İstanbul Teknik Üniversitesindeki (İTÜ) Robot Olimpiyatlarına katılan genç mucitlerin insan hayatını kurtarmaya ve kolaylaştırmaya yönelik projeleri büyük ilgi görüyor.

Üniversitenin Ayazağa yerleşkesindeki Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen olimpiyatta, üniversite, yüksekokul, lise ve ortaokul öğrencilerinin tasarlayıp geliştirdiği çizgi izleyenden merdiven çıkana, renk seçenden kendini dengeleyen robotlara kadar değişik projeler yarışıyor. Olimpiyata katılan projeler daha çok insan hayatını kurtarmaya ve kolaylaştırmaya yönelik fikirlere dayanıyor.

Genel Koordinatör Göktuğ Öcal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, olimpiyatı "teknik üniversiteye en çok yakışan organizasyon" olarak tanımladı. Bu etkinliği, 10 yıllık deneyimden faydalanarak gerçekleştirdiklerini vurgulayan Öcal, "Bu sene de 505 robot kaydıyla Türkiye’nin en büyük robot organizasyonuyuz. İddialıyız ve yaptığımız işi de seviyoruz." diye konuştu.

Olimpiyat destekçilerinden Tüm Mucitler İcat İnovasyon ve Araştırma Derneği Genel Başkanı Bülent Kavaklı da olimpiyattaki projelere destek vererek Türk bilimini dünyada marka yapmayı ve özellikle Türk mucitlerin uluslararası yarışmalarda başarı sağlamalarına katkıda bulunmayı amaçladıklarını söyledi.

Kavaklı, başarılı projeleri uluslararası yatırımcıların önlerine koyup gerekli destekleri sağlamaya çalıştıklarını anlatarak, şöyle devam etti:

"Organizasyonlarda 'Bir fikir bir dünya' sloganıyla hareket ediyoruz. Dünyanın herhangi bir noktasında herhangi bir fikir, dünyanın değişmesine, gelişmesine yardımcı olabilecek bir projeye, bir icada dönüşebilir. O yüzden hiçbir fikir değersiz değildir, gereken önem verildiğinde hepimize faydası olacak bir yapıya dönüşebilir. Biz buna inanıyoruz."

Madenciler için proje

Bilişim öğretmeni Salih Güngör ve 11-12 yaş grubundaki öğrencileri, olimpiyatlara Bursa'dan katılıyor. Güngör, Robotan Bilişim Kulübü üyesi olan öğrencilerin madenciler için geliştirdikleri "Takip ve Haberleşme Sistemi" adlı projeyle zorda kalan insanları kurtarmayı amaçladıklarını söyledi.

Kodlama ve yazılımın öğrencileri tarafından yapıldığını anlatan Güngör, şunları kaydetti:

"Projenin fikir kaynağı Soma faciası. Öğrencilerimizden birinin yakını Soma’daki maden faciasında hayatını kaybettiği için okuldaki robot çalışmaları sırasında kendisinden bir fikir çıktı. Bize, 'Öğretmenim, Soma faciası gibi olaylarda daha fazla insan ölmesin, bunun için bileklik şeklinde bir icat yapalım, üzerine de bir düğme koyalım, o düğmeye basınca dışarıdakilere ulaşsın. Mahsur kaldığı yer belli olsun, bizimle iletişime geçsin. Böylece 15 gün nerede olduğunu bilmeden arayacağımıza 1-2 saatte yeri belli olsun.' dedi. 2-3 ay uğraştıktan sonra çalışmamızın Türkiye tarafından duyulması için İTÜ Robot Olimpiyatlarına başvurduk. Şu ana kadarki izlenimlerden başarılı olduğumuzu anladık çünkü herkesin gözü bu projede. Çoğu kişi projenin uygulanabilir olduğunu kabul ediyor."

Minik mucitler aynı zamanda anaokulu öğrencilerinin kodlama öğrenmesi için tasarladıkları ve tablet üzerine kendileri tarafından yazılan program sayesinde kumanda edilen bir robot projesiyle de yarışmaya renk katıyor. 

"Giyilebilir Bio-Mekatronik İskelet Destek Sistemi" projesi

Yine insan sağlığını konu alan bir başka projeyle olimpiyatlara katılan Trakya Üniversitesi İpsala Meslek Yüksekokulu öğrencisi Ahmet Emin Ramazanoğlu ve ekip arkadaşı Mücahit Kuralay da tasarladıkları "Giyilebilir Bio-Mekatronik İskelet Destek Sistemi" projesini tanıttı.

Kuralay, projeyle, fizik tedavi hastalarının hastaneye gitmek yerine kendi imkanlarıyla bir tedavi süreci geliştirmelerini amaçladıklarını söyledi.

Mücahit Kuralay, "Tasarladığımız bio-mekatronik iskelet destek sistemi sayesinde hastalar için daha kısa sürede daha verimli bir tedavi süreci sağlanmış olacak." diye konuştu.

Eski tasarımlarından örnekler sunan Kuralay, yaptıkları son tasarımın daha ergonomik olduğunu ve işlevsel özelliği bulunduğunu uygulamalı olarak gösterdi.