İstanbul Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, canlılarda ısı kaybının solunum ve deri yoluyla, diğer cisimlere temasla ve kızıl ötesi ışınlarla, yani canlılardan ısı dalgalarının gitmesiyle sağlandığını söyledi.

Bu şekilde ısı dengesinin sağlandığını dile getiren Arslan, "Ancak dış ortam sıcaklığının 37-38-39 dereceyi bulduğu günlerde, vücut ısısı da yaklaşık böyle oluyor. Vücudun ısı kaybının tek yolu terlemedir. İnsanlar terleyerek vücut ısısını düşürüyor ama özellikle kedi ve köpeklerde, deride, vücut yüzeyinde ter bezleri çok az olduğundan bu şekilde ısı kaybedemiyorlar. Onlar için bu durum oldukça kritik önem taşıyor. Onların yegane ısı kaybı solunumla yaptığı ısı kaybıdır. Soluk alıp vererek, buharlaştırarak yaptığı ısı kaybıdır. Bugünler onlar içi çok kritik."diye konuştu.

İnsanların da sıcak havalarda hayvanlar için alabileceği önlemler bulunduğunu vurgulayan Arslan, şu önerilerde bulundu:

"Hayvanların mümkün olduğunca bol bol sıvı almaları gerekiyor. Mümkünse sokaklara, caddelere, kapı önlerine bir kap su konulabilir. Su, güneş alan yere değil de gölgeye bırakılmalı. Çünkü hayvanlar güneş alan yerlere çıkmıyor. Her zaman yapılan bir hata da araçta hayvan bırakma. Bu sık sık oluyor. Bu çok riskli. Özellikle yaşlı ve hasta hayvanlarda ölümle sonuçlanabilir. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor. 'Hayvanları tıraş edelim, serinletelim' diye yanlış bir algı var. Bu bilimsel olarak kanıtlanmış çok doğru bir yol değil. Belki de insanlar tıraş olurken verdiği rahatlamayla eşleştiriyorlar ama bunun hayvanlar açısından bilimsel bir sonucu yok. Hayvan hangi bölgede yaşıyorsa vücudu ona göre adapte olmuştur, ısı ayarlamasını yapar. Bu şekilde bir müdahale ya da soğukta elbise giydirilmesi gibi bir müdahale aslında çok doğru sonuçlar vermiyor."

 "Klima hayvanları da çarpar"

İstanbul Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, evde kalan hayvanların da klimaya çok yakın olmaması gerekiğini vurguladı.

Arslan, "Klima onları da çarpıyor. Solunum sistemi, akciğerleriyle ilgili problemlere, alerjik reaksiyonlara yol açabiliyor. Soğuk ortamın, klimanın da yararı var tabii ki. Çocuğa nasıl dikkat ediliyorsa klimalı ortamda, evdeki hayvana da öyle dikkat edilmeli. Ancak hayvanlar söz konusu olduğunda biraz ihmal edilebiliyor. Nasıl olsa başının çaresine bakıyor deniliyor. Bu da kötü sonuçlara yol açabiliyor." ifadelerini kullandı.