Libya'nın Tobruk kentindeki Temsilciler Meclisi tarafından Başbakan olarak atanan Fethi Başağa'ya yakınlığıyla bilinen kağıt üzerinde Libya Genelkurmay Başkanlığına bağlı "777 Tugayı" ile Libya Başkanlık Konseyi Başkanlığına tâbi "İstikrar Destek Birliği" arasında başkent Trablus'un Bin Gaşir ve Sarim bölgelerinde 27 Ağustos'ta yaşanan çatışmalar ülkenin batısında bir iç savaş ihtimalini gündeme getirdi.

Yaklaşık 16 saat süren hafif ve orta ağırlıktaki silahların kullanıldığı, 32 kişinin hayatına mâl olan çatışmalar nedeniyle Libya Askeri Savcılığı; Başağa'nın yanı sıra eski Askeri İstihbarat Dairesi Başkanı Usame Cuveyli, Başağa hükümetnin Eğitim Bakanı Muhammed Abdulcelil ve Demokrasi Partisi Başkanı Muhammed Savvan'ın ülke dışına çıkışlarının yasaklanmasını istedi. Askeri Savcılık ayrıca Başağa ve Cuveyli hakkında yakalama emri çıkardı.

Çatışmaya neden olan gerekçeler ortadan kalkmadı

Libyalı uzmanlar, doğu ve batı olarak fiili şekilde ikiye bölünmüş durumdaki ülkede çatışma ihtimalinin her zaman devam ettiğini, anlaşmazlıkların gerekçelerinin ortadan kaldırılmadığını ve haliyle şiddet ortamına tekrar dönülebileceğini değerlendiriyor.

AA muhbirine konuşan Libyalı siyasi aktivist ve avukat Salahaddin Tabak, Anayasa Komisyonu tarafından hazırlanmış olan anayasa taslağının referanduma sunulmasının Libya'daki sorunların çözümünde etkili olacağını söyledi.

"Libya'da çatışmaların tekrar yaşanması ihtimali her zaman var. Çünkü çatışmalara yol açan nedenler ortadan kalkmış değil." diyen Tabak, 27 Ağustos Cumartesi günü yaşananların bir başka cumartesi veya pazartesi tekrarlanabileceğini, geleceği öngöremediğini, ancak ortamın hala patlamaya hazır olduğunu ve bunun için sadece bir kıvılcımın yeteceğini ifade etti.

"ABD, Libya krizini çözmeyi değil idare etmeyi tercih ediyor"

Uluslararası toplumun Libya tutumuna da değinen Tabak, "Tek kutuplu dünyanın kutup ayısı ABD, 2011 yılından bu yana Libya konusunu ıskalamakta, geç kalmakta ve Libya'yı bölgesel güçlere bırakmayı tercih etmekte." dedi.

Tabak, Türkiye ve Cezayir gibi Libya halkının yanında yer alan ülkelerin Joe Biden yönetimine Libya konusunda daha fazla baskı yapabileceğine işaret ederek, "ABD, Libya krizini çözmeyi değil idare etmeyi tercih ediyor." ifadelerini kullandı.

Libya'da silah çözüm değil

Libya krizinde çözümün silah yoluyla olmayacağına çünkü bütün tarafların ülke içinde ve dışında destekçilerinin bulunduğuna dikkat çeken Tabak, şunları kaydetti:

"Ülkede seçimlerin yapılması gerekir. Seçimlerin yapılabilmesi için de uluslararası bir konsensüse ihtiyaç var. Trablus dışındaki şehirlerde nasıl seçim yapabilirsiniz? Libya sadece Trablus'tan ibaret değil ki. Ülkenin doğusunu kontrol eden bir güç var. Güney ve güneybatıda farklı güçler var. Bu işler temenni ile değil otorite ile ancak yapılabilmektedir."

Dibeybe, yönetimde kalmasına itiraz edenlerle masaya oturmalı

Libyalı siyasi analist Muhammed Fingari ise Başbakan Abdulhamid Dibeybe'nin, Ulusal Birlik Hükümeti'nin yönetimde kalmasına itiraz eden muhalifler ile masaya oturması gerektiğini söyledi.

Ülkenin batısında uzlaşmanın ancak bu şekilde sağlanabileceğine dikkati çeken Fingari, güvenlik güçlerinin başkentte sadece bir merkezden yönetilmesi ve İçişleri Bakanlığına bağlı olması gerektiğine, silahlı grupların tamamının ise başkentin dışına çıkarılmasının zorunlu olduğuna vurgu yaptı.

Dibeybe yönetimine muhalif siyasilere destek veren silahlı grupların da bir şekilde devlet güvenlik birimlerine katılmaları gerektiğini kaydeden Fingari, "Geçen çatışmalarda da gördüğümüz gibi faturayı halk malı ve canıyla ödüyor." ifadelerini kullandı.

Trablus'ta gergin sessizlik

Başkent Trablus'taki ve ülkenin batısındaki mevcut durumu "gergin sessizlik" olarak nitelendiren Fingari, şunları kaydetti:

"Trablus kırsalı ve başka şehirlerde çatışma ihtimalini içinde barındıran bir sessizlik dönemi yaşıyoruz. Başağa hükümeti Trablus yönetiminin seçimlere gitme ihtimaline şüphe ile yaklaşıyor ve Dibeybe'nin görevi sürdürme gayreti içinde olduğunu değerlendiriyor.

Dibeybe hükümetine muhalif olan bazı güçler de Başağa'ya yakın silahlı birliklere katıldı. Trablus'ta hükümet geçen cumartesi günü yaşananlara benzer olayların yaşanması ihtimalini bir şekilde bertaraf etmeli."