Kazakistan'da düzenlenen Suriye konulu 9. Astana toplantısında Türkiye, Rusya ve İran, Gerginliği Azaltma Bölgeleri ile ateşkes rejiminin korunmasında mutabık kaldı ve alıkonulanlar çalışma grubunun Ankara'da, gelecek garantörler toplantısının Soçi'de yapılmasında anlaştı.

Kazakistan Dışişleri Bakanı Yardımcısı Erjan Ashikbaev, Türkiye, Rusya, İran, rejim, muhalefet, Ürdün ve Birleşmiş Milletler (BM) heyetlerinin hazır bulunduğu toplantının sonuç bildirisini okudu.

Sonuç bildirisinde, taraflar, Gerginliği Azaltma Bölgelerinin, ateşkes rejiminin korunması, şiddetin azaltılması ve Suriye'de genel durumun istikrara kavuşturulmasındaki önemini vurguladı.

İnsani yardımların ulaştırılması, mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşü için gerekli koşulların sağlanması konularının önemine de atıfta bulunulan bildiride, DEAŞ, Nusra Cephesi ve BM Güvenlik Konseyinin (BMGK) terör listesindeki bağlantılı kişi ve gruplarla mücadeleye devam edileceğinin altı çizildi.

Grup Ankara'da toplanacak

Sonuç bildirisinde taraflar, alıkonulanların serbest bırakılması, cenazelerin teslimi ve kayıp kişilerin aranması için kurulan çalışma grubunun 2. toplantısının yapılmasından ve ilerleme kaydedilmesinden duydukları memnuniyete işaret etti.

Garantör ülkeler, bildiride bu konuda çatışan taraflar arasında güven artırıcı ortak adımların atılması gerektiğini vurguladı.

Ashikbaev, Alıkonulanlar Çalışma Grubunun haziran ayında Ankara’da toplanacağını duyurdu.

Cenevre süreci

Bildiride, BMGK’nın 2254 sayılı kararı çerçevesinde siyasi çözüm sürecinin, Soçi’de ocak ayında düzenlenen Ulusal Diyalog Kongresi’nde alınan kararların da katkısıyla devam etmesi gerektiği kaydedildi.

Bildiride bu amaçla BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura ve Suriyeli taraflarla Cenevre’de en kısa sürede görüşmeler yapılması ve anayasa komitesi kurulması sürecinin başlatılması tavsiye edildi.

Ashikbaev, bir sonraki garantörler toplantısının temmuz ayında Soçi’de yapılmasına karar verildiğini sözlerine ekledi.

'Astana olumlu sonuçlar verdi'

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Alexander Lavrentyev, Doğu Guta ve kuzey Humus Gerginliği Azaltma Bölgeleri'nden zorunlu tahliyelerin iki alana da barış getirdiğini savunurken, muhalefet heyeti sözcüleri, halkın her iki bölgeden de "terk et ya da öl" tehditi altında çıkmak zorunda kaldığını ifade etti.

Lavrentyev, görüşmelerin sonunda düzenlediği basın toplantısında, "Astana süreci hayattadır ve devam edecektir. Astana süreci, olumlu sonuçlar vermiştir." dedi.

Lavrentyev, Doğu Guta ve kuzey Humus'taki zorunlu tahliye sürecine değinerek, bu alanları Rusya'nın Suriye'deki "uzlaşı merkezi"nin çabalarıyla, "barışçıl bölgelere" dönüştürdüklerini savundu. 

Rus diplomat, muhalefetin temmuz ayında Soçi'de yapılacak garantörler toplantısına gelmeyi reddetmesi halinde ne olacağının sorulması üzerine "Soçi'ye gelmek istemezlerse Astana süreci devam eder. Yüksek düzeyli toplantıları yapmaya devam ederiz. Ama bence toplantı tüm tarafların katılımıyla olmalı." yanıtını verdi. 

'Türkiye'e İdlib'de istikrarı sağlayacak'

Lavrentyev, Türkiye'nin İdlib'de kurduğu ateşkes gözlem noktalarının bölgedeki istikrarı sağlayacağına inandıklarını ifade etti.

Beşşar Esed rejiminin temsilcisi Beşşar Caferi ise yaptığı kısa basın açıklamasında, Suriye'nin tümünü ele geçirmekte kararlı olduklarını vurguladı.

Muhalefet, tehcirler ve süren bombardımandan şikayet etti

Eski Suriye Geçici Hükümeti Başbakanı Ahmet Tuma askeri muhalefet heyetini temsilen yaptığı konuşmada, İdlib'te yerel nüfus ve diğer bölgelerden sığınanlarla birlikte yaklaşık 4 milyon kişinin yaşadığını ve bunların can güvenliğinin korunmasının öncelikleri olduğunu söyledi.

Alıkonulanların serbest bırakılması için kurulan mekanizmanın çalışmalarından memnun olduklarını dile getiren Tuma, anayasa komitesinin kurulması ve anayasa reformlarının diğer süreçlerle paralel gitmesi gerektiğinin altını çizdi.

Tuma, "Rejim, bu konunun (anayasa) ilerlemesini istemiyor, büyük adımlar atmak istemiyor. Rusya'dan bu konuda rejime baskısını artırmasını istedik." dedi.

Askeri muhalefet sözcülerinden Yasir Abdurrahim de Gerginliği Azaltma Bölgeleri'nden biri olan kuzey Humus'un "insanların zorla yerinden edildiği bir bölgeye" dönüştüğüne işaret etti.

Abdurrahim, Rusya'nın Suriye'deki hava saldırılarının sürdüğünü, "uzlaşma merkezi"nin Suriyelilere "terk edin ya da ölün" dayatması yaptığını vurguladı.

"Askeri muhalefet Soçi'ye gidemez. İnsanlarımıza saygımız var." diyen Abdurrahim, "Rusya'nın Suriye'de ne yapmak istediğine karar vermesi gerektiğini" kaydetti.

Muhalefet sözcülerinden Eymen el Asimi de, bazı haritalar göstererek, Esed rejiminin terör örgütü DEAŞ ile Hama'nın doğusu ve İdlib'in güneyinde iş birliği yaptığını anlattı. 

Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura da basın açıklamasında, toplantının sonuç bildirisinin Cenevre'deki sürece atıfta bulunmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Cenevre'de gelecek turun ne zamana olacağını daha sonra açıklayacaklarını kaydetti.