İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ, turuncu-lacivertli kulübün resmi internet sitesinde yer alan açıklamasında, "Mesut'un açıklamasını okuduktan sonra kendisini sonuna kadar desteklediğimi, Başakşehir ailesi olarak daima arkasında olduğumuzu, net ve kararlı davranışı sayesinde ona olan saygımızın bir kat daha arttığını, günün birinde yollarımızın Başakşehir ailesi içinde kesişmesini canı gönülden arzu ettiğimi de belirtmek isterim." ifadelerini kullandı.

Mesut Özil'in milli takımı bırakma kararının yalnızca Almanya'nın değil, tüm futbol dünyasının kaybı olduğunun altını çizen Göksel Gümüşdağ, şöyle konuştu:

"Almanya Futbol Federasyonu’nun hepimizin alışık olduğu o meşhur Alman disiplininden ve titizliğinden şaşırtıcı derecede uzak ve ön yargılı tutumu sebebiyle, muhtemelen Almanya’nın yetiştirdiği en yetenekli oyunculardan biriyle ilişkilerini zedelemesi, sadece bir Türk olarak değil, bir futbolsever olarak beni derinden üzdü. Bu tüm futbol dünyasının kaybıdır. Almanya Futbol Federasyonu da eminim içten içe bunun farkındadır. Oysa genel Alman kültürü, biliyoruz ki bu gibi meseleleri çok daha yapıcı bir şekilde çözmeye muktedir ve adil bir kültürdür."

"Derin bir hasara yol açmıştır"

Mesut'un, Alman Milli Takımı için her zaman elinden gelenin en iyisini yaptığını anlatan Gümüşdağ, şu ifadeleri kullandı:

"Bir Türk ve Müslüman olduğunu her fırsatta dile getirmiş, kariyeri boyunca asla politika ile değil, sadece tutkusu olan futbol ile ilgilenmiş Mesut Özil’in Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile bir nezaket buluşmasını, yanlı Alman medyasının oyuncunun itibarını zedelemeye yönelik bir karalama kampanyasına dönüştürmesi sonucu, futbolun özündeki en yüce değerlerden birini; eşitlik ve kardeşlik ilkelerini hiçe sayarak açık bir ırkçılık tuzağına düşmüştür. Bu haksız ve talihsiz reaksiyon, sonradan onarılamaz derin bir hasara yol açmıştır."

Başkan Gümüşdağ, gerçek futbolseverlerin her zaman Mesut Özil'in yanında duracağına inandığını da belirtti.

Göksel Gümüşdağ, UEFA'ya da seslenerek, "Bu süreçte yıllardır ırkçılık karşıtı söylemleri ve reklam kampanyaları ile konuya olan hassasiyetini her fırsatta hissettiren UEFA’nın birkaç gün içinde üzerine düşeni yapacağına olan inancımı korumak istiyorum." ifadelerine yer verdi.