Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Hüseyin Müftüoğlu, İsrail'de, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) çalışanının tutuklanması hakkında, "Adil bir yargılama süreciyle kanıtlanmadığı sürece şahısların masumiyetinin esas alınması hukukun temel bir ilkesidir." değerlendirmesinde bulundu.

Müftüoğlu, İsrail makamlarınca tutuklanan TİKA Gazze yerel personeli hakkında yöneltilen bir soruya cevaben, TİKA Gazze Ofisi yerel personeli Muhammed Murteca'nın, İsrail makamlarından mutat resmi süreç takip edilerek alınan izne istinaden bir mesleki seminer için Türkiye'yi seyahat etmek üzere geldiği Erez Kapısı'nda, 12 Şubat'ta İsrail makamlarınca tutuklandığını anımsattı.

Müftüoğlu, "2012 yılından bu yana TİKA Ofisinde görev yapmakta olan Murteca hakkında, bu olay öncesinde İsrail makamlarınca ülkemizle herhangi bir bilgi paylaşımı olmamıştır. TİKA Gazze Ofisi yerel personeli Muhammed Murteca’nın durumu ve İsrail'de hakkında yürütülen süreç yakından takip edilmektedir. Konuyla ilgili İsrail makamlarından bilgi talep edilmiştir. TİKA’nın dünyanın pek çok yerine gerçekleştirdiği yardım projelerinde uluslararası standartların gerektirdiği işbirliği ve şeffaflık ilkelerini hassasiyetle takip ettiği kamuoyu ve ev sahibi makamlarca bilinmektedir." ifadelerini kullandı.

Gazze’ye yönelik yardım faaliyetlerinin de bu anlayış içinde Filistin makamlarının onayı ve İsrail hükümetinin bilgisi dahilinde yürütüldüğüne vurgu yapan Müftüoğlu, şunları kaydetti:

"İlgili tarafların güvenliğine aykırı herhangi bir girişime tarafımızdan müsaade edilmesi söz konusu değildir. Murteca hakkındaki adli süreç devam etmektedir. Bugün basına yansıtıldığı görülen iddianamedeki unsurların herhangi bir dayanağının olup olmadığı hususu araştırılmaya muhtaçtır. Bu süreç zarfında, adı geçenin haklarının layıkıyla muhafazasını teminen, gereken her türlü hukuki destek temin edilmektedir. Adil bir yargılama süreciyle kanıtlanmadığı sürece şahısların masumiyetinin esas alınması hukukun temel bir ilkesidir. TİKA, Türk milleti adına, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Gazze dahil tüm Filistin halkının 50 yıldır süregiden işgal çerçevesinde yaşadığı güçlüklerin giderilmesine ve ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik projelerini itina ve özveriyle sürdürecektir."