ANKARA (AA) Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Kuzey Irak'taki gelişmelere ilişkin tedbirlerin oluşturulduğunu, zamanı geldiğinde devreye sokulacağını bildirdi.

Şimşek, Kalkınma Bakanlığında Orta Vadeli Program'ın (2018-2020) açıklandığı toplantının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Yeni OVP'nin Türkiye'ye sınıf atlatacağını, yüksek gelirli ülkeler grubuna çıkartacağını belirten Şimşek, programın daha yüksek ve kapsayıcı büyümeyi, daha yüksek istihdam artışını ve daha adil gelir dağılımını amaçladığını söyledi.

Şimşek, AK Parti hükümetlerinin hiçbir zaman popülizm tuzağına düşmediğine işaret ederek, hükümetlerin bütün politikalarının ve programlarının merkezinde insan olduğunu dile getirdi.

Bu çerçevede son 14 yılda çok güçlü bir performans ortaya konulduğunun altını çizen Şimşek, "Önümüzdeki 3 yılda da inşallah bu performansı daha da güçlendireceğiz." dedi.

Hazinenin çıkaracağı altın tahvilinin hedefine yönelik soru üzerine Şimşek, Türkiye'de yastık altında yaklaşık 100 milyar dolar civarında altın olduğu yönünde tahminlerin bulunduğunu hatırlattı.

Şimşek, Hazinenin finansman konusunda bir sıkıntısının bulunmadığını, bunun atıl duran altınları sisteme çekerek sistemin derinleşmesini, yatırımların ve ülke için kaynakların artırılmasını hedeflediğini kaydetti.

Burada talebin önemli olacağını dile getiren Şimşek, "İyi bir kampanya yapacağız, bu konu iyi çalışıldı. Getirisi de oldukça yüksek olacak. Siz altın getireceksiniz, dönem sonunda altın alacaksınız, onun üzerine de Hazine size yıllık yüzde 2,4 oranında getiri sağlayacak. Birtakım maliyetleri de biz üstleniyoruz. Gerçekten oldukça cazip." diye konuştu.

Şimşek, bu dönemde Bireysel Emeklilik Sistemi'nde (BES) ve diğer konularda olduğu gibi Türkiye'nin kaynaklarını artırmak, büyümeyi iç tasarruflarla finanse etmek için yoğun bir çaba içinde olduklarını vurgulayarak, bu anlamda maliyetlerden kaçınmadıklarını ifade etti.

Bu projeye uzun vadeli bir perspektifle baktıklarının altını çizen Şimşek, "Kolay bir finansman enstrümanı olarak yaklaşmadık, tam tersine zor bir işi başarmaya çalışıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

- "Ekonomide, istihdamda güçlü bir toparlanma var"

Türkiye'de faiz seviyelerine dönük bir soruya karşılık, mevduat faizlerinin bir arz-talep meselesi olduğunu belirten Şimşek, Hazinenin borçlanma faizi ve uluslararası enstrümanlar için faizi de piyasanın belirlediğini hatırlattı.

Şimşek, şöyle devam etti:

"Biz sermaye piyasalarını derinleştirerek, tasarruflarımızı gerçek anlamda artırarak, talebimizi karşılayacak düzeye çekerek, buna paralel olarak kalıcı fiyat istikrarını sağlayarak Türkiye'de çok daha düşük faiz seviyesini arzuluyoruz ama bunu başarmak için kaynaklarımızı artırmamız ve çeşitlendirmemiz lazım. Biz hızla büyüyen, fon ihtiyacı yüksek bir ülkeyiz. Dolayısıyla şu anda talep biraz daha güçlü. Talep baskısı nedeniyle mevduat faizleri yüksek olunca, bu kredi faizlerine de yansıyor."

Bölgede yükselen risklerin ekonomiye etkisine yönelik bir soru üzerine de Şimşek, jeopolitik gerginliklerin uzun zamandır devam ettiğini, yakın coğrafyada büyük trajidelerin yaşandığını ve yaşanmaya devam ettiğini söyledi.

Şimşek, "Şu anda en azından DEAŞ'a karşı Irak ve Suriye'de ciddi bir kontrolün sağlanmış olmasını ki ülkemiz buna çok büyük katkıda bulundu, ben genel anlamda olumlu görüyorum." dedi.

Özellikle geçen sene turizm sektöründe yaşanan şokun önemli ölçüde DEAŞ terör örgütüyle ilişkili olduğunu, terör korkusuyla insanların Türkiye'ye gelmekten imtina ettiğini anlatan Şimşek, "Çok şükür bu risk çok daha yönetilebilir düzeyde. Turizmde de bir toparlanma var. Ekonomimizde, istihdamda çok güçlü bir toparlanma var." diye konuştu.

- "Kuzey Irak ile ilgili tedbirler zamanı geldiğinde devreye sokulur"

Kuzey Irak'taki gelişmelere ilişkin bir soru üzerine Şimşek, Milli Güvenlik Kurulunun bu konuda toplandığını, hükümete birtakım önerilerinin olduğunu, Bakanlar Kurulunun da bunun değerlendirmesini yaptığını anımsattı.

Başbakan Yardımcısı Şimşek, şunları kaydetti:

"Başbakan Binali Yıldırım'ın açıkladığı gibi alınacak tedbirlere ilişkin de arkadaşlarımız çalıştılar. Dolayısıyla zamanı geldiğinde bu tedbirler devreye sokulacak. Bu tedbirleri Başbakanımız basit bir şekilde vurguladı; siyasi, askeri ve ekonomik tedbirler. Biz aslında bölgemizde huzur, istikrar, barış ve refah istiyoruz. Bu bölgede en büyük üretim üssü, girişimclik ruhu anlamında en zengin ülke Türkiye. Komşularımız ne kadar istikrarlı, ne kadar müreffeh, barış içerisinde olursa, biz o kadar mutlu oluruz, bundan bir anlamda nemalanırız. Çünkü bu daha çok ticaret, karşılıklı yatırım ve bu coğrafyada yaşayan kardeşlerimizin hepsi için daha yüksek refah demek ama gelin görün ki sorunlar var. Ülkemiz güçlü, bu sorunlarla tabii ki baş edebilir. Şu anda uluslararası normlara göre Irak'ta bir meşru merkezi hükümet var, federal bir yapı, bir bölge var dünyaca tanınan. O nedenle dikkat ederseniz bir ülke hariç bu referandumun yanlış olduğunu, kabul edilmeyeceğini net bir şekilde ortaya koydular. Irak merkezi hükümetinin bizden sınırlara, kapılara, hava sahasına, gümrüklere, diğer konulara ilişkin talepleri olacak. Bunun sonucunda ülke olarak Irak'ın bu noktadaki taleplerini değerlendireceğiz. Bu çerçevede de bu tedbirler oluşturulmuştur, zamanı geldiğinde devreye sokulacaktır."

- "Varlık Fonu'nu önemsiyoruz"

Şimşek, Varlık Fonu'na yönelik bir soru üzerine de fonun bünyesine aldığı varlıkların daha verimli, daha üretken, etkin hale getirilmesi, bunların yeniden yapılandırılması konusunda çok ciddi yetkilerinin bulunduğunu hatırlatarak, "İnşallah önümüzdeki dönemde bu anlamda da Varlık Fonu devreye girer." dedi.

Varlık fonlarının bir ülkenin Ar-Ge, inovasyon, girişimcilik ekosistemini de tamamladığına dikkati çeken Şimşek, bu fonların kendi bünyesindeki varlıklardan elde edeceği gelirlerle uluslararası piyasalardan daha uzun vadeli fon oluşturabileceğini kaydetti.

Şimşek, "Türkiye'deki Varlık Fonu kurulalı daha bir yıl bile olmadı. Biz Varlık Fonu'nu önemsiyoruz, önümüzdeki dönemde bu 3 temel fonksiyon çerçevesinde inşallah güçlü bir şekilde işlevini yerine getirecektir." ifadelerini kullandı.

- "BES'te devlet katkı payının yükseltilmesi söz konusu değil"

BES'te devletin katkı oranının artırılmasının söz konusu olup olmadığının sorulmasını üzerine Şimşek, sistemde yapacakları değişikliklerin devletin katkı payını içermediğini söyledi.

Devletin katkı payının son derece yüksek olduğuna işaret eden Şimşek, bu payı yükseltme gibi bir çalışmanın bulunmadığını bildirdi.

Şimşek, "Kapsamını nasıl genişletebiliriz, (otomatik katılım) çıkışları nasıl daha makul düzeylere çekebiliriz şeklinde çalışmalarımız olacak." dedi.