Başbakan Binali Yıldırım, İzmir'in Aliağa ilçesinde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle Enka Spor Salonu'nda bir araya geldi.

"Türkiye'nin aydınlık yarınlarının kapısını sizler açacaksınız"

Yıldırım, buradaki konuşmasında, Türkiye'nin büyümesinin, gelişmesinin ve kalkınmasının önünü tıkamaya kiç kimsenin hakkı olmadığını belirterek, "80 model bir darbe anayasasıyla Türkiye'nin bu değişimi gerçekleştirmesi imkansızdır. 16 Nisan yeni bir diriliş yeni bir yükseliş olacak. Geleceğin anahtarı bir kez daha sizin elinizde. İnanıyorum ki 16 Nisan'da vereceğiniz karar ve oylarla Türkiye'nin aydınlık yarınlarının kapısını sizler açacaksınız. Demokrasimize çağ atlatacaksınız." ifadelerini kullandı.  

"Mevcut sistem demokrasinin gelişmesi ve ülkenin daha da büyümesi için yetersiz kalıyor"

7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde meydanlarda millete söz verdiklerini anımsatan Yıldırım, şöyle konuştu:

"Geçen seçimlerde meydanlarda bu millete yeni bir anayasa sözü verdik. Sadece biz vermedik. Bütün siyasi partiler aynı sözü verdi. O partiler, o sözü verenler ana muhalefet partisi, HDP bölücü parti, bugün 80 model artık ikide bir yolda kalan bu anayasaya o kadar çok sahip çıkıyorlar ki insanın aklı şaşıyor. Bunca yıl sistem sebebiyle çekilen sıkıntılar sanki hiç yokmuş gibi davranıyorlar. Mevcut sistem demokrasinin gelişmesi ve ülkenin daha da büyümesi için yetersiz kalıyor. Vesayetçi anlayış tam da bu nedenden dolayı bu mevcut anayasada ısrar ediyor. İstiyorlar ki bu antidemokratik sistem seçilmişlerin tepesinde sürekli bir Demokles'in kılıcı gibi sallansın. Adına 'parlamenter sistem' dedik ama yıllardır bir türlü bu sistemi demokratik işleyen bir sistem haline getiremedik. Siyaset üzerinde hep baskılar oluştu. Türkiye'yi yönetmek cesaret işi sayıldı."

"Tehditlerle siyasete ayar vererek, bugünlere geldiler"

Yıldırım, vesayet odaklarının iktidar olma, milletin gönlüne girme şanslarının olmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Bu vesayet odakları mevcut sistemin devamını niye istiyor biliyor musunuz? Acaba nerden bir fırsat çıksa, bir karambol olsa da biz de iktidarın bir tarafından tutuversek. Tarih boyunca hep böyle oldu, o alışkanlıkları hala devam ediyor. Dilediklerinde, canları istediği zaman başbakanı asmak, hükümeti al aşağı etmek ve böylece haketmedikleri iktidarı ele geçirmek bunların alışkanlığı haline gelmiş. Tehditlerle siyasete ayar vererek, bugünlere geldiler. Kendi çıkarlarını, ayrıcalıklarını yine devam ettirmek istiyorlar. Başbakanları ayaklarına çağırıp, pijamalarıyla uğurlamak için 'hayır' diyorlar. Vatandaşlarımdan 16 Nisan'da oy verirken bütün bunları iyi düşünmesini istiyorum."