Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Rusya'nın ülkemizle ekonomik ilişkiler bağlamındaki kısıtlamalarını tamamen kaldırmasını bekliyoruz. Ancak bu şekilde geçmişte açıkladığımız 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşmamız mümkün olacaktır. Zira bizler, iki ülke olarak 38 milyar dolar hedefini gerçekleştirmiştik fakat bu son olaylardan sonra 17 milyar dolara kadar düştük. Şimdi bunu tekrar telafi ederek inanıyorum ki bu kaybımızı önleyeceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kremlin Sarayı'nda gerçekleştirdikleri baş başa görüşme, Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi toplantısı ve anlaşma imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

 Toplantıda Erdoğan, sözlerine "Değerli dostum sayın Putin'e şahsıma ve heyetimize gösterdikleri misafirperverlikten dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum." diyerek başladı.

Üst Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin 2010'da tesis edildiğini belirten Erdoğan, amaçlarının iki ülke arasındaki dostluk ile komşuluk ilişkilerini kurumsallaştırmak ve stratejik bir çerçeveye kavuşturmak olduğunu söyledi.

Erdoğan, 7 yıllık sürede Konseyin bu görevini layıkıyla yerine getirdiğini, istişarelerin yapıldığını, alınan kararların takibinin dışişleri bakanlarınca gerçekleştirildiğini anlattı.

Yeni iş birliği alanları tesis edilerek, münasebetlerin daha da derinleştirildiğini dile getiren Erdoğan, bugün konseyin 6. toplantısına başkanlık ettiklerini hatırlattı. Erdoğan, baş başa  ve heyetlerarası görüşmelerde önceliklerin ikili ilişkilerin ele alınması olduğunu aktardı.

- "İlişkileri normalleştirme yönünde gayet mesafe kaydettik"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir önceki konsey toplantısından bu yana geçen sürenin muhasebesini yaptıklarını anlatarak, "Hala gündemimizi meşgul eden sorunlu hususları masaya yatırarak, bunların aşılması için neler yapabileceğimizi değerlendirdik." ifadesini kullandı.

Türkiye ve Rusya'nın, iki ülke arasındaki köklü ve özel ilişkileri ilerletme konusunda kararlı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Maalesef ki 2015 yılı sonunda bizleri derinden yaralayan bir hadise sebebiyle çok ciddi zaman kaybettik. Ancak iki ülke dostluğunun tüm sınamaları, sıkıntıları, provakasyonları aşacak güce sahip olduğunu da bu arada gördük. Son aylarda attığımız karşılıklı adımlarla, iki ülke ilişkilerini normalleştirme yönünde gayet mesafe kaydettik." değerlendirmesinde bulundu. 

Putin ile daha önce bir araya geldiklerini anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tabii bu arada ciddi manada telefon diplomasisini de sürdürdük. Bugünkü konsey toplantısı aynı şekilde çok önemli bir referans. Gelinen aşamayı kayda değer görmekle beraber yeterli bulmadığımızı belirtmek durumundayım. Konsey toplantısıyla normalleşme sürecini sona erdirdiğimize inanıyor, artık bu kelimeyi telaffuz etmek istemiyoruz. Bundan sonraki beklentimiz karşılıklı güven unsurunu tesis etmek ve siyasi düzeydeki diyaloğun ekonomik alana sirayet etmesini sağlamaktır.

Bu anlamda Rusya'nın ülkemizle ekonomik ilişkiler bağlamındaki kısıtlamalarını tamamen kaldırmasını bekliyoruz. Ancak bu şekilde geçmişte açıkladığımız 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşmamız mümkün olacaktır. Zira bizler, iki ülke olarak 38 milyar dolar hedefini gerçekleştirmiştik fakat bu son olaylardan sonra 17 milyar dolara kadar düştük. Şimdi bunu tekrar telafi ederek inanıyorum ki bu kaybımızı önleyeceğiz. Özellikle turizm alanında bu yıl bir rekora imza atmak istiyoruz. Ben buradan Rus dostlarımızı ülkemize davet ediyorum. Gelsinler, Türkiye'nin tarihi, turistik, kültürel güzelliklerini onlar da görsünler."

- "Kaybedilen zamanı telafi edecek, ilişkilerde bir sıçrama yaşatacak"

Erdoğan, milli paralarla ticaretin artırılmasına da büyük önem verdiklerine değinerek, bu konuyu da tekrar gündemlerine aldıklarını aktardı.

Böylelikle ticaretin üzerindeki kur baskını hafifleteceklerini düşündüklerini ifade eden Erdoğan, Türk akımı ve Akkuyu projelerinde sergiledikleri iş birliğinin diğer konular için de emsal olacağına inandığını kaydetti.

Erdoğan, bugün imzalanan 2017-2020 Orta Vadeli Program ve diğer anlaşmalarla güçlü bir irade ortaya koyduklarını ifade ederek, "Türk-Rus ortak yatırım fonunun 1 milyar dolar sermayeyle kurulmuş olması ciddi ve güçlü bir adımın atılmış olmasıdır. Bu anlaşmalar ve aldığımız kararlar hem kaybedilen zamanı telafi edecek hem de iki ülke ilişkilerinde bir sıçrama yaşatacaktır." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şüphesiz Cenevre sürecinin bizi sonuca taşıması için başta rejim olmak üzere, bütün tarafların samimiyetle çalışması gerekiyor. Bir terör örgütüyle diğerinin bertaraf edilmeyeceği de artık kabul edilmelidir. Özellikle 35 yıldır terörle mücadele eden bir ülke olarak, başta DEAŞ olmak üzere PYD, YPG, El Nusra gibi terör örgütleri bizim her an karşımızda olan terör örgütleridir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kremlin Sarayı'nda gerçekleştirdikleri baş başa görüşme, Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi toplantısı ve anlaşma imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Erdoğan, görüşmelerinde bölgesel konularda da  fikir alışverişinde bulunduklarını belirterek, özellikle Suriye, Karadeniz Ekonomik İşbirliği, Azerbaycan-Rusya-Türkiye üçlü iş birliği mekanizmaları, Karabağ konuları üzerinde hassasiyetle durduklarını, buralardaki sıkıntıların aşılması noktasında Rusya'nın üzerindeki yükün de ağırlığını dile getirdiklerini söyledi.

Türkiye'nin 911 kilometre sınırı bulunması, sürekli tehdit altında olması dolayısıyla son 6 yıldır Suriye'deki çatışmaların, kan ve gözyaşının yükünü çektiğini dile getiren Erdoğan, burada bir dayanışmaya ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Fırat Kalkanı Harekatı'nın DEAŞ'a vurulan en büyük darbe olduğunu ifade eden Erdoğan, 2 bin 200 kilometrekare alanın teröristlerden temizlendiğini aktardı.

- "Türkiye'nin ortaya koyduğu çabalar sayesindedir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şayet bugün DEAŞ'ın tamamen yok edilme ihtimalinden rahatça bahsedebiliyorsak, bu da Türkiye'nin ortaya koyduğu çabalar sayesindedir." diye konuştu.

Rusya ve Türkiye'nin Suriye'de insani yardım konusundaki iş birliğinin birçok mağduru ve mazlumu rahata kavuşturabileceğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Astana toplantılarının Cenevre sürecinin tamamlayıcısı, destekleyicisi olarak başarılı geçtiğini de burada ifade edebilirim. Bu başarıda Türkiye ve Rusya'nın ortaya koyduğu iradenin çok büyük payı var. Şüphesiz Cenevre sürecinin bizi sonuca taşıması için başta rejim olmak üzere bütün tarafların samimiyetle çalışması gerekiyor. Bir terör örgütüyle diğerinin bertaraf edilmeyeceği de artık kabul edilmelidir. Özellikle 35 yıldır terörle mücedele eden bir ülke olarak gerek başta DEAŞ olmak üzere PYD, YPG, El Nusra gibi terör örgütleri bizim her an karşımızda olan terör örgütleridir. Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve milli birliğini hiçkimse tehlikeye atmamalıdır. Rusya ile eşgüdüm halinde soruna adalet ve hakkaniyet temelinde bir çözüm bulunması için gayretlerimize devam edeceğiz. Bütün konularda hemfikir olmasak da iletişim kanallarını açık, bugüne kadar açık tuttuk, açık tutmaya da devam edeceğiz. Son dönemde bunun faydalarını görüyor, bizzat yaşıyoruz. İnşallah karşılıklı güven temelinde iş birliğimizi sürdüreceğiz. Türkiye ile Rusya Federasyonu'nun ortak çıkarlar, bölgesel istikrar ve küresel barış çerçevesinde yürüttüğü yakın iş birliği elbette birilerini rahatsız ediyor olabilir ancak bizler provakasyonlara gelmeyecek, terör örgütlerinin ikili ilişkilerimizi zehirlemesine izin vermeyeceğiz."

Erdoğan, hain bir suikast sonucu yaşamını yitiren Büyükelçi Andrey Karlov'u saygıyla anmak istediğini belirterek, başta eşi olmak üzere tüm ailesine ve Rus halkına başsağlığı diledi.

Karlov'un Türkiye'deki görevi sırasında Türk-Rus dostluğunun kuvvetlenmesi için özveriyle çalışan başarılı bir diplomat olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bizler sayın Karlov'u ülkemizin ve milletimizin yakın bir dostu olarak hatırlayacağız." sözlerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e gösterdiği misafirperverlikten dolayı teşekkür ederek, "Kendisini önümüzdeki yıl yapacağımız ÜDİK toplantısında Türkiye'de ağırlamaktan memnuniyet duyacağımı ifade ediyorum ve yine bu yıl temmuz ayı içerisinde İstanbulumuzda gerçekleştirilecek Dünya Petrol Kongresinde de kendilerini aramızda görmeyi şimdiden arzuladığımı ifade etmek istiyorum." diye konuştu.