Merkez üssü Ege Denizi’nin Seferihisar açıklarında meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki deprem akıllara aynı soruyu getirdi: “Eğer depremde robotlar kullanılsaydı, ne olurdu?”

Robotik sektörünün ve paralele olarak bu kapsamdaki teknolojilerin gelişmesiyle endüstrinin yanı sıra pek çok alanda karşımıza çıkan robotlar, bu kez de 30 Ekim 2020 tarihinde İzmir depremi sonrasında gündeme geldi.

“Uzun saatler boyunca enkazda arama kurtarma faaliyetinde bulunan arama-kurtarma çalışanlarının, gönüllülerin ve köpeklerin yanında destek olarak robotlar da olsaydı neler olurdu?” ve “Bundan sonraki afetlerde robotları görebilecek miyiz?” sorusunu konunun uzmanlarına, üniversitelerdeki akademisyenlere sorduk. 

YAZILIMI HAZIR, DONANIMI ÜZERİNDE ÇALIŞIYOR
Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Polonom Robotics Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Sırma Yavuz, depremin ardından yapılan arama-kurtarma çalışmalarına destek verebilecek üzerinde kamera ve sensörlerle tamamen otonom olarak hareket edebilen farklı robot modellerinin bulunduğunu ifade ederek, “Algoritmalarımız, termal verilerle doğrudan insan ısısı olan verilere yöneliyor. Bulunduğu ortamı haritalandırarak, dışarıya aktarabiliyor ve akıllı keşif algoritmaları sayesinde direk insanların bulunma olasılığı yüksek olan noktalara ilerliyor. Yaralı ve afetzede tespit edildiğinde yaralıyı görüntülerle, yaşamsal belirtileri ve koordinatları ile birlikte rapor edebiliyor.” dedi.

Yıkıntının altına girebilecek bir geçiş ve insan varsa oraya girerek ses, ateş ölçümü, hareket durumu ve oksijen seviyesine bakarak, sağlık durumunu tespit edebildiklerini ve konumunu söyleyebildiklerini belirten Doç. Dr. Yavuz, Yaralıya nasıl ulaşılabileceğini gösterebilir, iletişim kurulmasını sağlayabilir, ilk müdahale yapılacakları söyleyip, su vb. taşıyabilir. Afetzedelerin o anki durumlarının ciddiyetine göre sınıflandırıp, tedavi, bakım ve tahliye konularında önceliklerini belirleme yeteneği olan robotlar daha fazla afetzedeye zamanında müdahale edilmesine yardımcı olabilir. Görüntü alıp, dışarıya göçük altındaki durumu aktarabilir.” ifadelerini kullandı.  

Doç. Dr. Yavuz, bu kapsamda özel bir kaynak ayrılmasının ya da devlet desteğinin olmasının önemine dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı: 

“Deprem alanında denemeler yapan, afet hazırlık programları gerçekleştiren uluslararası bir STK olan GEA Arama-Kurtarma Grubu’nun çalışmalarına katıldık. RoboCup Yarışması Arama Kurtarma Liginde dereceler aldık. Birçok ödülümüz ve devam eden projemiz bulunuyor. Yazılım teknolojilerimiz buna uygun. Robotlarımızı, yıkıntıların olduğu yapay deprem sahasında test ettik. Sahada kullanılabilecek robotların mekanik yapıları ve boyutları anlamında biraz daha geliştirilmeye ihtiyacı var.” 

MİNYATÜR ROBOTUNU GELİŞTİRMEYE DEVAM EDİYOR

Fareler ve böceklerin vücut yapılarından esinlenerek, zorlu dar mekanlardan geçip engelleri rahatlıkla aşabilen yumuşak gövdeli minyatür robotlar üzerinde çalışan ve SQuad isimli minyatür bir robot geliştiren Bilkent Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Onur Özcan, TÜBİTAK tarafından desteklenen projelerinin geliştirilmesine devam ettiklerini söyledi.

Dr. Özcan, minyatür esnek robotlarının ikinci versiyonu olan tam bir deprem robotu olacak bir proje daha sunduklarını ifade ederek, “Japon bir araştırmacıyla birlikte projemizi sunduk. Göçmüş binanın içerisindeki insana ulaşmayı amaçlıyoruz. Mikrofon, telsiz görevi görebilir ya da enkaz altındaki canlıya bir şeyler taşımasını istiyoruz. Arama-kurtarma ekiplerine yardımcı olabilmek 2-3 kişi de olsa daha fazla kişiye ulaşabilmelerini sağlamak için çalışıyoruz. Geliştirdiğimiz robotlar, özellikle arama çalışmalarında fayda sağlayabilir.” dedi.

Robotun ikinci versiyonunun laboratuvar aşamasında olduğunu söyleyen Dr. Özcan, deprem eğitim ya da eğitim-tatbikat sahalarında kullanmak istediklerini, ancak bu imkanı bulamadıklarını belirtti.

PROJESİNİ, AFAD İLE İŞ BİRLİĞİ İÇERİSİNDE YÜRÜTÜYOR
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tuncay Yiğit, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile "Çoklu-Robot Koordinasyon Yöntemiyle Deprem Göçüklerinde Yaralı Konum Tespiti" konusunda bir proje yürüttüklerini dile getirerek, geliştirdikleri robotlarının, deprem, çığ, maden ve iş kazalarında kullanılmasının planlandığını söyledi.

Aynı zamanda projenin yürütücülüğünü de üstlenen Prof. Dr. Yiğit, eğer robotik teknolojiler kullanabilseydi, enkaz altındaki daha çok canlıya ulaşılabileceğinin altını çizerek, özellikle ilk 5 saat içerisinde alınan bilgilerin kritik önem taşıdığını ve bu bilgiler sayesinde belki 1-2 can daha fazla kurtarılabileceğini dile getirdi. 

Prototip olarak 8 robot üzerinde çalıştıklarını ve robotların arama-kurtarma ekiplerine destek vereceğini belirten Prof. Dr. Yiğit, “Geliştirdiğimiz yazılım ile robotlarımız, göçükte konum tespiti yapma noktasında hareket edecekler. Sürü zekasıyla göçükte gezerken birbirleriyle haberleşecekler, gittikleri yerlerde gerek ısı-nem gibi termal kamera görüntüleri gerekse üzerlerindeki sensörlerle algılayarak yaralı tespiti yapacaklar. Enkazda ilerleme, tırmanma, hareket etme kabiliyetleri dolayısıyla paletli robotları tercih ettik.”

Projenin ilerleyen aşamalarında robot sayısını artırmayı planladıklarını kaydeden Prof. Dr. Yiğit, Ar-Ge çalışmalarına devam ettikleri projelerinin teslim süresinin pandemi nedeniyle Haziran 2021’e ertelendiğini, birkaç ay içerisinde robotların birbirleriyle haberleşmelerinin tamamlanacağı bilgisini verdi.