Ayvalık Zeytin Hasat Günleri kapsamında 3 yıl önce açılan uluslararası Ayvalık Zeytinyağı Pazarı'nda, bonsai ağaçlarını sergileyen avukat Gökmen Teksin, yurt genelinde bonsai ağaç yetiştiren az sayıda kişiden biri. Japon ve Çin geleneksel âdetlerinden olan bu kültürün en çarpıcı özelliğinin, gelişimini tamamlamış yaprakları ve çiçeklenmesi bakımından büyük ağacın tüm özellikleri ile minyatür hale dönüştürülmesi olduğunu belirten Teksin, "28 yıldır avukatlık yapıyorum. Bonsai ile meslek tesadüfü ile karşılaştım. Ayvalık içerisinde yapılan uyuşturucu operasyonunda 'bonzai' ele geçmişti. Daha evvel bilgim olmamıştı. Bununla ilgili araştırma yaparken karşıma bonsai çıktı. Birçok arkadaşımın bonsai ile tanışıklığı 'Karate Kid' filmidir. Miyagi San ustanın birtakım küçük ağaçlara müdahale ettiğini biliriz. Ben de internet üzerine yaptığım araştırma ile bonsai ile tanıştım. Mesleğimin stresli ortamından uzaklaşmak için 2005 yılında başladığım bonsai ağaç yapımı oldukça zevkli. Ağaç cinsinin önemi yok, genel görüntü önemli. Bir atölye çalışması yaparak, bonsai ağaç çalışmasını öğrenmek isteyenleri heveslendirmeyi planlıyorum" dedi.

'BÖLGEME UYGUN AĞAÇLARI TERCİH EDİYORUM'

Hobi olarak başladığı bonsai sanatını yarı profesyonel hale dönüştürdüğünü ifade eden Gökmen Teksin, şunları söyledi:

"Ayvalık'ta bir hobi ile başlayan daha sonra yarı profesyonel olan bir sanatla, bonsai ile uğraşıyorum. Bonsai sanılanın aksine bir Japon çamı falan değil, her bitki ile yapılabilen bir uygulama. Dolayısıyla kendi bölgeme uygun olan özellikle zeytin ağaçları ile bonsai çalışmaları yapıyorum. Bonsai kelime olarak 'tabaktaki ağaç' anlamına geliyor; belli bir teknik uygulanarak hem kök hem de üst budamasını büyük bir denge içerisinde yapmak suretiyle ağacı bodurlaştırabilmek, onu bir saksı içerisinde yaşatabilmek. Çinliler peyzaj amacıyla kullanmakla birlikte, Japonlar belli kriterlere oturtmak suretiyle bonsai sanatının kurallarını belirlemişler. Ağacın gövde yapısının 3'te 1, geri kalan dal yapısını 3'te 2 kabul edersek, bir bütünlük sağlamasını öngörüyor. Birden farklı teknikle bonsai elde edebilmek mümkün. Genellikle bölgemizdeki fidanlıkları dolaşarak, görseli bonsaiye uygun ağaçlarla çalışıyorum."

'BİR AĞACIN BONSAİ YOLCULUĞU 4-5 SENE SÜRÜYOR'

Aday ağaçların bonsai kıvamına gelmesinin 4-5 yıllık bir yolculuk istediğini kaydeden Teksin, şöyle konuştu:

"Şu anda çalışmış olduğum ağaç sayısı 41. Bunun 25 tanesi zeytin. Aradığınız ağacı bulabilmek, özelliği yakalayabilmek önemli. Her fidandan çalışırsanız, bonsai yaratmak mümkün. Ama ağaca sanatsal form kazandırabilmek, gövdesinin görsel anlamda, tatmin etmesi anlamında kolay bir iş değil. Doğadan bazı ağaçları elde etmek söz konusu ama dikkatli hareket etmek lazım. Özellikle orman fidanlıklarından ağaç sökmek ceza ve orman kanunumuz gereğince suçtur. Gerekli izinleri alarak hareket etmek lazım. Çalıştığım ağaçların yaşını vermem zor, çalıştığım süreyi ağaçların yaşı olarak lanse ediyorum. Zeytin ağacından anlayan bizden yaşça büyük abilerimizle, Ayvalık'ın yerlileriyle konuştuğumda, bazı ağaçlarımın 30'lu, 40'lı yaşlarda olduğunu ifade ettiler. Bu sene 9'uncu senem. Elimdeki en eski ağaçlar 8 sene önce kendi çabamla geliştirdiğim 2 ağaç."

'BİTTİ, DEMEK MÜMKÜN OLMAYAN BİR İŞ'

Yaşlı ağaç elde etmek için dalları yanlara yayarak çalıştığını söyleyen Teksin, "Bu iş sabır gerektirir. Yılmadan üzerine eğilmek lazım. İstemeden dal kırıyorsunuz, ağaç kaybediyorsunuz. Bir ağacı neden kaybettiğinizin nedenini kavrayabiliyorsanız, bu kazanımdır. Bonsai yürüyen bir serüvendir. Bitti, demek mümkün olmayan bir iştir. Gelişen sürgünlere her zaman müdahale etme ihtiyacı vardır. Gerektiğinde o müdahaleyi yapmanız lazım. Her ağaçtan bonsai yapmak mümkün. Belli teknikler uygulayarak küçültüp, alt ve üst yapısını şekillendiriyorsunuz. Kendinizi çalıştığınız ağaçla geliştirebilirsiniz. Her ağaç sizin sosyal ve psikolojik hayatınıza gelişme getirir. Ayvalık'ta bu işle uğraşan tek insanım ama son yıllarda ciddi bir heves var" diye konuştu.