Pakistan ve ABD'nin birbirine yönelttiği karşılıklı suçlamalar, iki ülke arasında soğuk rüzgarlar esmesine yol açarken ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın İslamabad ziyareti de sorunları çözmeye katkı sunmaktan uzak kaldı.

Washington ile İslamabad arasındaki ilişkiler, ABD Başkanı Donald Trump'ın ağustos ayında yeni Güney Asya stratejisini duyurmasından bu yana gerilmeye devam ediyor.

Trump’ın yeni stratejisini açıkladığı konuşmasında Pakistan'ı teröristlere ev sahipliği yapmakla suçlaması, İslamabad'dan sert karşılık buldu. Söz konusu iddiaları reddeden İslamabad, ABD'nin radikallikle mücadelesinin binlerce masumun hayatını kaybetmesine yol açtığını savundu.

Salı günü Pakistan’ı ziyaret eden Tillerson'un havalimanında Pakistanlı orta düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi tarafından karşılanması da ilişkilerin geldiği noktayı özetler nitelikteydi.

ABD Pakistan’ı teröristlere ev sahipliği yapmakla suçluyor

ABD Başkanı Trump, ağustos ayında yeni Güney Asya stratejisini açıkladı ve Pakistan’a ağır eleştiriler yöneltti.

Konuşmasında Pakistan’ı teröristlere ev sahipliği yapmakla suçlayan Trump, “Terör örgütlerinin Pakistan’daki güvenli sığınakları için daha fazla sessiz kalamayız. Pakistan’a milyarlarca dolar ödeyip duruyoruz ancak onlar bizim savaştığımız teröristlere ev sahipliği yapmaya devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

Trump, ABD'nin Afganistan'da 16 yıldır devam eden askeri varlığını desteklediğini ve Afganistan’a daha fazla asker gönderileceğini sözlerine ekledi. ABD’li kaynaklar, halen 8 bin 500 ABD askerinin bulunduğu Afganistan’a yaklaşık 4 bin askerin daha gönderileceğini belirtti.

Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, yılın ilk yarısında Afganistan’da bin 662 sivil hayatını kaybetti, 3 bin 500’den fazla sivil yaralandı. Aynı şekilde, Taliban ile mücadelede 2 bin 500’den fazla Afgan güvenlik görevlisi yaşamını yitirdi.

Tillerson da “Pakistan’ın NATO dışı müttefik statüsünü kaybedebileceği” uyarısında bulundu. Tillerson'un açıklamasını, ABD’nin Pakistan’a askeri yardımlarını kesebileceği tehdidi takip etti.

Pakistan ABD’yi Afgan savaşının sorumlusu olarak görüyor

İslamabad yönetiminin Trump’ın açıklamalarına tepkisi gecikmedi. Pakistan Dışişleri Bakanlığından ağustos ayında yapılan açıklamada, “Pakistan, topraklarının herhangi bir ülkeye karşı kullanılmasına izin vermemektedir. ABD, yanlış algılar üzerinden hareket etmek yerine terörle mücadele için Pakistan ile iş birliğini sürdürmelidir.” ifadeleri kullanıldı.

ABD’nin Afganistan’daki asker sayısını arttırmasına da karşı çıkan Pakistan Dışişleri Bakanlığı, “Afganistan’daki 16 yıllık ABD askeri varlığı barış getirmemiştir, getirecek gibi de gözükmemektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

Pakistan Dışişleri Bakanı Hoca Muhammed Asıf, eylül ayında BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Bizi Hakkani terör örgütüne ev sahipliği yapmakla suçlamayın. Bu insanlar 20-30 yıl öncesine kadar sizin müttefikinizdi. Beyaz Saray’da yedirilip içiriliyorlardı. Şimdi kalkmış bize ‘Cehenneme gidin Pakistanlılar çünkü teröristleri besliyorsunuz.’ suçlamasında bulunuyorsunuz.” dedi.

Asıf’ın yaptığı konuşma, Pakistan-ABD ilişkilerinin ne denli gerildiğinin en açık göstergesiydi.

Pakistan Başbakanı Şahid Hakan Abbasi de “Pakistan, ABD’nin günah keçisi olmayacak.” dedi. Abbasi'nin açıklaması, Pakistan kamuoyunda memnuniyetle karşılandı.

Pakistan’a desteğini açıklamakta gecikmeyen Çin'in Dışişleri Bakanlığı, “Uluslararası toplumun Pakistan’ın terörle mücadeledeki rolünü tanıması gerektiğine” işaret etti.

Pakistan’da kurtarılan ABD’li aile, umut kıvılcımı oldu

Bu arada Taliban'a bağlı güçler tarafından rehin tutulan Kanada vatandaşı Joshua Boyle, ABD vatandaşı Caitlan Coleman ve üç çocuklarının, Pakistan ordusunun operasyonuyla 12 Ekim’de kurtarıldı. Operasyon, ABD’nin paylaştığı istihbarat bilgisi üzerine başlatıldı.

Boyle-Coleman ailesi, 2012 yılında turist olarak Afganistan'da bulundukları sırada Taliban'a bağlı güçler tarafından kaçırılmıştı. Operasyonda Boyle-Coleman ailesi, Pakistan'ın kuzeybatısındaki bir noktadan başka bir noktaya transfer edilirken kurtarıldı.

Ailenin kurtarılmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Trump, "ABD hükümeti, Pakistan hükümetiyle ortak bir şekilde çalışarak Boyle-Coleman ailesinin kurtarılmasını sağladı. Bugün onlar serbest durumdalar. Bu, ülkemizin Pakistan'la ilişkileri açısından pozitif bir andır." değerlendirmesinde bulundu.

Pakistan yönetiminin bu adımının hem ABD ile ilişkiler hem de bölgesel güvenlik öncelikleri bakımından değerli olduğunu vurgulayan Trump, "Bundan sonraki terörle mücadele ve rehine kurtarma operasyonlarımızda bu tür iş birliklerini ve takım çalışmalarını görmeyi umuyoruz." ifadesini kullandı.

Trump'ın açıklamaları, Tillerson’ın Pakistan ziyareti öncesinde her iki taraf kamuoyunda ilişkilerin yeni bir ivme kazanması için olumlu bir gelişme olarak yorumlandı.

Tillerson’a Pakistan’da “soğuk karşılama”

İki ülke arasında Kuzey Amerikalı rehinelerin kurtarılmasıyla oluşan olumlu hava kısa sürdü .

Pakistan Başbakanı Abbasi’nin ve Dışişleri Bakanı Asıf’ın ABD ziyaretlerinin ardından Tillerson da salı günü Pakistan’a dört saatlik kısa bir ziyarette bulundu.

Tillerson'ın İslamabad Havalimanı'nda orta düzey bir Pakistan Dışişleri Bakanlığı yetkilisi tarafından karşılanması, "soğuk karşılama" olarak yorumlandı.

ABD’li Bakan, Abbasi ve beraberindeki heyet ile görüşmesinde Pakistan’ın terörle mücadele konusunda yükümlülüklerini yerine getirmesi savını yineledi.

Bu durum, ülkedeki uzmanlar tarafından Pakistan’ın kısa vadede Çin, Türkiye ve Rusya ile yeni ilişkiler geliştirme arayışlarının hızlanacağı, ABD ile ilişkilerin ise hassasiyetini korumaya devam edeceği şeklinde yorumlandı.