Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Diplomasi Forumu'nun (ADF), sadece Türk diplomasisine değil, bölge ve dünya diplomasisine de bir fikir ortamı sunduğunu belirterek "Forum’un temel şiarını yansıtan 'Birlikte Düşün, Birlikte Hareket Et' düşüncesi, 17 Devlet ve hükümet Başkanı, 80 Bakan, 39 Uluslararası Teşkilat temsilcisi başta olmak üzere, 75 ülkeden katılımcıyı bugün bu salonda bir araya getirdi." dedi.

Bakan Çavuşoğlu, Antalya NEST Kongre Merkezi'nde düzenlenen ve Anadolu Ajansının (AA) "Global İletişim Ortağı" olduğu ADF'nin açılışında konuştu.

Çavuşoğlu, ADF'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde yürütülen "Girişimci ve İnsani Dış Politika" kavramının bir ürünü olduğunu, ADF'nin bu sene artık tanınan, bilinen bir forum olarak ikinci kez toplandığını kaydetti.

"ADF sadece Türk diplomasisine değil, bölge ve dünya diplomasisine de bir fikir ortamı sunuyor. Forum’un temel şiarını yansıtan 'Birlikte Düşün, Birlikte Hareket Et' düşüncesi, 17 Devlet ve hükümet Başkanı, 80 Bakan, 39 Uluslararası Teşkilat temsilcisi başta olmak üzere, 75 ülkeden katılımcıyı bugün bu salonda bir araya getirdi. Dünyadaki devletlerin 3'te birinden fazlası, yaklaşık yüzde 40'ı burada en üst düzeylerde temsil ediliyor" ifadelerini kullanan Çavuşoğlu, davete olumlu yanıt veren tüm konuklara teşekkür etti.

Çavuşoğlu, insanlık olarak tarihin sakin bir çay değil, Manavgat Şelalesi şiddetinde aktığı bir zamanda yaşadıklarını belirterek sabit bilinen hemen her şeyin değiştiğini, geride bırakmak istenilen hemen her olumsuzluğun yeni şekillere bürünerek ortaya çıktığını söyledi.

"'Daha adil bir dünya' arayışı hakkın, hukukun, refah ve huzurun hizmetinde bir küresel düzen, bir diplomasi talebimiz bizleri burada buluşturuyor." ifadesini kullanan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2017’de BM Genel Kurulu’nda öngördükleri gibi “yeni bir kaos ve zulüm dalgasına düşme” tehdidiyle karşı karşıya kalındığını vurguladı.

Çavuşoğlu, "Tarihin geri döndüğü", insanlık olarak kazanımların geriye sardığı bir noktada olunduğunu aktararak "Filozof, tarihin ileri doğru yaşandığını ancak geriye doğru anlaşıldığını söylemiş. Biz bu salondakiler, tarihi ileri doğru yaşarken yarına dair isabetli öngörüler ve bugüne dair sağlıklı politikalar geliştirmek zorundayız. Kaba kuvvetin kendisini mantıktan azletmiş olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Güç kullanmak sadece güçlünün takdirinde. Bu aslında acı tecrübelerle kurulan uluslararası ve bölgesel sistem mimarisinin zafiyetini gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa'nın yeniden bir sistemsel istikrar çıpası aradığını dile getiren Çavuşoğlu, "Önümüzdeki yıllarda tüm dünyada post-kolonyal düzenin de çökmesi riskiyle mücadele etmek zorunda mı kalacağız? Bu felaket olur. Çünkü ihtiyaçlara, mevcut kurum ve mekanizmalar doğru yanıtları zaten veremiyor. Mesela çatışmalar önlenemiyor, başlayan çatışmalar bitirilemiyor." diye konuştu.

Mevlüt Çavuşoğlu, teknolojik yenilikler ve dijitalleşmenin doludizgin olduğunu ama bundan herkesin eşit şekilde yararlanamadığını ve bir "dijital bölünme" yaşandığını kaydetti.

Dünyada eşitsizliklerin daha da derinleştiğine işaret eden Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Ortaya çıkan yeni gerilimleri çözme, değişimi yönetme, uyumu kolaylaştırma ve iş birliğini teşvik etme ihtiyacı ortada. Diplomaside artan paydaşlar da yeni yaklaşımları elzem kılmakta. Sivil toplumdan, iş dünyasına, bireylerden kamu kurumlarına kadar birçok paydaşın oluşturduğu orkestrayı yönetmek, farklı enstrümanlardan bir senfoni çıkarmak, diplomasinin hem fırsat hem de sınamaları arasında."

Bakan Çavuşoğlu, yeni bir dil ve anlayışa ihtiyacın olduğunu vurgulayarak dijital yeteneklerle mesajları en ikna edici şekilde vermek, aynı zamanda dezenformasyona karşı koyabilmek gerektiğini vurgulayarak "Çok taraflı kurumların güncellenmesi, uluslararası hukukun güçlendirilmesi, müzakere edilmiş anlaşma ve düzenlemelerin ihyası, yardımlaşmanın etkin kılınması için temel enstrüman diplomasidir." ifadesini kullandı.

İçinde bulunulan çağın, diplomaside bir değerlendirme ihtiyacını ortaya çıkardığını; diplomasinin daha etkin olmak zorunda olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, bu düşüncelerle Antalya Diplomasi Forumu’nun bu yılki başlığını "Diplomasiyi Yeniden Kurgulamak" şeklinde belirlediklerini söyledi.

Çavuşoğlu, ADF'nin sanki bir Birleşmiş Milletler ortamı sağladığını, siyaset, bilim, iş ve kamuoyu halkalarının Antalya’da kesiştiğini, "yani Antalya’da Birleşmiş Zihinler ortamı" kurulduğunu aktardı.

Forum’da kapsamlı bir program hazırladıklarını, siyasi önderliğin sınamalarını liderler düzeyinde ele alacaklarını dile getiren Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Afrika, Asya-Pasifik, Avrupa, Latin Amerika, Orta Doğu, Balkanlar, Güney Kafkasya ve tabiatıyla Ukrayna’yı odak altında inceleyeceğiz. Çatışmaların önlenmesinden küresel sağlığa, günümüz siyaset, güvenlik, ekonomi ve toplum gündemine ağırlığını koyan konuları derinlemesine tartışacağız. Dijital dönüşüm ve iklim değişikliğinin etkilerini yenilikçi bakışlarla irdeleyeceğiz. Metaverse alanındaki gelişmelerin diplomasiye etkilerini de masaya yatıracağız."

Bakan Çavuşoğlu, panellere ilaveten, bireysel mülakatlar gibi farklı formatlar programlarıyla daha da zenginleştireceğini, iş çevrelerinin sürücü koltuğunda konumlandırıp belirli panelleri onlara teslim edeceklerini ve bazı panelleri ise değer verdikleri uluslararası ortaklarla birlikte düzenleyeceklerini belirtti.

ADF'nin özel bir odak noktasını geçen sene olduğu gibi bu sene de kadınların ve gençlerin oluşturacağını vurgulayan Çavuşoğlu, "Kadın ve gençlerimizin ADF yoluyla sağladıkları birikimin barışa ve diplomasiye yapabileceğimiz en içerikli yatırım olduğunu düşünüyoruz. Antalya Diplomasi Forumu gelecek sene 500. yıl dönümünü kutlayacağımız Türk hariciyesinin dünyaya kalıcı armağanlarından biridir." değerlendirmesini yaptı.