Bisikletine tutkuyla bağlı olan 68 yaşındaki Ramazan Kaya, ilerleyen yaşına rağmen "30 yıllık yol arkadaşım" dediği bisikletinden vazgeçemiyor. 

Merkez Karatay ilçesine bağlı Hacısadık Mahallesi'nde yaşayan Kaya, her gün kilometrelerce pedal çevirdiği bisikletine gözü gibi bakıyor.

Kaya'nın en büyük zevki ise evinde bile gözünün önünden ayırmadığı bisikletinin yanında radyo dinleyip çay sefası yapmak.

Kaya, çiçeklerle, Türk bayraklarıyla, zillerle ve nazar boncuklarıyla süslediği bisikletini, her sabah elleriyle, silerek temizliyor.

Bisikletinin arka selesini ninesinden hatıra kalan asırlık el dokuması heybeyle süsleyen Kaya, alışveriş gibi günlük getir götür işlerinde de taşıma için bu heybeyi kullanıyor.

Gençlik yıllarında çobanlık yapan, şimdilerde ise yaşlı aylığıyla geçimini sağlayan Ramazan Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayattaki en değerli varlığının bisikleti olduğunu söyledi.

Bisikletini her şeyden çok sevdiğini belirten Kaya, "Hem ulaşım hem de spor için çok güzel bir vasıta. Tıp fakültesine, Saraçoğlu’na, Tatlıcak'a giderim. Konya'nın dört bir tarafını gezerim. Bisikletimi çok seviyorum. Şimdi bu antika oldu ama bana son model otomobil verseler bisikletimi vermem. " diye konuştu.

Bisikleti için vasiyet bırakmış

Ölümünden sonra da bisikletinin değer görmesini isteyen Kaya, çocuklarına vasiyet bıraktığını ifade ederek şunları kaydetti:

"Bu bisiklet, benim 30 yıllık yol arkadaşım. Benim için hayatımda önce hanımım, sonra bisikletim gelir. Çiçekleri çok sevdiğim için çiçekleri taktım. Kutsal olduğu için de bayrağımı taktım. Çocuklarıma vasiyetim var. Ben ölürsem kimse benim bisikletime dokunmayacak. Kıymetini bilen binsin. Kıymetini bilen olmazsa duvara astıracağım. Müzedeymiş gibi duracak."

"Helal parayla aldığım için çalınmıyor"

Kaya, bisikletini çok büyük zorluklar çekerek aldığını belirterek şunları söyledi:

"Sokakta bıraksam, 10 sene kalsa kimse dokunmaz. Çünkü buna verdiğim parayı nasıl kazandığımı bir Allah bilir, bir de ben bilirim. Çobanlık yapardım. 800-900 koyun yayardık. Kışın onun yavrusunu alır büyütürdük. Günlük 80-90 çuval saman basardık. Toz dumandan görünmezdik. Ellerim tozdan yarılırdı, kemiğe değerdi. O parayla aldım bisikletimi. Helal parayla aldığım için de kimse dokunamıyor."