Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, Azerbaycan Ülkü Ocakları (Azerbaycan Türkiye Gençlerinin Dostluk Cemiyeti) tarafından düzenlenen 2. Hazar Şöleni’ne katılmak için Azerbaycan’a gitti.

Azerbaycan ziyareti kapsamında Kılavuz’u Bakü Haydar Aliyev Uluslararası Havalimanın’da Azerbaycan Ülkü Ocakları mensubu soydaşlarımız karşıladı.

Öncelikle Kafkas İslam Ordusunun anısına yapılan Türk Şehitliği ve Anıtını ziyaret eden Kılavuz devamında 20 Yanvar olaylarında şehit olan soydaşlarımızın kabirlerini ziyaret etti.

20 Yanvar Şehitliğinin ardından Azerbaycan Demokratik Cumhuriyetini rahmetli Cumhurbaşkanı ve büyük dava adamı Ebulfeyz Elçibey’in kabrini ziyaret eden Olcay Kılavuz Elçibey’in fikir ve duruşuyla tüm Türk Dünyasının kalbinde taht kuran bir devlet adamı olduğunu vurguladı.

Ziyaretleri Kapsamında Azerbaycan milli kahramanı Şehit Mübariz İbrahimov’u kabri başında dualarla anan Kılavuz, “Kabri başında bulunduğumuz Mübariz İbrahimov Azerbaycan’ın Şehit Onbaşı’sıdır. Anıları yıllar boyu anlatılacak acısı bir an olsun unutulmayacaktır.” Dedi.

Daha sonra Genel Başkan Kılavuz Azerbaycan Ülkü Ocakları (Azerbaycan Türkiye Gençlerinin Dostluk Cemiyeti) tarafından düzenlenen ve Ülkü Ocakları Genel Merkez sanatçılarımızın Kaya Kuzucu ile Manas’ın sahne aldığı 2. Hazar Şöleni’ne katıldı.

Program kapsamında davetlilere hitap eden Olcay Kılavuz

“ Hepinizi en kalbi saygı hürmet ve muhabbetlerimle selamlıyor, Milliyetçi-Ülkücü Hareketin lideri Sayın Devlet Bahçeli Bey’in selamlarını sizlere bizzat getirmiş olmanın gururunu yaşıyorum. Türk Milleti Adriyatik'ten Çin Seddi'ne, Kırım'dan Türkmeneli'ne kadar büyük bir coğrafyayı vatan edinmiş necip bir millettir. Türk Milleti Ergenekon'dan hürriyete ermiş, Ötüken'den cihana hükmetmiş, Vey ırmağında şahadete varmış ancak devletsiz kalmamış, vatanından taviz vermemiş ve bayrağını çiğnetmemiştir. Türk Milliyetçiliği Hareketi milletimizin ruh köklerinden filizlenmiş ve binlerce yıldır kızıl elmanın müjdecisi olmuştur. 2 Türk'ün sadece bir devletin siyasi hudutlarıyla sınırlı olmadığını bilerek her bir soydaşımızın yaşadığı coğrafyayı vatan kabul etmek Türk Milliyetçiliği; Bu vatanın birliği ve büyük Türk Milletinin her bir ferdinin dirliği kısacası Turan yolunda mücadele etmek ise Ülkücülüğün ta kendisidir. Ülkücüler Türkiye Cumhuriyet'nin en zorlu günlerinde dahi Dünya Türklüğünü unutmamış, binlerce şehit verdiğimiz 12 Eylül 1980 öncesinde bile mazlum soydaşlarının seslerini sözde medeni dünyaya duyurmak için var gücüyle çalışmıştır. Cennet mekân Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey kızıl emperyalizmin eseri Sovyetler Birliği'nin mutlaka çökeceğini ve soydaşlarımızın istiklallerine kavuşacağını onlarca yıl öncesinden ilan etmiştir. Bunun için Türk'ün olduğu her yerde bulunmaya ant içen ülkücüler heyecan ile soydaşlarıyla kucaklaşmayı en büyük vazife addetmişlerdir. Ülkü Ocakları ülkücü hareketin fikir kalelerinden ve Türk gençliğinin vazgeçilmez adresi olarak aynı kararlılıkla liderimiz Sayın Devlet BAHÇELİ Beyin emrinde dimdik bir şekilde yoluna devam etmektedir. Ceddimiz Oğuz Han'ın torunları kıymetli soydaşlarım, Şüphesiz Türk vatanının her bir köşesi Türk-İslam ülkücüleri için değerli ve mukaddestir. Ancak bir millet iki devlet şiarıyla Azerbaycan coğrafyasının gönüllerde ayrı bir yeri vardır. Kafkas İslam Ordusunun anıları hala Azerbaycan da yaşamakta Başbuğumuz Alparslan Türkeş Beyin gür ve tok sesi Azatlık Meydanında çınlamaktadır. Alibey Hüseyinzade'nin mayası, Mehmet Emin Resulzade'nin fikirleri, Ahmet Cevad'ın seslenişi, Bahtiyar Vahapzade'nin haykırışı bu kutlu toprakların eseridir. Tüm cihan bilmektedir ki; Bakü Ankara'nın, Ankara Bakü'nün sesidir. Kafkasların yükselen yıldızı odlar yurdu Azerbaycan, Anadolu Türklüğünün yüreğindeki hasret yangınıdır. 20 Yanvar'ın acısı Azerbaycan kadar Türkiye'nin de yarasını yüreğini sızlatmakta Hocalı'nın matemi hala Anadolu'da da yakılmaktadır. Değerli ülküdaşlarım, kıymetli soydaşlarım, Hazar'ın incisi kardeş Azerbaycan'ın başkenti Bakü'den haykırıyoruz ki; Bizim için Erzurum ile Hocavend, Erzincan ile Şuşa,Van ile Kelbeçer, Ardahan ile Zengilan, Kars ile Hocalı birdir. Bizim nazarımızda Adana, Maraş, Antep, Osmaniye, Kilis neyse Lâçin, Ağdere, Ağdam, Cebreyıl, Fuzuli ve Kubatlı da odur. Taşnak ve Hınçak zihniyeti nasıl Anadolu da mağlup edildi ise aynı ruh ve 3 heyecan ile Karabağ'daki ermeni işgali de sökülüp atılacaktır. 3 renkli Azerbaycan Bayrağı Karabağ'dan Ağrı Dağındaki Ay Yıldıza selam edecek, Kafkaslardan esen yellerin Türk'e hasreti bitecektir. İşgalciler zannetmesinler ki Türk Milleti zorla kendinden koparılan coğrafyaları unutmuştur. Erivan'ın tekrardan Revan olacağı günler yarından da yakındır. Tüm Dünya Türklüğü elbet Turan da buluşacak ve cihan muhtaç olduğu adalete Türk'ün kutlu sancağıyla kavuşacaktır. Şüphesiz bu hasreti dindirecek olanlar bu ülküyü diri tutacaklar, aziz vatanımızın dört bir tarafındaki Türk Milliyetçileri, ülkücüler olacaktır. Selanik'ten Gümülcine'ye, Bahçesaray'dan Halep'e, Kerkük'ten Tebriz'e, Kazan'dan Ufa'ya, Astana'dan Taşkent'e, Aşkabat'tan Lefkoşa'ya, Bişkek'ten Urumçi'ye, Ankara'dan Bakü'ye, Türk'ün hür sesi esir diyarlarımıza umut saçacaktır. Türk Milleti yeise kapılmadan ecdadının mirasını yükseltecek ve bu kutlu davayı zafere taşıyacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken başta cennet mekân Başbuğ'umuz Alparslan Türkeş Bey olmak üzere hayatını Türk Milliyetçiliğine vakfeden tüm büyüklerimizi ve kanları ile bizlere istiklalimizi miras bırak tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve dualarla yâd ediyor, aziz hatıraları önünde tazimle eğiliyorum. Rahmetli Cumhurbaşkanımız Mehmet Emin Resulzade'nin de belirttiği gibi ‘Bir defa yükselen bayrak bir daha inmez’, bunun için Türk'ün bayrağı gönderden inmeyecektir, indirilemeyecektir. Büyük Dava Adamı Ebulfez Elçibey'in, elinde anlam kazanan azatlık meşalesi ebediyen yanacaktır. Rahmetli Elçibey'in "Türkiye ile Azerbaycan dost değil kardeş iki ülkedir" sözü kıyamete kadar yaşayacak, Türkiye-Azerbaycan kardeşliği sonsuza dek baki kalacaktır. Başbuğ Alparslan Türkeş'in evlatları, ‘Ben Mustafa Kemal Atatürk'ün askeriyim’ diyen Elçibey'in bozkurtlarının mütemadiyen yanındadır, Bütün Azerbaycan ve Karabağ davalarının yılmaz savunucusudur. “ diyerek duygu ve düşüncelerini ifade etti.

Azerbaycan ziyaretlerinin ikinci gününde Ermeni işgali altındaki Dağlık Karabağ sınırını ziyaret eden Kılavuz’un ilk durağı bir kısmı hala ermeni işgali altındaki Ağdam şehri oldu.

Ağdam’dan sonra yine sınır bölgesinde işgal altındaki Hocavend’den çıkan soydaşlarımızın aynı isimde kurduğu şehri ziyaret eden Genel Başkan, Hocavend İcra Hâkimiyeti Başkanı ve Karabağ gazisi Eyvaz Hüseyinov misafir etti.

Sayın Hüseyinov ile bölgedeki soydaşlarımız ve askerlerimizin durumu ile ilgili sohbet eden Olcay Kılavuz “Dağlık Karabağ sadece Azerbaycan’n değil tüm Türk Milleti’nin milli davasıdır. Bu haklı davanızda başta Ülkücü Hareket olmak üzere Anadolu Türklüğü ve tüm Türk Dünyası sizlerle birliktedir.” Dedi. Hatıra fotoğrafı çekiminin ardından Azerbaycan’ın en büyük üçüncü şehri olan Sungayt’a giden Genel Başkan Kılavuz burada da Karabağ gazilerimiz ile bir araya geldi.

Gazilerimizin yoğun ilgisi ve hoş sohbetleriyle gerçekleşen bu programın ardından Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz Bakü Uluslararası Havalimanından Türkiye’ye yolcu edildi.