Çimşir, Trabzonspor dergisinin mayıs ayı sayısında yer alan röportajında, takımla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla ilgili düşüncelerini paylaştı.

Bordo-mavili takımda teknik direktör olarak beklentinin çok büyük olduğunu aktaran Çimşir, "Beklentilerin karşılığında benim gibi teknik direktörlüğe yeni başlamış kişilerde süreç biraz sıkıntılı olabiliyor. Zaman zaman zorlandığım günler ve zamanlar oldu. Özellikle bunun üstesinden gelebilmek için motivasyonumu yukarılara çıkartmak için bir hayli uğraş verdim." şeklinde görüş belirtti.

Puan kaybedilen her maçtan sonra üzüldüğünü anlatan Çimşir, özellikle Gaziantep Futbol Kulübü ve Başakşehir maçlarında kaybedilen puanlarda üzüntü yaşadığını kaydetti.

Hüseyin Çimşir, daha önce futbolcusu olduğu kulüpte yıllar sonra teknik direktör olarak daha ağır sorumluluk içerisinde olduğunu ifade ederek, "Benim için oyunculuktan gelme teknik direktörlüğün şöyle avantajları var. Soyunma odasını, sahayı biliyoruz. Oyuncuların neler hissettiğini, neler yaşayabileceğini, neler düşünebileceğini bildiğimiz için o konuda biraz daha süreci sağlıklı götürebildiğimizi düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"Sezonun tamamlanmasından yanayım"

Süper Lig'in, Kovid-19 salgını nedeniyle haziran ayında başlayacağına değinen Çimşir, "Ben liglerin oynanmasından ve sezonun tamamlanmasından yanayım ama burada her şeyden daha önemli olan elbette sağlık." ifadelerini kullandı.

Hüseyin Çimşir, bu sezon hem Süper Lig'de hem de Ziraat Türkiye Kupası'nda şampiyonluk ipini göğüsleyeceklerine olan inancının oldukça fazla olduğuna vurgu yaparak, şöyle devam etti:

"Zaten bu şekilde devam ediyoruz. İki kulvarda da kupanın favorilerinden bir tanesiyiz. Geldiğimden beri söylediğim gibi oyuncu grubuna inancım sonsuz. Sahada problem çözen oyuncu sayımız oldukça fazla. Şampiyonluğa hasret hem oyuncu grubu hem de camia var. Hem onların enerjisi hem bizim sahadaki coşkumuz, isteğimiz ve arzumuz bu süreci belirleyecek. Kalan sekiz haftada takımın bu performansı en iyi şekilde yapıp sezon sonunda istenilen, arzulanan hedefe iki kulvarda da ulaşacağımıza inanıyorum."

Kulüp Başkanı Ahmet Ağaoğlu ve yönetim kurulu üyelerinin takıma olan desteği için teşekkür eden Çimşir, şunları kaydetti:

"Bize bu ortamı sağladıkları için sağ olsunlar. Hem ekonomik anlamda hem de oyuncuları bir araya getiren, onları huzurlu bir şekilde sahaya çıkartan en büyük faktör onlar. Pastada bir pay olacaksa bunun en büyük pay sahibi kesinlikle yönetim kurulunundur. Sağ olsunlar ellerinden geldiği kadar özveriyle, bu sürecin bu şekle gelmesinde çok büyük faydaları var, çok büyük emekleri var. Hem şahsım adına hem de takımım adına onlara teşekkür ediyoruz. İnşallah sezon sonunda alacağımız kupayla onların bu yükünü hafifletmiş ve bir moral vermiş oluruz. Ben Ahmet başkanla oyunculuk tarafında da çalıştım, yöneticimizdi. O zaman da çok fedakardı. Bizle zaman geçirmekten, oyuncu grubuyla birlikte olmaktan son derece mutlu olan bir kişiydi. Şu anda da başkan olarak aynı şekilde devam ediyor."

"Onunla çalışmaktan son derece mutluyuz"

Alexander Sörloth'un transferini ve performansını da değerlendiren Çimşir, Norveçli futbolcunun performansıyla kendilerini mahcup etmediğini ve takıma çok ciddi katkılar sunduğunu dile getirdi.

Çimşir, Sörloth'un hem karakter hem de oyuncu olarak üst düzey bir insan olduğunu işaret ederek, "Sörloth başkan tarafından bize söylendi. 'Böyle bir oyuncu var. Bakar mısınız?' diye. Biz de inceledikten sonra olumlu bir rapor verdik. Ardından 2-3 gün içinde takımımıza katıldı. Kulüp ve teknik ekip olarak potansiyelini gördük ve inandık. O da sağ olsun performansıyla bizi mahcup etmedi. Takımımıza çok ciddi katkı yaptı. Hem karakter hem de oyuncu olarak bence üst düzey bir insan. Onunla çalışmaktan son derece mutluyuz. Diğer arkadaşlarının olduğu gibi takımımızın bu noktaya gelmesinde ciddi katkıları var." değerlendirmesinde bulundu.

İsmi daha az duyulmuş oyuncuların, yıldız isimlere oranla daha çok katkı verdikleriyle ilgili soruyu da yanıtlayan Çimşir, "Türkiye'deki kulüplerin çoğu maalesef kariyer satın alıyor. Oyuncunun geçmişinde yaptığı performansı baz alarak kulübümüze katıyoruz. Bana göre olması gereken oyuncunun kariyerini değil, potansiyelini satın alabilmek. Tabii yıldız oyuncuya karşı değilim. Kulüpler ticarethane gibi. Ürününü pazarlayabilmesi için isimli oyuncuya da ihtiyaç var." ifadesini kullandı.

Çimşir, transfer edilen oyuncular hakkında da görüşlerini belirterek, şunları kaydetti:

"Bu sezon 15-16 transfer oldu. Harcadığımız para, verdiğimiz bonservis ve oyuncu maliyetlerine bakıldığında aldığımız karşılığın yine olumlu olduğunu düşünüyorum. Bazı oyuncularda yanılmış olabiliriz. Bu da olacak. Her aldığımız oyuncu istediğimiz gibi katkı yapmayabilir. Önemli olan buradaki niyet. Biz bu işi araştırarak yapıyoruz ama yanılma payı da olacak."

Gelecekteki Trabzonspor takımını oluştururken, 3-5 yıllık planlar yaptıklarını ifade eden Çimşir, "Sayın Başkan ve yönetim kuruluyla da paylaştım. Yaşı biraz daha aşağıya çekmek istiyoruz. Daha potansiyeli ve çıkışa ihtiyacı olan oyuncuları buraya katabilmemiz gerekir. Araştırmalarımız bu yönde." şeklinde görüş belirtti.

Çimşir, Kovid-19 salgını nedeniyle yaşamını yitiren vatandaşlara Allah'tan rahmet, hasta olanlara da acil şifa dileyerek, şöyle devam etti:

"Kısa sürede bu salgının sona erip çocukların okula gittiği, stadyumların dolduğu, insanların rahat bir şekilde sokaklarda gezebildiği bir ortama geçebilme arzusundayız. Karşımızda bilmediğimiz bir virüs var. Şu an için aşısı yok. Sadece önlemler var. Sosyal mesafeye ve hijyene dikkat etmek gerekiyor. Bu önlemlere gereken hassasiyeti gösterip bu salgının süresini kısaltmamız lazım. Bana bir şey olmaz demeden Sağlık Bakanlığımızın, Bilim Kurulunun ve hükümetimizin uyarılarına uymamız gerekiyor."

Son olarak bordo-mavili takım taraftarlarına da mesaj veren Çimşir, şu ifadeleri kullandı:

"Özellikle bu yıl içerisinde bakıldığı zaman taraftarımızın takıma olan inancı ve güveni son derece önemli. Hem kendi sahamızda hem de deplasmanlarda bizi destekliyorlar. Onlar olmadan bu işin zevki olmuyor. Bu durumda oyuncuyu maça konsantre etmek, bir hedefe kilitlemek kolay değil. Onların varlığı ve destekleri çok önemli. Onlarla birlikte kazanıp, onlarla birlikte mutlu oluyoruz."