İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi'ndeki heyetler arası ve ikili görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Yakın zamanda İran, Türkiye ve Azerbaycan Dışişleri Bakanları toplantısını İran'da gerçekleştireceklerini belirten Zarif, "İran'la Türkiye'nin Kafkasya konusundaki iş birlikleri kesinlikle bölge ülkelerinin çok yararına olacaktır." dedi.

Zarif, Türkiye, Azerbaycan ve Rusya Cumhurbaşkanlarının önerdiği platform ve iş birliği çerçevesinde 5 ülkeye ziyaret başlattığına işaret ederek, "Bu ziyareti, Türkiye'deki dostlarımla istişarelerde bulunarak başlattım. Diğer ülkeleri ziyaret ettikten sonra bugün burada olduğum için çok mutluyum." ifadesini kullandı.

İran ve Türkiye'nin her zaman en zor koşullarda birbirleriyle ilişki halinde olduğunu ve bu ilişkileri sürdüreceğini vurgulayan Zarif, bugün Türkiye ile İran'ın Kafkasya'da da yeni özel iş birliği fırsatlarının bulunduğunun altını çizdi.

Zarif, bugün Afganların talebi üzerine Afganistan, Türkiye ve İran üçlü toplantıları iş birliği üzerine de konuştuklarını aktararak, "İran'la Türkiye arasındaki iş birliği alanları çok geniştir. İnşallah ABD'nin daha mantıklı tutumuyla bu ilişkileri daha da derinleştireceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Son birkaç ayda Çavuşoğlu ile 2 kez görüştüğünü ve bundan memnuniyet duyduğunu da belirten Zarif, cuma namazının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyaret edeceğini söyledi.

Zarif, "Bizim için İran İslam Cumhuriyeti'yle Türkiye Cumhuriyeti'nin ilişkileri çok önemlidir. Aynı zamanda İran ve Türkiye halkı ve de bölge halkı için karşılıklı menfaatle dolu bir ilişkidir." ifadesini kullandı.

İran ve Türkiye'nin zor günlerde birbirinin yanında olduğunu ve zor günlerde arkadaş olmanın kıymetini iyi bildiklerini vurgulayan Zarif, "Umarım, ABD'de terör devleti gittikten sonra İran, Türkiye ve bölge halkını daha güzel günler bekliyor olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Zarif, bugün Çavuşoğlu ile ikili ilişkiler hakkında konuştuklarını aktararak, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve ambargolar nedeniyle ikili ticaret hacminde azalma gördüklerini dile getirdi.

Bakan Zarif, iki ülke liderlerinin karar ve istekleriyle ticari ilişkileri daha önceki "güzel günlere" taşıyacaklarının altını çizdi.

"Türk şirketlerinin İran'da varlığı çok önemli"

Transit, ticaret ve enerji konularındaki iş birliğini ele aldıklarını belirten Zarif, şöyle devam etti:

"Çok güzel ve yapıcı konuşmalarımız oldu. En temel amacımız, karşılıklı olarak iki ülkede faaliyet yapan şirket ve insanların sorunlarını çözmektir. Bizim için Türk şirketlerinin İran'da varlığı çok önemli. Türk şirketlerini İran'a bekliyoruz. Aynı zamanda umarız ki, bunlar herhangi bir sıkıntı yaşamadan faaliyetlerini sürdürebilir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı İran'a beklediklerini kaydeden Zarif, "İnşallah yakın zamanda da bunun tarihini netleştireceğiz. Hem Ortak Stratejik İş Birliği zirvemizi yapacağız hem de üçlü zirvenin devamını yapacağız." dedi.

Zarif, İran ve Türkiye'nin Astana formatındaki iş birliklerini sürdürdüğüne işaret ederek, Suriye halkının acılarını biraz azalttıkları için çok mutlu olduklarını söyledi.

Türkiye, İran ve Rusya'nın Anayasa Komitesi çerçevesinde bu faaliyetlerine devam ettiğini vurgulayan Zarif, "Tabii ki orada çalışmalar, beklediğimiz kadar hızlı ilerlemiyor ancak yine de önemlidir. Bugün, Suriye'de savaşın yerini diyalog almıştır." değerlendirmesinde bulundu.

"Var olan ateşkes, daha kalıcı hale gelmelidir"

Zarif, Azerbaycan, Rusya, Ermenistan ve Gürcistan ziyaretlerinde geçmişin geleceğe giden bir yol olarak görülmesini gerektiğini vurguladığını aktararak, "Bunu olumlu bir şekilde kullanmalıyız. (Yukarı Karabağ) Şu anda var olan ateşkes, daha kalıcı bir hale gelmelidir. Ticaret ve ekonomik ilişkilerin canlanmasını sağlamalıdır." diye konuştu.

Şu anda zeminin her 6 ülke için de hazır olduğunu vurgulayan Zarif, "Biz bölgenin ve bu 6 ülkenin daha kalkınması için faaliyetler yapabiliriz. Kara ve demir yolları, enerji anlamında farklı alanlarda iş birliği yapabiliriz. Bu konuda çok iyimserim. Umarım ki, bazı ülkelerin bazı mülahazalarına rağmen bu iş gerçekleşir ve bu iş birliğimizi ilerletiriz." değerlendirmesinde bulundu.

Zarif, söz konusu 4 ülkeye yaptığı ziyaretlere ilişkin Çavuşoğlu'na bilgi verdiğini belirterek, bugünkü görüşmelere ilişkin de bilgileri diğer ülkelerle paylaşacağını söyledi.

"Bütün nükleer silahların yok edilmesinden yanayız"

ABD'nin, Türkiye ve İran'a uyguladığı yaptırımlara ilişkin soruya Zarif, "Biz, ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı ambargoları net bir şekilde kınadık ve en ufak bir değer bile vermiyoruz." yanıtını verdi.

Zarif, ABD'nin yaptırım uygulamaya alıştığını ve bu politikalarının, tüm dünyaya ve kendisine de zararlı olduğunu dile getirdi.

Kapsamlı eylem planıyla ilgili olarak ABD ile uzun süreli bir müzakere süreci olduğunu vurgulayan Zarif, ABD ve Avrupa ülkelerinin bir anlaşmaya vardığını ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nce (BMGK) onaylandığını ifade etti.

"Bugün yeni bir madde oraya eklenemez. Bu anlaşma, bir güvensizlik çerçevesinde yazıldı zaten." diyen Zarif, şunları kaydetti:

"Güvensiz bir ortamda yazıldığı için bazı mekanizmalar öngörüldü. Anlaşmada, 'eğer bir taraf taahhütlerini yerine getirmezse, diğeri de yerine getirmez' denildi. Sizin de dediğiniz gibi, ABD tek taraflı olarak bu anlaşmadan çıkmadı. Bu anlaşmaya bağlı kalan ülkelere de baskı uyguladı. Birçok Türk insanı ve şirketi de bu baskıya maruz kaldı. Bu tamamen yasa dışı bir davranıştı.

İran'ın yaptıkları, sadece ABD tarafının yaptıklarının telafisi olarak yapıldı. Bu, 'İran'ın nükleer silah elde etmek istiyor' anlamına gelmiyor. Biz inanç olarak da stratejik olarak da nükleer silaha karşıyız. Kesinlikle bir güvenlik aracı olarak görmüyoruz. Hatta bütün nükleer silahların yok edilmesinden yanayız. Ancak bir kez daha vurgulamak istiyorum; ABD, tek taraflı olarak verdiği taahhütleri yerine getirmemiştir. Buna geri dönmek ABD için bir görevdir."

Zarif, anlaşmadan çıkan tarafın ABD olduğunu ve anlaşmadan çıkanın anlaşmaya geri döndüğü takdirde gereğini yapacaklarını belirterek, "ABD, taahhütlerini yerine getirdiği an biz de taahhütlerimizi yerine getirmeye hazırız." dedi.