Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin talimatıyla 12 Adalar üzerinde hak iddia eden ve Fransa'nın desteğiyle Ege ile Doğu Akdeniz'de gerilimi tırmandıran Yunanistan'ı uyarmak için, 12 Adayı temsilen 12 grup ve önlerinde 12 Sancak ile Türkiye'nin 81 ilini temsilen her grupta 81 Ülkü Ocaklı Genç ile düşmanı denize döktüğümüz yer olan İzmir’de “İstiklal İçin Kararlılık Yürüyüşü" gerçekleştirdi.

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım'ın öncülüğünde saat 9'da Cumhuriyet Meydanı'ndan başlayan "İSTİKLAL İÇİN KARARLILIK YÜRÜYÜŞÜ", Gündoğdu Meydanı'na kadar yaklaşık 1.5 km'lik güzergâh boyunca gerçekleştirildi.

Yürüyüş düzeni “12 Adayı temsilen 12 grup ve önlerinde 12 Sancak ile Türkiye'nin 81 ilini temsilen her grupta 81 Ülkü Ocaklı Genç yer alacak” şeklinde oluştu.

Yürüyüşe katılım sayılarının sembolik değeri sebebiyle belirlenen gruplar haricinde katılımcı kabul edilmedi.

Yürüyüşe katılan ülkücü gençler Covid-19 salgın sürecine uygun olarak, Covid-19 testini önceden yaptırarak maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uygun bir biçimde hareket ettiler.

Yürüyüşün sonunda Gündoğdu Meydanı'nda basın açıklaması yapan Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım şunları söyledi:

"Tarihi kahramanlıklarla dolu Büyük Türk Milleti, Vatanımızın ve Milletimizin teminatı kıymetli dava arkadaşlarım,

Bugün İzmir'de, düşmanın denize döküldüğü, kurtuluş mücadelemizin şanlı şehrinde, ay-yıldızlı bayrağımızın altında tarihten aldığımız şuur ve gururla toplanmış bulunuyoruz.

Bilge Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi'nin talimatlarıyla gerçekleştirdiğimiz "İstiklal için kararlılık" yürüyüşünün gayesi; Yüce Türk Milletinin, milli meselesi olan 12 ada sorununu ortaya koymak; ülkemizin adalar üzerindeki hakkını, bütün dünyaya haykırmaktır.

1923 Lozan ve 1947 Paris Antlaşmalarına göre askerden arındırılması gereken adalara Yunanistan tarafından silahlandırılmıştır. Bu, kural tanımazlığın apaçık göstergesidir. Bunun sonucu olarak, 12 Ada'nın hukuki statüsü temelden dinamitlenmiş, uluslararası antlaşmaların meşruluğu ihlal ve hatta imha edilmiştir.

Bugüne kadar ki diplomatik temaslar ve uzlaşma çabaları işe yaramamış, fayda sağlamamıştır. Yunanistan geçmişte olduğu gibi, gayri ciddi tutum ve davranışlarıyla karaktersizliğini gün yüzüne çıkarmış; ikiyüzlülük ve alçaklıkta yine tavan yapmıştır.

Yunanistan'ın muhasım ülkelerin arkasına saklanıp anlaşmadan, konuşmadan ve uzlaşmadan ısrarla kaçması, üstelik haksızlıkların ve hukuksuzlukların gölgesine sığınıp ikbal ve istikbal arayışına çıkması haydutluktur.

Yükselen tansiyonun bölgede çatışmaya yol açıp açmayacağını tayin edecek olan husus Yunanistan'ın bundan sonraki tutumudur. Yunan hükümeti aklını başına almalıdır.

Aksi halde günah Türk milletinden gitmiş olacaktır.

Hukuksuz bir şekilde elinde bulundurduğu adalar üzerinden, Türkiye'nin egemenlik haklarını ve milli güvenliğini tehdit etme küstahlığı gösteren Yunanistan şunu iyi bilmelidir ki; Yüce Türk milletinin her ferdi, sefer için hazırlıklıdır; teyakkuzdadır ve tarihi hakkı olan 12 ada için kan ve can vermekten kaçınmayacaktır.

Buradan yani Gündoğdu meydanından şunu açıkça ifade ediyoruz ki; Bu yürüyüş Ege ve Akdeniz'de çevremizi kuşatmak isteyen küstah Yunanistan'a ve etrafında yer alan muhasım odaklara karşı Türk milletinin/gençliğinin bir uyarısıdır.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK öncülüğünde Sakarya'da ezdiklerimiz; nihayetinde Afyonkarahisar'dan önümüze katıp, İzmir'den denize döktüklerimiz, anlaşılan tarihten hiçbir ibret almamıştır.

Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi'nin ifadesiyle; "Yunanistan'ın denize dökülme istek ve iştahı yeniden kabarmıştır."

Şunu herkes bilmelidir ki, baktığımız yer Kocatepe, bastığımız yer Dumlupınar, bayraklaştığımız yer İzmir, düşmanı denize dökeceğimiz yer yine Ege olacaktır.

Türk milleti mavi vatanın istiklaline baş koymuştur. Yüce Türk Milleti bu noktada kararlıdır, Milli Yemin 'inden asla ama asla vazgeçmeyecektir. Gerektiğinde şanlı tarihinden ve kahraman ecdadından aldığı ilhamla gözünü budaktan sakınmayacak, dalını kıranın ağacını kökünden sökecektir.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün söylediği şu sözler çok mühimdir. "Allah nasip eder, ömrüm vefa ederse Musul, Kerkük ve Adaları geri alacağım. Selanik dâhil Batı Trakya'yı Türk Hudutları içine katacağım." demiştir.

Bizim imanımız, inancımız, tamdır. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün hedef ve gayesini gerçekleştirecek olan Türk Gençliğidir. Türk gençliği önüne çıkarılan engelleri tek tek yıkacak, Misak-ı Milliye ve Büyük Turan ülküsüne kavuşacaktır.

Bilge Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi'nin talimatlarıyla bir araya gelerek, Yüce Türk milleti adına yaptığımız, "İstiklal İçin Kararlılık Yürüyüşümüz" bu şuurun ve inanmışlığın tezahürüdür. Bu yürüyüşün hayırlara vesile olmasını diliyor, bugün bu meydanda toplanarak gücümüze güç katan siz muhterem dava arkadaşlarıma, değerli vatandaşlarımıza ve kıymetli basın mensuplarına şükranlarımı sunuyorum.

Hepiniz sağ olun, var olun, Cenab-ı Allah'a emanet olun."