Hatay'ın İskenderun ilçesinde doğuştan hidrosefali hastalığı bulunan yüzde 92 engelli 42 yaşındaki Abdullah Akkoç, ailesi tarafından ilk günden bu yana özenle bakılıyor.

İskenderun ilçesi Buluttepe Mahallesi'nde yaşayan Akkoç ailesi, yatağa bağımlı halde yaşayan "beyinde su toplanması" olarak bilinen hidrosefali hastası Abdullah için yaşam mücadelesi veriyor.

Akkoç ailesinin dokuz çocuğundan yedincisi olan Abdullah'ın, doğuştan gelen rahatsızlığı nedeniyle oluşan baş büyüklüğü de dikkati çekiyor.

Abdullah'ın yanından bir an olsun ayrılmayan babası Mustafa Akkoç ile annesi Saliha Akkoç, 42 yaşındaki oğullarının bakımını adeta bir bebek gibi yapıyor.

Baba Mustafa Akkoç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Abdullah'ın doğuştan gelen rahatsızlığı nedeniyle yıllardır zorlu bir hayat yaşadıklarını söyledi.

Oğlunun zamanla hidrosefaliye bağlı diğer rahatsızlıklarının da geliştiğini aktaran Akkoç, "Doğduktan sonra Abdullah'ın başı şişmeye başladı. Başının içinde su var dediler. O yıllarda birçok ildeki hastaneye götürdüm ama faydası olmadı. Kaç tane doktor evime getirdim ama herhangi bir çözüm bulunamadı." diye konuştu.

Her ay ilaç almak zorunda olduklarını dile getiren Akkoç, bebekliğinde doktorların oğlu için uzun yaşayamayacağını söylediğini ama oğlunun hayata tutunduğunu dile getirdi.

Abdullah'ın yatağa bağımlı halde yaşadığını aktaran Akkoç, "Abdullah'ı 42 yıldır bebek gibi besliyoruz. Yemeğini kendimiz veriyoruz ve tüm ihtiyaçlarını biz karşılıyoruz. Evin içerisinde bazen türkü söylüyor. Evimize kim gelse onunla fotoğraf çektiriyor." dedi.

Anne Saliha Akkoç da oğlunu çok sevdiğini ve onun için yıllardır mücadele ettiklerini belirtti.

"Maalesef şansını kaçırmış durumda"

Abdullah Akkoç'un rahatsızlığının teşhisini koyan ve bir dönem tedavisini de yürüten nöroloji uzmanı doktor Mehmet Gür ise Abdullah'ın hidrosefali rahatsızlığı olduğunu, buna bağlı olarak da yürüyemediğini ve zihinsel fonksiyonlarının da bundan etkilendiğini ifade etti.

Hidrosefali hastalığının doğumsal ya da sonradan da oluşabilen bir rahatsızlık olduğuna dikkati çeken Gür, şöyle devam etti:

"Özellikle doğumsal olanları başın büyümesiyle kendini göstermektedir. Başın içindeki beyin omurilik sıvısının artması başın kemiklerini gererek başın büyümesine sebebiyet verir. O dönemde müdahale yapılabilirse bunun önüne geçilebiliyor. Bu dönemde bu hastalara şant denilen beyinden karın boşluğuna oturtulan bir hortum takılarak beyin sularının basıncı düşürülebilir. Başın büyümesi de engellenebilir ve hidrosefaliye bağlı olup gelişen yürüme bozukluğu, zihinsel bozukluk ile motor gelişme bozuklukları önlenebilir. Abdullah'ı ilk gördüğümüz zaman 28 yaşlarındaydı ve maalesef şansını kaçırmış durumdaydı. Hidrosefali zamanla daha da ilerleyince etkisini göstererek bu hastaları iyice yatalak hale getirir. Abdullah da şu anda tamamen yatalak ve tamamen yakınlarının desteğiyle hayatını sürdürmek zorunda kalan bir hastamız."

Gür, Akkoç çiftinin oğullarının bakımını büyük bir titizlikle yürüttüğünü anlatarak, "Abdullah'ın şimdiye kadar yaşama tutunmasını büyük bir şans olarak gördüm. Tabii burada ailesinin de bakımı ve kendisine verilen sevgiyi de görmezden gelemeyiz. Gönül isterdi ki bu hastamıza daha önceden bu teşhis konulup müdahalesi yapılabilseydi." dedi.