Tarihte Yolculuk Ve Devlet Bahçeli

Tarihin derinliklerinden günümüze uzanan muhteşem yolculukta, ülkücü hareketin lideri Devlet Bahçeli, alkışlanmaktan ya da eleştirilmekten uzak, emanete sahip olma bilinciyle düşünmekte, konuşmakta ve yürümektedir.

Partisinin önüne diktirmiş olduğu Orhun yazıtları, Bilge Kağanı ne kadar anladığının en bariz örneğidir. Türklüğe, tarihe, kültür ve medeniyete hürmetin anıtlaşmış ifadesidir, tanımıdır.

Cesaret ve kahramanlıkta Kültigin yol göstericisi, sabır ve bilgelikte Dedem Korkut öğreticisidir.

Onun yüreğindeki coğrafya, Tanrı Dağlarının eteklerinden, Avrupa’nın içlerine kadar uzanır.

Yönetim tarzı Atilla gibidir, kusurları bağışlar, ihaneti affetmez.

O Sultan Alparslan gibi, önden yürür ve inananları onu takip eder.

Yıldırım Beyazıt gibidir, ölüme aldırış etmez ve minnetsizdir, en yakınına en kralına.

Ne mutlu Türküm dediğinde, sesindeki titreme Mustafa Kemale benzer ve gerektiğinde ölmeyi emredecek kadar, Atatürk’ün ufkuyla bakar.

Ziya Gökalp’taki bilincin gölgesi, Atsız Beydeki inancın iz düşümü onun vazgeçilmezidir.

Türkeş’in izinde, Türklüğün hizmetinde, ülkü ocaklılıktan ülkücülerin liderliğine, bütün bir ömrü davaya adanmıştır.

Ülkücüdür hepimiz gibi.

Türkeş’cidir, hepimiz gibi.

Hayata hepimiz gibi bakar.

“Çankaya yokuşunda balam Asya’nın bozkurtları” bizim için ne ifade ederse, onun içinde öyledir.

O “çırpınırdın Karadeniz’i” bizim dinlediğimiz duygularda dinler.

Şehit tabutlarını omuzlamış, gözyaşlarıyla toprak ıslatmıştır.

Bugün kendisine inan ülküdaşlarıyla, inandığı davasının istikametinde yürümeye devam etmektedir.

Bu yürüyüş ülkücü hareket içindir.

Bu yürüyüş büyük Türk milleti içindir.

Türkeş’in izinde Türklüğün hizmetinde.

Milyonlarca ülküdaşının ve Türk milletinin duaları onunladır.

Yolun bahtın açık olsun.