Konya'da yaşayan İsmail ve Zeynep çifti 12 yıl önce evlendi. Çiftin 12 yıl boyunca bütün uğraşlarına rağmen bir türlü çocukları olmadı. Evliliklerinin 12. yılınca çiftin çocuk hasreti sona erdi ve Hafsa Ceren ismini verdikleri bir kız çocukları oldu. Ancak bu seferde çiftin 12 yıl boyunca hasretini çektiği Hafsa Ceren bebek, 25 haftalık olarak yani prematüre olarak dünyaya geldi. İsmail ve Zeynep çifti bu sefer de yıllar sonra kavuştukları bebeklerine dokunamadı. Doğar doğmaz kuvöze alınan Hafsa Ceren bebek, minik bedeniyle sağlık sorunlarıyla mücadele emek zorunda kaldı. İlk doğduğu zaman yaşamaz diye düşünülen Hafsa Ceren bebekten ailesi hiçbir zaman ümidini kesmedi. Kuvözde geçen 6 aylık zorlu bir süreçte sağlık problemlerini tek tek yenen Hafsa Ceren bebek, bu sürecin sonrasında sağlına kavuşarak hastaneden taburcu oldu. Şu an da 13. ayını dolduran Hafsa Ceren bebek, ailesinin mutluluk kaynağı oldu.

"700 gram doğdu, şu an 5 buçuk kilo"

Yaşadıkları zorlu süreçleri anlatan Hafsa Ceren bebeğin babası 36 yaşındaki İsmail Arpacı, “Biz 12 yıllık evliyiz. 12 yıl sonra bebeğimiz oldu. Prematüre oldu. 25 haftalık oldu. Yaklaşık 6 ay hastanede kaldı. Şu an 13 aylık. Allah'a şükür şu an sağlığı iyi. Sıkıntılı bir ayda doğduğu için sorunları vardı. Karaciğer, solunum sorunu vardı. 6 ay çok sıkıntılı bir süreç atlattık. Zor bir süreçti yani. Ama Allah'a şükür şu an çok iyi. 25 haftalık 700 gram doğdu, şu an 5 buçuk kilo. Sağlığı yerinde” dedi.
Prematüre doğan bebeklerin ailelerine seslenen İsmail Arpacı, ailelerin umutlarını hiç yitirmemeleri gerektiğini söyleyerek bu olayda sabrın çok önemli olduğu vurguladı.

“Ağlamalarla, gülmelerle, sevinçlerle çoğu zaman atlattık”

Yıllar sonra kavuştuğu bebeğinin doğar doğmaz kuvöze alındığını ve bebeğini hiç kucağına alamadığını kaydeden 33 yaşındaki anne Zeynep Arpacı ise, sürecin çok zorlu geçtiğini söyledi. Arpacı, "Üzülüyordum yani önümüzde zor günler vardı. Sıkıntılar çoktu. Solunum sıkıntısı, akciğerinde kanamalar oluyordu. Sürekli kan alıyordu. Karaciğerimizde sorunlar olmaya başladı. Sarılığı hiç geçmiyordu. Oksijen aldığı için kucağımıza alamıyorduk. İlk denemesinde başarısız oldu ve oksijene tekrar takıldı. Böylece oksijenle birlikte 5 ay kaldı ondan sonra 6 ay hemen hemen kuvözde kaldı. Böylelikle ağlamalarla, gülmelerle, sevinçlerle çoğu zaman atlattık. 6 ayı doldurduk ve taburcu olduk” şeklinde konuştu.
Prematüre olarak doğan bebeklerin daha özen isteyen bebekler olduğunu dile getiren anne Zeynep Arpacı, onların daha hassas olduğunu ve çabuk hastalandıklarını söyledi. Arpacı, bu tür bebeklerin bir an önce sağlığına kavuşmaları için de dua etti.

"Uzun ve zorlu bir süreç"

Hafsa Ceren bebeğin doğumundan sonra kendisiyle ilgilenen Özel Medova Hastanesi Medikal Direktörü, Çocuk Hastalıkları ve Yenidoğan Uzmanı Prof. Dr. Rahmi Örs de, 25 haftanın, erken doğan bebekler açısından problemlerin sıkça görüldüğü bir bebek haftası olduğunu söyledi. Bebeğin, gebelik haftasında doğduğunu söyleyen Örs, “Dolayısıyla bu bebek, yenidoğan bakım sürecinde uzun süren solunum tedavileri, beslenme sorunları, uzun süre beslenemediği için damar yoluyla beslenme gibi sorunlar yaşayan, yine prematüreye bağlı problemden dolayı müdahale geçiren bir bebek. Uzun ve zorlu bir süreç. Erken doğmuş olması nedeniyle prematüre doğumun getirdiği sorunların hemen hemen hepsiyle yaşamış ve karşılaşmış bir bebek. Şu an nörolojik dediğimiz durum açısında motor gelişimi, ince motor gelişimi, sosyal algılaması gelişimi açısından problemsiz ailenin kucağında taşıdığı bir bebek. 13 aylık oldu. 5 bin 500 gram olarak takip ediliyor” diye konuştu.

"Annesinin pozitif elektriğinden biz çok faydalandık"

Yenidoğan Sorumlu Hemşiresi Gülay Çelik ise, “Çok sıkıntıları oldu. Doğduğu zaman solunum cihazına bağladık. Uzun süre solunum cihazında kaldı. Solunum cihazından çıkartmaya çalıştığımız zaman baştan tolere edemedi ama sonra adapte oldu. Sürekli annesinin ve bizim desteğimiz hiç onun üstünden gitmedi. Gerçekten annesinin pozitif elektriğinden biz çok faydalandık. Yani hep olumlu baktı olaylara. Prematüre olmasına rağmen hastada çok dirençli bir bebekti. Tabii prematüre bebeklerin böyle süreçleri rahat geçirmeleri çok da kolay değil” dedi.