Tören, Denktaş’ın anıt mezarındaki inşaat nedeniyle TMT Anıtı’nda yapıldı.Törene KKTC Cumhurbaşkanı  Mustafa Akıncı, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün, TC Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay, , Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı  Tümgeneral Yılmaz Yıldırım, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Tevfik Algan siyasi parti ve sivil toplum örgüt temsilcileri Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın eşi Aydın Denktaş ve Denktaş ailesi de törende hazır bulundu. Aydın Denktaş, sağlık sorunları nedeniyle törene tekerli sandalyeyle getirildi.  Aydın Denktaş, Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün daha önce kendisine takdim ettiği milli mücadele madalyasını da göğsünde taşıdı. Siyasilerin, okullardan, kurum ve kuruluşlardan temsilci ve yetkililerin, vatandaşların, Türkiye’den konukların katıldığı tören TMT Anıtı’na protokol sırasına göre çelenk sunulmasıyla başladı. İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar önce göndere çekildi, ardından yarıya indirildi.  Tören sırasında Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı sirenleri de çaldı.


 

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, törende bir konuşma yaparak, Denktaş’ın tarihte iz bırakan önemli bir lider olduğunu kaydetti.

Toplumların ve insanların hayatlarının içinden geçtikleri dönemlerin koşulları tarafından biçimlendirildiğini kaydeden Akıncı, 20’nci yüzyılın büyük bölümünün Kıbrıslı Türkler için var olma ve yaşadığı topraklara tutunma mücadelesiyle geçtiğini söyledi. İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşan koşulların ve soğuk savaş yıllarının siyasal yönelimleri biçimlendiren önemli unsurlardan olduğunu kaydeden Akıncı, “Toplumun her ferdi adadaki barış ve huzur ortamını bozan Rum-Yunan milliyetçiliğinin olumsuz etkilerine maruz kaldı. Kimisi canını, kimisi canı kadar sevdiği yakınını yitirdi” dedi. 


 

Böylesi dönemlerde toplumsal mücadeleye yön verecek, insanları aynı amaç etrafında birleştirecek önderlerin ortaya çıkmasının tarihsel öneme sahip olduğunu vurgulayan Akıncı, “İşte Merhum Denktaş, Dr. Fazıl Küçük ile birlikte Kıbrıslı Türklerin var oluş mücadelesine yön veren, tarihte iz bırakmış önemli bir liderdir” ifadelerine yer verdi.

Denktaş’ın Rum liderliğinin kilise öncülüğünde sistemli “Enosis” çabalarına karşı yürütülen mücadelenin öncü kişilerinden biri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Denktaş, Kıbrıslı Türklerin 500 yılda kök saldıkları adanın bir anda Yunan adasına dönüştürülmek istenmesiyle ortaya çıkan tehdide toplumuyla birlikte karşı durdu” dedi.

Enosise karşı yürütülen mücadelenin başarıya ulaşması için Kıbrıs’ta olup bitenin Kıbrıs dışında da bilinmesi gerektiğini söyleyen Akıncı, adadaki tehdidin anlatılmasının ve Kıbrıslı Türklerin bu tehdide karşı verdikleri mücadeleye destek sağlanmasının hayati öneme sahip olduğunu belirtti.


 

Denktaş’ın Dr. Fazıl Küçük ve diğer mücadele arkadaşlarıyla Kıbrıs Türk halkının bu adadaki varlığının ve haklarının korunması çabasında en başta Türkiye’de bir farkındalık oluşması için büyük gayret sarf ettiğini belirten Akıncı, “Bu sayede Kıbrıslı Türklerin tarihsel mücadelesine Türkiye’nin desteği sağlandı” dedi. Çetin bir varoluş mücadelesinden sonra adada güven ve huzur içinde yaşama koşullarının öneminin çok daha iyi kavrandığını belirten Akıncı, şöyle devam etti: “Bugün sorumluluklarımız devam etmektedir. Eşitlik, özgürlük ve güvenlik içinde ve uluslararası hukuk çerçevesinde, çağın gereklerine uygun koşullarda yaşayan bir halk olarak dünyada hak ettiğimiz yeri alma uğraşı elbette sürecek. Geçmişte verilen mücadeleler bugün Kıbrıslı Türklerin yarınlarına umutla bakmasını sağlamaktadır.”

Akıncı, Denktaş’ı, Dr. Fazıl Küçük’ü ve mücadele arkadaşlarını saygıyla ve rahmetle andıklarını da ifade etti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı,  anma töreninde Anıt Özel Defterini de imzalayarak şunları kaydetti:

 “Aziz Lider Rauf Denktaş,  aramızdan ayrılışınızın 6. yılında sizi bir kez daha saygı ve rahmetle anıyoruz. Rum tarafının ‘Enosis’ hedefine karşı Kıbrıs Türk halkının bu adada azınlık olmaması ve özgürce yaşayabilmesi için verdiğiniz mücadele ve yaptığınız fedakarlıklar Kıbrıs Türk halkı tarafından hiçbir zaman unutulmayacak. Bu adada Kıbrıs Türkünün uluslararası hukuk çerçevesinde özgürlük, eşitlik ve güvenlik içinde başı dik olarak yaşayabileceği koşulların yaratılması için çabalarımız sürecek. Ruhunuz şad olsun.”