak olduğunu söyledi. Köyüstü, daha sonra Kovid-19 salgınına rağmen doğru stratejiler ve butik üretimleriyle elektronik ticaret platformlarına giriş yaptıklarını bildirdi.

Daha önce toptan satış stratejisiyle ilerlediklerini ve kafelerde tüketilen ürünlerinin tüketiciler tarafından tanınmadığını ifade eden Köyüstü, Kovid-19 salgını sürecinde birçok firma kepenk kapatırken, kendilerinin e-ticaret sayesinde cirolarını katlayarak ulusal düzeyde bir marka değeri oluşturduklarını dile getirdi.

Köyüstü, e-ticaret sayesinde herkesin evlerine kapandığı dönemde son tüketicilere doğrudan ulaştıklarını, tanınır ve aranır bir marka haline geldiklerini kaydetti.

e-Ticarette tüketici güveni ve beğenisini kazanmanın önemine dikkati çeken Köyüstü, bu anlamda ürün kalitesinin ve devamlılığının önemli olduğunu vurguladı.

Köyüstü, son dönemde giderek tüketimi artan kahve sektöründe global markaların aksine butik üretim yaparak çok daha kaliteli ürünleri tüketicilere sunduklarına dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Kahve 4 hasat yetişir. Biz kahvenin en yeni hasadını ve en üst kalitelisini dünyanın çeşitli ülkelerinden temin ederek işliyoruz. Kahvelerimizi her gün taze olarak kavuruyoruz ve 3 günlük dinlenme süresi sonunda müşterilerimize Türkiye'nin neresi olursa olsun internetten sipariş verdiğinde 24 saat içinde ulaştırıyoruz. Bu gerçekten ulaşılması zor bir hizmet. Örneğin Kolombiya, Kenya, Guatelama'dan gelen o çok sevdiğiniz kahvenin aynı tazelikte hemen evinizin altında olan muhteşem kokuların yayıldığı bir kahve şirketinden aldığınızı düşünün. Türkiye'nin her yerine bunu 1 gün sonra kapınızda olacak şekilde sağlıyoruz."

Ürünlerinin şu an hemen hemen bütün e-ticaret platformlarında aromalı filtre kahveler arasında "en çok satanlar" ve "en çok beğenilenler" kategorilerinde en üst sırada yer aldığını ifade eden Köyüstü, kendi internet sitelerinden de satış yaptıklarını anlattı.

"Dünya pazarlarına da açılmak istiyoruz"

Köyüstü, bir Türk kahve markası olarak dünyaya da açılmak istediklerini belirterek, "Asıl amacımız 'Türk kahvesi' gibi bir değere sahip ülke olarak gerçek bir Türk markasıyla dünya pazarlarında da var olmak. Bunu butik üretimden çıkmadan yapmak istiyoruz ve gerçek nitelikli kahveyle nam salmak istiyoruz. e-İhracat ile başka ülkelere satış yapmak için araştırmalarımızı sürdürüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Şu an kahve üretimi olan özellikle Afrika ülkelerinde, kahve üreticilerine de danışmanlık hizmeti verdiklerini dile getiren Köyüstü, "Oralarda kahve bahçesi var ama üretimin diğer basamakları yok. Kahvenin işlenmesi, pazara açılması, kavrulması gibi bütün basamaklarını birlikte kuruyor ve iş geliştirme desteği sağlıyoruz." dedi.

"Günümüzde her şirket dijital dönüşümünü gerçekleştirmeli"

Köyüstü, e-ticaret yapmak isteyen firmalara da tavsiyelerde bulunarak, bu süreçte doğru ve etkili danışmanlık almanın da önemli olduğunu, herkesle aynı olanı yaparak değil, markaya özel strateji ve hizmetle başarıya ulaşılabileceğini söyledi.

Bu dönemde artık her şirketin dijital dönüşümünü gerçekleştirmesi gerektiğini vurgulayan Köyüstü, "Hızla değişen dünyada şirketler kendilerini yenilemeli, bunu yaparken de geleneksel değerlerden kopmadan kendini sosyal medyaya, dijital platformlara ve e-ticarete entegre etmeli." diye konuştu.