Doğrudan 7 milyona yakın çalışanı, dolaylı olarak ise tüm vatandaşları ilgilendiren yeni asgari ücreti belirleme çalışmalarında resmi süreç devam ediyor.

Asgari Ücret Tespit Komisyonunun ikinci toplantısı, Türk-İş'in ev sahipliğinde yapıldı.

Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder'in başkanlığındaki toplantıda, işveren heyetini Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), işçi heyetini ise Türk-İş temsil etti.

Atalay: Kamuoyunda oluşan rakamlar ortada

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, toplantıda, asgari ücretin sadece 5 kez işçi, işveren ve hükümetin mutabakatıyla belirlendiğini anımsattı.

Asgari ücretin 7 milyondan fazla çalışanı doğrudan ilgilendirdiğini vurgulayan Atalay, "Bu ücret, en düşük ücreti belirleme ücretiydi ama son yıllarda geçim ücreti oldu. Yani 7 milyona yakın insan bununla geçinmeye çalışıyor. Çalışanların aileleriyle birlikte 30 milyonun üzerine kişi. Yani ülkenin üçte birinden daha fazla." diye konuştu.

Sendikaların olduğu yerde toplu sözleşmelerin, toplu sözleşmelerin olduğu yerde sosyal haklar ve ikramiyenin olduğunu belirten Atalay, şunları söyledi:

"Sendikalı çalışanların yüzde 99'u asgari ücretin üzerinde ücret alıyorlar. Özellikle otellere, sosyal yaşam alanlarına baktığımızda akşam saat 4'ten, 5'ten sonra çalışanların dörtte üçü asgari ücretli. Bir bölümü emekli, bir bölümü memur. Asgari ücretli, dar gelirli ek iş yapmak mecburiyetinde, son yıllarda uyumuyor desem yerindedir."

Asgari ücretin işverene maliyetine de değinen Atalay, "İşverenlerimizin üzerindeki yükün ne olduğunu işveren temsilcisi biliyor, ben de biliyorum, benim arkadaşlarım da biliyor. O yükü üzerlerinden almak gerekiyor mu, gerekiyor. Ondan önce bizim için ortadaki bu ücreti gözden geçirmek gerekiyor. Geçen hafta yeniden değerleme oranı yüzde 36 civarında. TÜİK'e sorduğumuz zaman enflasyon yüzde 21. Yani insanlar geçinmeyle ilgili büyük mücadele veriyor. Son iki üç ayda temel gıda maddelerine gelen zamlar ortada. Yüzde 30'un, 35'in, 40'ın üzerinde olan rakamlar var önümde." dedi.

Toplantıya gelmeden önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile telefonda konuştuğunu söyleyen Atalay, şu bilgileri verdi:

"Dün akşam açıklanan memurlarımızla ilgili bir konu var. Bize de memurlara da enflasyonun üzerinde bir zam olduğu zaman devlet onları veriyor. Dün akşam açıklanan bir rakam var. Bakan Bey'e, 'Düzenleme ne? Kamuoyunun anladığı gibi olduğunu düşünmüyorum' dedim. Bakan Bey'in ifadesine göre enflasyonun üzerinde ne varsa kümülatif onu tamamlamayı düşünüyorlar. Memur zorda mı, zorda. Aynısını işçiye de yapacaklar mecburen. İşçiyi bunun dışında tutmaları mümkün değil. Bu kurulda Nurcan Hanım gidecek Bakan Bey'le konuşacak, Akansel Bey gidecek başkanıyla konuşacak. Ben TİSK başkanımızın olaylara nasıl baktığını biliyorum. İşverenlerimizin nasıl baktığını biliyorum."

"Bunu vergiden mi telafi ederler veya başka yönden mi bilmiyorum"

Atalay, mevcut asgari ücretin çok düşük olduğunu ve insanların bu ücretle 15 gün dahi geçinemediğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Bunu vergiden mi telafi ederler veya başka yönden mi telafi ederler ben onu bilmiyorum. Ben ekonomist değilim. Ülkeyi yönetenler bu konuda makul, mantıklı bir rakam önümüze getirirseler, işçi, işveren ve hükümet birlikte kısa bir zamanda imzalamayı temenni ediyoruz. Bizim beklentimizin altında kalacak bir rakam olursa buna katılmayacağız. Bakan Bey'e rakamı da söyledim. Bundan önceki Maliye Bakanı da biliyor. Bu ifadelerimizi onlar, Sayın Cumhurbaşkanına da ilettiler, Sayın Cumhurbaşkanı da biliyor. Arzumuz, bir an evvel önümüze bir rakam gelsin. Kamuoyunu fazla meşgul etmenin bir anlamı yok. Arzu ettiğimiz bir rakam gelmezse çabuk olmanın da anlamı yok."

Asgari ücret konusunda araştırma yaptıklarını, toplumun tüm kesimlerinin görüşlerine başvurduklarını dile getiren Atalay, şöyle devam etti:

"Dün Gerede'de benzinlikte çalışan pompacıyla konuştum, Eryaman'da fırındaki kızla konuştum. Toplumun beklentisi yüksek. İnsanların tebessüm edeceği, mutlu olacağı bir rakama birlikte imza atmak istiyoruz. Asgari ücretlinin yüzde 90'ı, 10 kişinin altında çalışanı olan iş yerlerinde. Geri kalanı ise 10 kişinin üzerinde çalışanı olan iş yerlerinde. İhracatçılar iyi mal satıyor. Kar mı ediyorlar, zarar mı ediyorlar, bu rakamlar devletin elinde. Zorda olan iş yerlerine bir katkı sağlanması gerekiyor mu gerekiyor. Bugüne kadar kamuoyuna resmi bir rakam söylememeye gayret ediyoruz ama kamuoyunda oluşan rakamlar ortada. Oluşan rakamların altında bir şeye 'evet' dememiz mümkün değil. İnşallah umduğumuz gibi olur. Hep beraber zevkle imzalarız."

Koç: Umarım güzel bir toplantı olur

TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç da "Umarım çalışanlarımız ve iş yerlerimiz için ama en önemlisi ülkemiz için güzel bir toplantı olur. Ve nihayetinde en kısa sürede asgari ücretle ilgili açıklamayı kıymetli Bakanımız ve sayın başkanlarımız yaparlar." diye konuştu.

Önder: Bu sene asgari ücret biraz daha önemli

Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder ise "Bildiğiniz gibi 1951'den bu yana ülkemizde asgari ücret belirleniyor. Bu sene de aynı amaçla bir araya geldik. Bu sene hem işçi hem işveren hem de devlet için biraz daha önemli sanıyorum asgari ücret. Ben daha önce 2019'da, 2012'de ve 2008'de olduğu gibi bu sene de oy birliğiyle hem işçi hem işveren hem de devletin ortak mutabakatıyla çıkmasını diliyorum." ifadelerini kullandı.

Toplantı, açıklamaların ardından basına kapalı devam etti.

2022'de geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında Asgari Ücret Tespit Komisyonu, üçüncü toplantısını 9 Aralık'ta TİSK'in ev sahipliğinde yapacak.

Asgari ücret nasıl belirleniyor?

Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten 5'er temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor.

Komisyon, yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında 4 kez toplanıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığındaki ilk toplantının ardından Komisyon, işçi, işveren ev sahipliğindeki toplantıların ardından son toplantısını tekrar Bakanlıkta yapıyor.

Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp, oy çokluğuyla karar veriyor. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.