Daha önce NATO'da görev yapan yetkililer, NATO Askeri Komite Başkanı Orgeneral Petr Pavel'in, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 füze sistemi tedarik etmesine ilişkin açıklamasının görev ve yetkileri dışında olduğunu, ittifakın temel değerleri olan dayanışma ve birlik ruhuyla bağdaşmadığını bildirdi.

Pavel'in, Türkiye'nin, Rusya'dan S-400 füze savunma sistemi tedarik etmesine ilişkin "Egemenlik ilkeleri elbette savunma ekipmanlarının alımında da geçerli ama ülkeler her ne kadar karar vermede bağımsız olsalar da aldıkları kararın sonuçlarına katlanmak konusunda da bağımsızlar." şeklindeki sözlerini AA muhabirine değerlendiren daha önce NATO'da görev yapan yetkililer, bunun ittifakın temel değerleri olan dayanışma ve birlik ruhuyla bağdaşmayan ifadeler olduğunu söyledi.

Daha önce NATO'da görev yapan yetkililer, Çek General Pavel'in üye ülkelerin ortak kararı olmadan böyle bir konuda açıklama yapmasının görev ve yetkileri dışında olduğu görüşünü dile getirdi.

Yetkililer, görevi askeri komite toplantılarına başkanlık etmek ve bu toplantılarda alınan tavsiye kararlarını politik kanada iletmek olan Askeri Komite Başkanının, NATO Genel Sekreterinin ifadelerine tezat teşkil edecek şekilde ve müttefik bir ülkeyi hedef alarak fikir beyan etmesinin uygun yaklaşım olmadığını vurguladı.

Pavel'in açıklamaları, görev ve yetkilerine aykırı olarak kaynağı anlaşılamayan, tamamen şahsi görüşü olarak değerlendirildi.

"NATO'nun değişmeden dönüşmeye kalktığını gösterdi"

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Güvenlik Uzmanı Murat Aslan da Sovyet tehdidine karşı üye ülkelere güvenlik teminatı sağlamak amacıyla kurulan NATO'nun, Sovyetlerin dağılması ve 11 Eylül saldırıları sonrasında büyük değişim geçirdiğini anımsattı.

ABD'de kurulan ve genellikle bir Fransız tarafından yönetilen Dönüşüm Komutanlığının da bu dönüşümü yönetmekle görevlendirildiğini belirten Aslan, "NATO'yu çevreleyen harekat ortamı ve tehdit algısının değişmesine paralel olarak NATO'nun ne kadar değişebildiği veya dönüşebildiği ise halen bir muamma. Nitekim Türkiye'nin Rusya Federasyonu'ndan S-400 füzeleri satın alması üzerine yapılan tartışmalar, NATO'nun değişmeden dönüşmeye kalktığını gösterdi." dedi.

 NATO üyesi, uygun gördüğü silah sistemini temin etme esnekliğine sahip

"NATO'nun, Soğuk Savaş sonrasında, eski Doğu bloku ülkelerini silahlarıyla ittifaka kabul ederken, NATO Askeri Komite Başkanı neden Türkiye'nin S-400 hava savunma sistemlerini tedarik etmesini eleştiriyor?" diye soran Aslan, şöyle devam etti:

"Aslında bu sorunun bir cevabı olamaz. NATO'nun üyeliğe veya ortaklığa kabul ettiği eski Doğu bloku ülkeleri, Batı silah ve araçlarını satın alma şartı olmadan ittifaka kabul edildi. Halen bu ülkelerin büyük çoğunluğu envanterlerindeki silah ve araçları kullanıyor ve NATO tatbikatlarında kullanıyor. Ayrıca Pavel'in mensup olduğu Çekya Silahlı Kuvvetlerinin tüm hava savunma sistemleri ya Rus ya da eski Yugoslav menşeili.

Türkiye'nin S-400 füzelerini satın alması sonrası yaşayacağı iddia edilen NATO'ya uyum sorununu, Çekya Silahlı Kuvvetleri, örneğin SA-6 veya SA-8 gibi eski Rus hava savunma sistemleri ile yaşamıyor. O halde sorun, Rus silahlarına sahip olmak değil çünkü herhangi bir NATO üyesi, uygun gördüğü silah sistemini temin etme esnekliğine sahip."

"Askeri boyutu yok"

NATO'nun toplam 29 üyesinin tamamının standart silah, araç veya teçhizata sahip olmadığının altını çizen Aslan, NATO'ya üye ülkelerin, Bosna, Kosova veya Afganistan gibi hiçbir NATO misyonuna standart Batı teçhizatı göndermediklerini belirtti.

Bu nedenle Çek General Pavel'in verdiği demecin askeri boyutunun olmadığını vurgulayan Aslan, "O halde Pavel'i Türkiye'ye 'sonuçları olacak' demeye iten konu nedir? İşte bu noktada NATO'nun şapkasını takan ancak kendi ülkesinin 'üniformasını' giyen Pavel'in tavrı, NATO'nun zihniyetinin değişmesi ve gerçekten dönüşmesi gerektiğini hatırlatıyor." değerlendirmesinde bulundu.