Göztepe'nin Portekizli kalecisi Beto, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Bu sene burada kontratımın son senesi, ne olacağını bilmiyoruz. Yönetimimiz ve kulübümüze de bağlı. Bunların sonrasında tabii ki belli olacaktır." dedi. 

Şu ana kadar yönetimle sözleşmesi konusunda bir görüşmesi olmadığını belirten 37 yaşındaki file bekçisi, "Göztepe yönetiminden bir teklif bekliyor musun?" sorusuna ise "Biz profesyonel futbolcularız ve profesyonel futbolcular dinlemeyi bilmeli. Kendilerine gelecek teklifleri, önerileri, dinlemeyi ve beklemeyi bilmeliler. Şu anda Göztepe ile kontratım devam ediyor ve burası benim gönlümdeki bir yer. Ama ben bugüne kadar 10 kulüpte çalıştım, 10 kulüpte de kapılar bana açıktır. Hiçbir kulüple, hiç kimse ile kapılarımı kapatmadım, hep iyi irtibatlarım oldu. Bu konuda da bekleyip, dinleyip, görüp, ona göre hareket edeceğim." ifadelerini kullandı.

Deneyimli kaleci, kendisini iyi hissettiğini ve futbolu bırakmakla ilgili bir düşüncesi olmadığının altını çizerek, "Bir yaş hedefim yok. Şu an kendimi iyi hissediyorum. Vücut, kafa, motivasyon olarak tam anlamıyla kendimi en üst seviyede hissediyorum. Ne zaman aklım, motivasyonum, vücudum el vermez o zaman 'Beto evet bırakmanın zamanı geldi' derim. Şu an için kendimi gayet iyi hissediyorum. 7 yaşımdan beri bu işi yapıyorum. 30 yıl oldu. 30 yıl boyunca da gayet keyifli, tam olarak motive ve hazır bir şekilde geçti." şeklinde konuştu.

Futbolu nerede bırakıp bırakmayacağı konusunda henüz net bir karar veremediğinin de altını çizen Beto, "Bu konuda çok bölünmüş durumdayım. Çünkü hayatımda yer eden çok özel kulüpler var. Göztepe, Sevilla ve Sporting Lizbon gibi... Açıkçası nerede bitireceğimi ben de bilmiyorum. Burada bitirmek tabii ki isterim. Burası bana destek olan, kariyerimde önemli bir yeri olan, kendimi iyi ve mutlu hissettiğim bir yer. Onun haricinde gönlümde tabii ki ülkem de var. Ailemin yanında olup, ailemin yanında futbolu noktalamak da olabilir. Futbol her zaman sürprizlere açık bir spor. Gerçekten benim gönlümde yer eden kulüpler var bunlardan bir tanesi de Göztepe." değerlendirmesinde bulundu.

"Göztepe Avrupa'ya gitmeyi hak eden bir kulüp"

Bu sezon lige iyi başlayamadıklarını ancak daha sonra toparlandıklarını aktaran Göztepe kalecisi, takımın hedefleriyle ilgili olarak şöyle konuştu:

"Yeni hocamızın gelmesiyle bir şeyler değişti, gelişim sürecine girdik. İlk yarı için minimum hedefimiz olan 23 puana ulaşmayı başardık. Şu ana kadar toplamış olduğumuz puanlar hiçbir şekilde bizi rehavete sürüklemeyecek. Yeni hedefler için mücadelemizi ortaya koyacağız. Avrupa kupalarına gitmeyi tabii ki çok isteriz ama baştan böyle bir hedef koyup da üzerimizde bunun baskısını hissetmek belki bizi zorlayabilir. Her maçta toplayabildiğimiz maksimum puanları toplamak için sahada olacağız. Sonrasında bakacağız, Avrupa'ya gidebiliyor muyuz? Olmuyorsa, sezonu güzel bitirmek için çabalayacağız. Avrupa'ya gitmeyi çok isterim. Göztepe Avrupa'ya gitmeyi hak eden bir kulüp. Yeni stadımızla beraber bunu daha fazla hissediyoruz. Göztepe, geçmişi ve büyük taraftarıyla iyi şeyleri hak eden bir kulüp. Avrupa'ya gitmek bu taraftara da bu şehre de çok yakışacak bir şey. Umarım Avrupa'ya gideceğiz." 

"Süper Lig çok iyi kalecilere sahip olan bir lig" 

Türkiye'de çok iyi kaleciler olduğunu dile getiren Beto, şu sözleri kullandı:

"Hepsi takımlarına puan ya da puanlar kazandırmak için savaşıyor. Bir kaleci takımına sezon boyunca 13-15 arasında puan kazandırıyorsa zaten çok büyük bir başarıya imza atmış olur. Ama kaleciler arasında birebir mücadele gibi bir şey söz konusu değil. Hepsi kendi takımı için oynuyor, mücadele takımlar arasında var. Benim, Muslera, Mert ya da ligdeki diğer kaleciler ile birebir bir mücadelem yok. Ne mutlu ki bana burada geçirdiğim iki yılda Türkiye'nin en iyi, önde gelen kalecileri arasında gösteriliyorum. Bu çok mutluluk verici bir şey. Bizi başarılı kılan şey takımımızın başarısı. Bu yüzden de asıl mücadele takımlar arasında, biz sadece takımlarımıza destek olmaya çalışıyoruz. Kaleciler açısından bakarsak, Süper Lig çok iyi kalecilere sahip olan bir lig." 

"Kimse kusura bakmasın ama gönlüm Sporting'den yana"

UEFA Avrupa Ligi son 32 turunda Medipol Başakşehir ile eşleşen eski takımı Sporting Lizbon'u daha avantajlı gördüğünü belirten Beto, şu ifadeleri kullandı:

"Kimse kusura bakmasın ama gönlüm Sporting'den yana. Çok güzel, zorlu bir maç olacağını düşünüyorum. Çünkü iki taraf da çok iyi pas yapan, çok kaliteli ve başarılı oyunculara sahip. Oyun disiplini ve taktiksel anlamdaki durum sonucu belirleyecek. Bu anlamda da Sporting'in biraz daha avantajlı olduğunu düşünüyorum. Transferi gündemde olan Bruno Fernandes belki Sporting için büyük bir kayıp olacak, bunu tam olarak bilemiyoruz. Bir futbolsever olarak, dışarıdan bakıldığında 'yüzde yüz şu kazanır' diyemiyoruz. Yüzde 50-50 ortada olacak ve çok keyifli maçlar olacağını düşünüyorum."

"Türk Milli Takımı çok ciddi bir gelişim ve yenilenme içerisinde"

Deneyimli file bekçisi, Avrupa Futbol Şampiyonası'nda Portekiz'in Fransa ve Almanya ile aynı grupta yer alması hakkında ise "Grubumuz, futbol otoriteleri tarafından 'Ölüm grubu' olarak adlandırılıyor. Çünkü çok zorlu bir grup ama bu grupta Portekiz de öne çıkan ve grubu zorlaştıran ülkelerden bir tanesi. Zaten son Avrupa şampiyonasını kazanmış ülke olarak bütün dünya milli takımları tarafından saygı duyulan ve çekinilen bir ekibiz. Son 3 yılda Portekiz milli takımında çok ciddi gelişmeler var. Geçmişte Portekiz'in dünya ve Avrupa çapında şampiyonalarda başarıları yoktu ama son yıllarda bu başarılara da imza atıyoruz. Bu yüzden de şampiyonanın önemli takımlarından biri olarak sahada olacağız. Hepimiz bunun için heyecanlanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Beto, "Portekiz'in, EURO 2020'de ilerleyen turlarda Türkiye ile eşleşmesini ister misin?" sorusuna ise, "Tabii ki neden olmasın. Özellikle şu anlamda isterim ki, Türk Milli Takımı çok ciddi bir gelişim ve yenilenme içerisinde. En son Fransa ile beraber olduğu grupta çok iyi işler yaptılar. Bu anlamda dünya çapında kendini gösterebilecek, iyi işler yapabilecek bir durumdalar. Bu yüzden de Portekiz'le karşı karşıya gelmelerini isterdim." yanıtını verdi. 

Portekiz altyapılarının farkı

Deneyimli file bekçisi, "Sporting'in altyapı okulu Sporting Akademi'nin scout şefi Aurelio Da Silva Pereira ile yaptığımız röportajda Sporting Akademi'nin tam bir futbolcu fabrikası olduğundan bahsetmişti. Sporting'de yetişmiş bir isim olarak bu akademiyi özel kılan unsurlar neler?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Pereira, Sporting'in scouting ekibinde en fazla isim yapmış ve en deneyimli ismi. Cristiano Ronaldo, Quaresma ve benim gibi birçok önemli futbolcu kendisi tarafından keşfedilmiştir. Bakarsanız sadece Sporting değil, Benfica, Porto ve Braga'da da çok çok iyi futbolcu yetiştiren altyapılara sahipler. Bunun en önemli sebebi, futbolculara doğru eğitimlerin verilmesi. Çok büyük bir ülke değiliz, 11 milyon nüfusumuz var ve burada 3-5 milyon çocuktan bahsedebiliriz. Bu çocuklar arasında çok yetenekli olanları var ama önemli olan sadece yetenek değil. Portekiz'deki futbol okullarında çocuklara iyi ve doğru futbolcu olmak öğretiliyor. Gerek mental, gerekse fiziksel olarak her anlamda tam bir profesyonel olmaları yönünde eğitiliyorlar. Bu yüzden de iyi oyuncular çıkıyor. Sadece yetenek değil, bu yeteneği diğer faktörlerle birleştirip, iyi profesyonel ve iyi futbolcular ortaya çıkarmaya çalışıyorlar." 

"Ronaldo gördüğüm en profesyonel oyuncu"

Beto, Portekiz Milli Takımı'ndan takım arkadaşı Ronaldo ile oynamaktan dolayı gurur duyduğunu söyleyerek, Portekizli yıldız ile ilgili olarak şöyle konuştu:

"Çok özel bir insan. Çok uzun yıllardır beraber çalıştığımız, bütün gelişimine şahit olduğum biri. Birçok altın top ödülünü kazandı ama hiçbir zaman bırakmadı. Bu anlamda onun adına hem çok mutlu oluyorum hem de büyük gurur duyuyorum. Kazanabileceği her şeyi kazanıp, en üst seviyeye gelip hala bunun için çalışan bir insan olmak çok zor. Çok iyi bir profesyonel, Ronaldo gördüğüm en profesyonel oyuncu. Kendi hayatına dikkat eden, motivasyonuna, oyununa, gelişimine, çalışmalarına son derece dikkat eden bir insan. Hep en iyi olmak istedi, en iyi olmak için çalıştı, en iyi oldu, en iyi olmaya devam ediyor ve en iyi kalmak için de her zaman çabalıyor. Bu anlamda kendisi ile gurur duyuyorum. Çocukluk çağında kendinden 3-4 yaş büyük oyuncularla oynuyordu. O yaşlarda 3-4 yaş, ciddi fark ettiren bir şey ama o başarıyordu. Her zaman savaşıyordu. Omuz omuza temaslarda, vücut gücü olarak her zaman rakiplerine üstün gelmeye çalışıyordu. Sürekli fitnesse giriyordu, ağırlık çalışıyordu, daha güçlü olup fiziksel mücadelelerde üstün gelebilmek için çabalıyordu. Bu gücü de zamanla sağladı."

Beto, "Ronaldo 71 santimetre yükseğe sıçradı ve 2.56 metrelik bir yüksekliğe çıkarak kafa ile golünü attı. Bu tüm dünyayı şaşkınlığa uğrattı. Ronaldo ile yaşadığınız ve seni şaşırtan bir anınız var mı?" sorusuna ise, "Hayır, onun yaptığı hiçbir şeye şaşırmıyorum." yanıtını verdi.

Beto, son olarak kazandığı 4 UEFA Kupası ile gurur duyduğunu da sözlerine ekleyerek, "Çok gurur verici bir şey. Çok güzel bir geçmiş ve kariyer anlamında çok güzel durum. 4 UEFA Kupası kaldırmış başka bir kaleci yok. Oyunculardan Jose Antonio Reyes vardı, o da kısa bir zaman önce vefat etti. İyi bir takım arkadaşımdı, maalesef ki onu kaybettik. Falcao'nun kaç tane var bilmiyorum. Tabii belki 4 Şampiyonlar Ligi kupası daha mutluluk verici olabilirdi. Ama 4 UEFA Kupasını almış olan bir kariyere sahip olmak da çok mutluluk ve gurur verici bir şey." şeklinde konuştu.