Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, yeni kurulan bağımsız Ukrayna Ortodoks Kilisesi'ne "otosefali"(Ortodokslukta kendilerine ait bir baş tarafından yönetilen Ortodoks kiliselerine verilen ad) kazandıracak Patrik kararnamesini Fener Rum Patrikhanesi'nden Türkiye'ye gelerek 6 Ocak'ta teslim alacak.

Poroşenko, Fener Rum Patrikhanesi'nin 11 Ekim'de Ukrayna Ortodoks Kilisesi'nin Moskova'daki Rus Ortodoks Kilisesi'nden ayrılma yolundaki talebinin kabulüne karar verilmesi sonrası "Tomos" adı verilen Patrik kararnamesini alacak.

Ukrayna'nın başkenti Kiev'deki Azize Sofya Katedrali'nde 15 Aralık'ta, Kiev Patrikhanesi'ne bağlı Ortodoks Kilisesi, Ukrayna Bağımsız Ortodoks Kilisesi ve Moskova Patrikhanesi'ne bağlı Ortodoks Kilisesi'nden temsilcilerinin katıldığı toplantıyla Ukrayna'da yeni birleşik bağımsız Ortodoks Kilisesi kurulmuştu.

Poroşenko, yeni kurulan bağımsız Ukrayna Ortodoks Kilisesi'ni resmen tanıyacak "Tomos" için Ukrayna Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Epifaniy ile İstanbul'daki Fener Rum Patrikhanesi'ni ziyaret edecek. Bu ziyaret, Ukrayna'daki Ortodoksların 7 Ocak'ta kutladığı Noel öncesi yapılacak.

Rus Ortodoks Patrikhanesi'nden sert tepki

Ukrayna'da yeni birleşik bağımsız Ortodoks Kilisesi'nin otosefal statü kazanması, Ortodoks dünyasında tartışmalara yol açarken, Rus Ortodoks Patrikhanesi'nin sert tepkisiyle karşılandı.

Ukrayna ile Rusya arasındaki sorunlar nedeniyle siyasi boyutu ağır basan konu, Rus Ortodoks Kilisesi ile İstanbul'daki Fener Rum Patrikhanesi'ni de karşı karşıya getirdi.

Ukrayna'nın milli değerlerini savunacak bağımsız kilise kurması, Fener Rum Patrikhanesi ve Rus Ortodoks Patrikhanesi arasındaki ilişkileri kopma noktasına getirdi.

Fener Rum Patrikhanesi ile tüm ilişkilerini kesen Moskova Patrikhanesi, Fener Rum Patrikhanesi'nin Ukrayna'daki kiliselere bağımsızlık verme yetkisinin bulunmadığını savundu. Moskova Patriği Kirill, Fener Rum Patriği Bartholomeos'a yeni yıl öncesi yazdığı mektupta, Patrik'ten Ukrayna'daki kilisenin "bölünmesini meşrulaştırmamasını" talep etti.

"Rus propogandasını önlemek için kendi kilisemizi kurduk"

AA muhabirinin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan yeni Ukrayna Ortodoks Kilisesi'nden Evstraty Zoria, Rusya’nın kara propaganda yaptığını belirterek, "Moskova, Ukrayna'ya karşı yapılan saldırganlık politikasını kiliseler üzerinden de yapıyor. Kiliselerin bastıkları kitaplarda Rus propagandası yapılıyor. Biz de bunu önlemek için kendi kilisemizi kurduk." ifadesini kullandı.

Rusya'nın Ukrayna'nın iç işlerine karışmaya çalıştığını söyleyen Zoria, "Bu konuda Rusya'nın yaptığı haberler gerçekleri yansıtmıyor. Sürekli provokasyon yapılıyor. Bu provokasyonların amacı da kilise sorununun barış içinde çözülmesini önlemektir." dedi.

Ukrayna'nın Lviv bölgesindeki bazı cemaatlerin, yeni kurulan kiliseye katılmak için talepte bulunduklarını belirten Zoria, "Tomos, Ukrayna'daki bütün cemaatlerin yeni kurulan kilisenin himayesine girmeleri için güçlü bir argüman olacak. Hiç kimse bu cemaatlere baskı kurmayacak. Kaderlerini kendileri belirleyecek. Yeni kiliseye bağlanma kararı gönüllü olacak. Bu sorun kilise kanunlarına göre barış, sevgi ve saygı içerisinde çözülecektir." şeklinde konuştu.

Moskova Patrikhanesi'ne bağlı cemaatlerin "Rus Ortodoks Kilisesi" adı altında hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Zoria, Ukrayna parlamentosunun bu konuda kanunlar çıkardığını anımsattı.

"Ruslar, kararı er ya da geç kabul edecek"

Zoria, Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko'nun yeni bağımsız kilisenin kurulmasını desteklemesini olumlu karşıladıklarını dile getirdi.

Moskova ve Fener Patrikhanesi arasındaki gerilimin sona ereceğini vurgulayan Zoria, "Moskova Patrikhanesi'nin, Fener Rum Patrikhanesi'nin Ukrayna kilisesi konusunda aldığı kararı er ya da geç kabul etmesi gerekecek. Çünkü bu karar kilise kanunlarına uygun şekilde alınmıştır." ifadelerini kullandı.

Zoria, eski Yugoslavya ülkeleri Makedonya ve Karadağ'da bağımsız kilise oluşturma taleplerinin son dönemlerde sıklıkla gündeme geldiğini hatırlatarak, "Makedonya ile Yunanistan arasındaki isim meselesinin çözülmesi, Sırp Ortodoks Patrikhanesi'nden bağımsızlığını ilan eden Makedonya Bağımsız Kilisesi'nin resmen tanınmasına vesile olacaktır." dedi.

Karadağ'da Ukrayna'ya benzer bir durum olduğunu ifade eden Zoria, "Karadağ'da bazı cemaatler Sırbistan Patrikhanesi'ne bağlı, bazıları da Ortodoks dünyasında tanınmayan Karadağ bağımsız kilisesine bağlıdır. Fener Rum Patriği o kiliseyi de tanıyabilir." değerlendirmesinde bulundu.

"İktidarların din işlerine müdahalesi kabul edilemez"

Moskova Patrikhanesi Basın Sorumlusu Aleksandr Volkov, Moskova Patrikhanesi'ne bağlı Ukrayna Ortodoks Kilisesi'nin 12 bin, yeni kurulan bağımsız Ortodoks Kilisesi'nin de yaklaşık 6 bin farklı cemaatten oluştuğunu belirtti.

Yeni kurulan Ukrayna Ortodoks Kilisesi'nin "patrikhane" değil, "metropolia" statüsünde kurulduğuna dikkati çeken Volkov, "15 Aralık'ta Ukrayna kilisesiyle ilgili alınan kararın bizim için herhangi bir anlam ve gücü yoktur. Çünkü Ukrayna'da tek bir Ukrayna Ortodoks Kilisesi vardı ve varlığını sürdürmeye devam edecek." dedi.

Moskova ve Fener Rum Patrikhaneleri arasında ilişkilerinin kesildiğini hatırlatan Volkov, ilerleyen zamanlarda da ilişkilerinin daha da kötüleşeceğini söyledi.

Ukrayna'da laiklik anlayışının benimsenmediğini öne süren Volkov, "İktidar temsilcilerinin devlet ve kilise kanunlarını çiğneyerek kilise işlerine karışması kabul edilemez. Bu uluslararası din normların gözetilmemesi anlamına geliyor. Rusya'da veya başka ülkelerde bunu göremezsiniz." ifadesini kullandı.

"Poroşenko'nun adımları mantıksız ve delice"

Ukrayna Devlet Başkanı Poroşenko'nun yeni bağımsız kilisenin kurulması için attığı adımları "mantıksız" ve "delice" şeklinde nitelendiren Volkov, "Bütün bunlar herhalde Ukrayna'da 31 Mart'ta yapılacak başkanlık seçimleriyle ilgilidir. Poroşenko'nun reytingi oldukça düşük. Aslında bu durum onun geleceğini kötü etkiler." yorumunda bulundu.

Volkov, Ukrayna'da Moskova Patrikhanesi'ne bağlı cemaatlere baskı yapıldığını savunarak, "Moskova Patriği Kirill, Papa'ya (Papa Franciscus) ve Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gibi uluslararası kuruluşlara mektuplar göndererek durumu bildirdi. Kilise, kendi barışçıl misyonunu yerine getirmeli ve bütün insanları birleştirmek için kendi potansiyelini kullanmalı. İnsanlar acı çekmemeli." dedi.

Kiev’in en önemli dini merkezlerden Mağaralar Manastırı Pechersk Lavra ve Paçaev Lavra'nın Moskova Patrikhanesi'ne bağlı Ukrayna Kilisesi'nin elinde olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:

"Bu Lavra'lara ait binalar ve topraklar, devlet tarafından 50 seneliğine kiraya verilmişti. Bugün ise sözleşmeleri feshedilerek 'ayrılıkçı' Ukrayna Kilisesi'ne verilmeye çalışılıyor. Aslında binalardan ziyade dua etmek için oraya gelen halk var, orada ayinler yapan din adamları var. Onlar ayrılıkçı bir kilise himayesi altında olmak istemez. Onların durumu bizi endişelendiriyor."

Fener Rum Patriği'nin Ukrayna kilisesiyle ilgili kararını dış güçlerin etkilediğini savunan Volkov, "Bu adım, diplomatik anlamda ABD ve bazı Avrupa ülkeleri tarafından desteklendi. Bu da Ukrayna kilise mevzusunun yüzde 100 siyasi bir olgu olduğunu gösteriyor." şeklinde konuştu.