Siyasetin Bilgesine!

 

Türk siyasi tarihinin bir kesitinde,

Oyun bitti,

Perde indi,

Sahne ışıkları söndü.

9.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel aramızdan ayrıldı.

O siyaset arenasında çok gitti…

Çok geldi…

Türkiye’de yaşamadığı, görmediği kalmadı.

O son yılların siyasi kulvarında,

Bir  “akademisyen”

Bir “bilen” oldu.

Velhasıl…

Bu defa ve geride bıraktıklarıyla,

Son kez gitti.

*

O bir liderdi,

O siyasi açıdan iz bırakan büyük ve önemli bir kişilikti.

O “dün dündür bugün bugün” dedi…

O “yollar yürümekle aşınmaz” dedi…

O “GAP’ı kimseye gap diye gaptırmam” dedi…

O “Güniz Sokak’ta Nazmiye ile tavuk besleyecek değiliz” dedi…

O “Memleket meseleleri bir parkta oturarak halledilseydi, çok büyük bir park yaptırır hep beraber içinde otururduk” dedi…

*

Biri tam, biri yarım iki darbe yaşamış,

Türk siyasetinin bilgesi,

Türk siyasetinin tarih ve hafızasıydı o.

12 yıl Başbakanlık…

7 yıl Cumhurbaşkanlığı…

21 yıl Milletvekilliği ve Genel Başkanlık…

8 yıl Muhalefet…

7 yıl yasaklı dönem…

Yassıada, Isparta.

Özetle o siyaset arenasında çok gitti, çok geldi.

Türkiye’de de yaşamadığı, görmediği kalmadı.

*

Şapkasını önüne koyup düşündüğü zamanları da oldu…

Şapkasını alıp gittiği anları da…

İşte cenazeden arda kalan en net fotoğraf da oydu:

Tabutun üzerine bırakılmış fötr kasketi.

Belki onu bir kesim nefretle,

Bir kesim tebessümle yâd edecek ama…

11. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a söylediği;

“Milletle kavga etme. Dünkü güneşle bugünkü çamaşır kurutulmaz” sözü de,

Asla ama asla unutulmayacak.

Tıpkı milletin Demirel’e söylediği;

“Kurtar bizi baba” sözleri gibi.

Ruhu Şad olsun.