Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir, "Herkesin futbol ortamından bir şikayeti var ancak çözüm önerisi yok." dedi.

Özdemir, TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri Orhan Saka Salonu'nda basın toplantısı düzenledi.

Toplantıya, TFF 1. Başkan Vekili Servet Yardımcı, Başkan Vekilleri Erhan Kamışlı, Erdal Bahçıvan, Yılmaz Büyükaydın, TFF Yönetim ve İcra Kurulu üyeleri Ali Düşmez ve Hamit Altıntop, TFF Yönetim Kurulu üyeleri Mustafa Çağlar, Hasan Akıncıoğlu, Alkın Kalkavan, İsmail Erdem, Nuri Akın, Mustafa Hacıkerimoğlu ve Selim Soydan ile Genel Sekreter Kadir Kardaş katıldı.

Özdemir konuşmasına, "Van Bahçesaray'dan dün çok acı haberler aldık, askerlerimiz, vatandaşlarımız çığ felaketinde can verdi. Ardından İstanbul'da yine üzücü bir uçak kazası oldu. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, acılı ailelere başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Allah ülkemize bu tür felaketleri bir daha yaşatmasın." sözleriyle başladı.

Süper Lig'de ikinci yarının yeni başlamasına karşın "inanılmaz bir tartışma ortamının" yaşandığını belirten Özdemir, "Herkesin futbol ortamından bir şikayeti var ancak çözüm önerisi yok. Üzülerek söylüyorum, bugün konuşacağımız konular yerine A Milli Takımımızın Avrupa Şampiyonası finallerinde nasıl başarılı olacağını tartışmayı, Türkiye'nin paha biçilmez boyutta tanıtım yapacağı, 30 Mayıs'ta İstanbul'da oynanacak Şampiyonlar Ligi finaliyle ilgili hazırlıkları konuşmayı isterdim." ifadelerini kullandı.

Bu sezon şu ana dek kulüplerin TFF'yi ilgilendiren konularda resmi sitelerinden 50'ye yakın açıklama yaptığını ifade eden Özdemir; Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor'un sadece başkanlarının federasyon, kurullar, hakemler ve kararlarla ilgili 90'ın üzerinde basın açıklaması yaptığını kaydetti. 

"Bir gün çıkıp 'Hata yaptım' diyen yok"
18 kulübün federasyon, hakemler, kurullar ve kararlardan yakındığını aktaran Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Konu hep benzer, 'O hakemi istemeyiz, bu hakemi istemeyiz. Bu MHK olmaz, gitsin, şu gelsin.' Arkadaşlar, son bir yılda 3 MHK gördü bu ülke... Hepsi birbirinden saygın MHK Başkanımız görev yaptı. Bir karar alıyoruz veya bir kurulumuz karar veriyor, 18 kulübümüzden farklı ses çıkıyor. Ama hepsinin ortak dili aynı, 'Federasyon bizi engelliyor. Hakemler önümüzü kesiyor. Kurullar yanlı karar alıyor.' Sorarım size, TFF, kurullar ve MHK, 18 kulübü birden nasıl hedef alabilir?

Bir gün çıkıp 'Hata yaptım.' diyen yok. Aynaya bakan yok. Hata olacaktır, düzeltilecektir de. Eleştiri de yapılacaktır. Yeter ki ölçülü, saygılı olsun. Yeter ki hakka, hukuka uygun, adil olsun. Biz X kulübün, Y kulübün federasyonu değiliz, sadece 18 kulübün de değiliz, ülkemizdeki profesyonel ve amatör 6 bin kulübün, yüz binlerce futbolcunun, futbolun tüm paydaşlarının federasyonuyuz. Bu süreçte yaşadıklarımızı düşününce futbol camiasının tüm unsurlarıyla şapkasını önüne koyup düşünme vakti geldiği kanaatindeyim. Çünkü baktığımızda bu tablonun futbolumuza zarar vermekten başka bir yansıması olmadı."

"Kulüplerin çıkarlarını değil, Türk futbolunun menfaatini gözettik" 
Kirli düzen, şaibe, masa başı oyunlar, masaya vurma, masa kırma gibi sorumluluktan uzak söylemlerin Türk futboluna faydasının olmayacağını vurgulayan Özdemir, "Biz eleştirildiğimiz bu süreçte usulsüz, haksız, hukuksuz hiçbir iş yapmadık. Hiçbir kulübü diğerinden ayırt etmedik. Talimatları, kuralları, protokolleri eşit uyguladık. Kulüplerin çıkarlarını değil, Türk futbolunun menfaatini gözettik. Kimsenin hakkını ziyan etmedik." diye konuştu.

Her hakem hatasının, organize şekilde kamuoyu oluşturarak, daha ilk haftadan şampiyonluk kaybetmişçesine feryat figan gündeme taşınmasını üzülerek izlediklerini aktaran Özdemir, tarafsız kurulların aldığı her karara saygı beklediklerini ancak hiçbir gün o saygıyı göremediklerini söyledi.

Kurulların bağımsız kararlarına art niyetle yaklaşıldığını, algı operasyonları yürütüldüğünü savunan Özdemir, "Ama futbolun üst amir kurumu olarak 'Kol kırılır yen içinde kalır' misali, sustuk, sessiz kaldık. Her eleştiriyi sineye çektik, kendimizde hata aradık, düzeltme yoluna gittik. Polemiklerin içinde kaldık ama kulüplerimizle polemiğe girmedik, cevap yetiştirme yolunu seçmedik. Her açıklamayı kamuoyunun takdirine bıraktık." ifadelerini kullandı. 

Federasyondaki 8 aylık icraatlarını anlatan Özdemir, "Kulüp Lisans Kurulundaki yapısal değişiklik, Finansal Fair Play Talimatı ve Takım Harcama Limitleri, bugün çok tartışılıyor belki ama Türk futbolunda devrim gibi kararlardı. Göreve gelir gelmez yayıncı krizini kucağımızda bulduk. Kulüplerimizin menfaatlerini maksimum seviyede korumak için beIN SPORTS, Kulüpler Birliği ve Futbol Federasyonu olarak 14 toplantı gerçekleştirdik. Paris'te beIN SPORTS üst yönetimiyle bir araya geldik. Sonuçta kulüplerimizin de onayıyla her iki tarafın da haklarını koruyacak bir karar aldık." diye konuştu.

Ziraat Türkiye Kupası ve Süper Kupa yayıncısı Turkuvaz Medya Grubuyla 10 yıldır iş ortaklığının devam ettiğini belirten Özdemir, maddi ve manevi katkıları nedeniyle Turkuvaz Grubuna teşekkür etti. 

Türkiye'nin organizasyon gücünü 30 Mayıs'ta UEFA'nın en önemli organizasyonu Şampiyonlar Ligi finaliyle göstereceklerini dile getiren Özdemir, "Stadı yeniledik, UEFA standartlarında 72 bin koltuklu hale getirdik. Bu final müthiş bir tanıtım fırsatı olacak. Emin ki, Olimpiyat Stadı'nda 2005’ten daha da güzel final oynanacak." değerlendirmesini yaptı.

UEFA Çocuk Vakfı ile çok önemli bir anlaşma yaptıklarını aktaran Özdemir, UEFA Grow projesiyle ilgili çok önemli adımlar attıklarını bildirdi. 

Elazığ ve Malatya'daki deprem
Deprem felaketi sonrasında Türkiye Futbol Federasyonu olarak, tüm yerel ve bölgesel futbol maçlarını ertelediklerini anlatan Özdemir, "Bizim önceliğimiz, oradaki vatandaşlarımızın yaşadığı duygular ve güvenliğiydi. Federasyon olarak, maç ertelememiz için herhangi bir kulübün talepte bulunmasına gerek duymuyoruz. Öncelikle bunun bilinmesini isterim. Yöneticilerimiz sadece Yeni Malatyaspor ve Trabzonspor başkanlarını aramadı. Bölgede depremden etkilenen diğer kulüplerimizle de görüştük." ifadelerini kullandı. 

Erteleme kararının ardından yapılan açıklama ve ortaya atılan iddiaların kendilerinin dışında olduğunu belirten Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tüm maçları ertelerken, Malatya'da neden maç oynatalım? Bir yanda enkaz altından vatandaşlarımız kurtarılmaya çalışılıyor. Bir tarafta art arda artçı depremler meydana geliyor. Allah korusun, orada maç oynatsak, bir artçı olsa, insanlar panik olsa, sonrasında Allah korusun üzücü olaylar yaşansa, bunun hesabını nasıl verirdik! 

Ayrıca stadın fiziki şartları, deprem sonrası henüz tespit edilmemişken orada hemen nasıl maç oynatabilirsiniz! Biz o günlerde, vatandaşlarımızın acılarını paylaşırken samimiydik ve federasyon olarak sorumluluklarımızı yerine getirdik. O günlerde, erteleme kararı ile ilgili yapılan bazı yorum ve açıklamalar, beni ve yönetim kurulundaki arkadaşlarımı çok üzdü."

Kulüp Lisans Kurulundaki yapısal değişiklik
Kulüp Lisans Kurulunun yapısını değiştirdiklerini ve 3 yıllık bir plan ortaya koyduklarını dile getiren Özdemir, "Bu süreçte Kulüp Lisans Kurulu, 18 kulübümüzün başkan, yöneticileri ve CFO'ları (Finansal İşler Müdürü) ile seri toplantılar yaptı. Tüm tablolar, çalışmalar anlatıldı. Sistemin nasıl işleyeceği kendilerine sözlü ve yazılı olarak bildirildi." dedi. 

Kulüpler Birliğinin eski başkanı Fikret Orman'ın defalarca "Kurallara titizlikle uyacağız" açıklamasında bulunduğunu hatırlatan Özdemir, "Ancak ne hikmetse zaman geçtikçe kulüplerimiz içinde oldukları ve beraber yürürlüğe soktuğumuz bu talimatın her detayını bildikleri halde bunu eleştiri konusu yaptılar. Oysa takvim netti. Mesela 28 Haziran'da talimat yürürlüğe girdiği gün 2 Eylül'de takım harcama limitlerinin açıklanacağı herkes tarafından biliniyordu. Bunu kulüplerimizle yazılı olarak paylaşmakla yetinmeyip internet sitemizde ilan etmiştik. Ancak bu durum, sonradan 'Niye 2 Eylül'de ilan edildi?' diye maalesef tartışma konusu haline getirildi." şeklinde konuştu.

Mustafa Cengiz'e yanıt
Değişiklikle ilgili Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz'in eleştirilerine yanıt veren Özdemir, şunları kaydetti:

"Öncelikle şu konuya kamuoyunun dikkatini çekmek istiyorum. Kulüp Lisans Kurulu da tıpkı Tahkim, PFDK, UÇK kurulumuz gibi bağımsız hukuk kurullardan bir tanesidir. Federasyonumuzun kurulun uygulamalarına müdahale etmesi mümkün değildir.

Ancak kendisine bir konuda hatırlatma yapmak isterim. Israrla bazı kulüplerimize ayrıcalık yapıldığını söylüyor. Kulüp Lisans ve Finansal Fair Play Talimatı tüm kulüplerimizin katılımı, desteği ve katkısıyla hazırlandı. Federasyon olarak biz son noktayı koyup yayınladık. O gün, ilan ettiğimiz takvimi bütün kulüplerimiz biliyordu. 15 Aralık tarihinde limit artırım talebinde bulunacağını da tüm kulüpler biliyordu. Her kulübümüzün, ilgili talimatın G maddesine göre artırım talebi yapma hakkı, H maddesine göre de kurulun gerekli başvurular halinde artırım yapma yetkisi vardı. Bu kapsamda, kurul talepleri değerlendirmiş bir karar vermiştir.

Sayın Mustafa Cengiz'in bu hafta başında kulüplerimize neden ceza verilmediği konusunda yaptığı açıklamalar oldu. Bakın bu konuda da Sayın Cengiz'i aydınlatalım. Talimat çok açık. Yaptırımlar ancak sezon sonundaki incelemeden sonra mümkündür. Sezon tamamlanır, son bilanço çıkar, kurul inceler ve kararını verir. Eğer bir yaptırım gerekiyorsa o ceza da bir sonraki sezon uygulanır. Bu nedenle ‘Şu an niye ceza verilmedi, neden cezadan kurtarıldı?’ demek doğru değildir. Cezaların net uygulanacağını buradan net bir şekilde yine ifade ediyorum. 

Sayın Mustafa Cengiz, '15 Aralık'tan sonraki başvurular niye kabul edildi?' diye soruyor. Hayır, öyle değil, bize yapılan başvuru 15 Aralık'ta. Sonrasında kulüplerimiz başvuru için yaptıkları işlemleri transfer süresinin son gününe kadar sunmakla yükümlüdürler."

Limit artırımı
Ara transfer dönemi için yapılan limit artırımına da değinen Nihat Özdemir, talimatın EK 12, G maddesine göre, gelir artışı, sermaye artışı, UEFA gelirleri ve transfer faaliyetlerinden sağlanan gelir artışlarının Takım Harcama Limitleri'nin artırılması için kullanılabildiğini aktardı.

Kurula başvuru tarihi transfer sezonu başlangıcından 15 Aralık tarihine kadar olduğunu belirten Özdemir, "Ancak talimatın EK 12, H maddesine göre, G maddesinde belirlenen limit artırımı şartlarının yerine getirilmesi halinde transfer dönemi kapanana kadar revizyon yapılabilmektedir. Nitekim transfer faaliyetlerinden sağlanan gelir fazlası ya da transfer faaliyetlerinde ödenen bedeller, alım, satım ve kiralama işlemi sonucu mütemadiyen değişen oyuncu gider bütçeleri sebebi ile Takım Harcama Limitleri her transfer işleminin ardından yeniden hesaplanmaktadır. Dönem başlarında ilan edilen limitler ancak hiç işlem yapılmadığı takdirde aynı kalabilecektir." diye konuştu. 

Kulüp başkanlarına çağrıda bulunan Özdemir, "Futbol Federasyonunu bu tarz polemiklerle taraftarın önüne, kamuoyunun önüne atmasınlar. Başkanlarımızdan rica ediyorum, sosyal medya üzerinden hareket ederek değil de talimatları okuyup inceleyerek eleştirsinler. Bizimle her türlü iletişim olanağına sahipler." şeklinde görüş belirtti.