Moskova’nın, AB’ye ve NATO’ya yaklaştığını ileri sürerek güvenlik gerekçesiyle 24 Şubat’ta Ukrayna’ya yönelik başlattığı “özel operasyonun" ilk günlerinde Rus ordusu çok hızlı şekilde hareket etti.

Savaşın daha ilk haftasında Rus güçleri Donbas sınırlarını genişletirken 1 Mart’ta başkent Kiev kapılarına dayandı.

Ruslar, başkentin yakınlarındaki İrpin, Buça'nın yanı sıra güneydeki Herson şehrini ele geçirdi.

Kuzey’de Çernobil alındı, Çernigiv uzun süre Rus saldırıları altında kaldı.

Doğuda Harkiv, Sumi ve Mariupol şehirlerinin çevresinde de Rus güçlerinin varlığı arttı. Bu şehirler yoğun saldırıların hedefi oldu.

15 Haziran'a gelindiğinde ise Kiev'in çevresindeki bölgeler ile kuzeydeki Sumi ve çevresi yeniden Kiev yönetiminin kontrolüne geçti.

Rus güçleri daha çok Harkiv ve Herson bölgesinde konuşlanmıştı. Bu dönemde, Ukrayna’nın Azak Denizi kıyısındaki Mariupol şehri Rusların kontrolüne girdi. Böylece Kiev yönetiminin Azak Denizi'yle bağlantısı kesilmiş oldu.

Ukrayna Avrupa ve ABD’nin silah desteğiyle birlikte 29 Ağustos’ta Herson’u kurtarmak için karşı saldırı başlattığını duyurdu. Kısa süre içinde Rusların elindeki bazı köylere Ukrayna bayrağı çekildi.

Eylül ayıyla birlikte Ukrayna ordusu, ülkenin ikinci büyük şehri Harkiv’de de saldırı düzenine geçtiğini duyurdu. İzyum, Balakliya ve Kupyansk gibi büyük şehirlerin yanı sıra 300’den fazla yerleşim biriminin kontrolü Kiev yönetimine geçti.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, ordusunun karşı saldırıya geçtiği dönemde yaklaşık 6 bin kilometrekare toprağın Ruslardan alındığını açıkladı.

Rusya-Ukrayna savaşında 7. ayın sonuna yaklaşılırken Ruslar, Donbas bölgesini, Azak Denizi kıyılarını ve Herson’u kontrollerinde tutuyor.