Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, "Peygamber Efendimiz, 'Gazaya giden kimsenin ailesini görüp gözeten kimse de bizzat gaza etmiş gibi ecre mazhar olur.' buyurmuşlardır. İnanın sizlere bu aşkla hizmet etmek bizim için en büyük ibadet ve en büyük saadettir. Ekonomik, sosyal ve kültürel haklarınızın iyileştirilmesi konusunda hiç tereddüt etmeden atılması gereken her adımı atıyoruz, atmaya da devam edeceğiz." dedi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Bakırköy'deki bir otelde düzenlenen "15 Temmuz Gaziler İftar Buluşması", Kur'an-ı Kerim tilaveti ve ezan okunmasıyla başladı.

İftar yemeğinin ardından konuşan Kaya, Türk milletinin Çanakkale'de, Kut'ül Amare'de, Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi 15 Temmuz gecesi de bir kez daha gazi bir neslin torunları olduğunu ispatladığını ifade etti.

Tarih boyunca yurdu yaşatmak, milletin istiklal ve istikbalini teminat altına almak için bedel ödenen kutlu mücadelenin, şehitler ve gazilerin büyük fedakarlıklarıyla hayat bulduğunu aktaran Kaya, "Şairin de ifade ettiği gibi 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' O gece şehit düşen her can, bunun açık bir delili olmuştur. O gece gazaya çıkan, her kardeşimiz buna şahitlik etmişlerdir." diye konuştu.

Bu milletin yiğit evlatlarının al bayrağın gölgesinde şehit düşerken, "Allah'u ekber" sesleriyle geceyi inlettiklerini anlatan Kaya, 15 Temmuz gecesi eli kanlı darbeci teröristlerin karşısına dikilenlerin adeta ölüme kucak açtığını dile getirdi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu onurlu mücadelenin sonunda iki iyilikten biri vardı. Ya şehadet ya da gazilik. Ne mutlu sizlere ki bu iki iyilikten birine, Gazilik unvanına sahip oldunuz. Kazan'da öğretmenlik yapan ve 15 Temmuz gecesi meydanlarda olan Derya Ovacıklı'nın söylediği gibi 'Derya'nın ayağı, Ali'nin kolu değil, vatan ayakta, milletimiz dimdik, önemli olan bu. Zaten bu beden, vatan için ayaktaydı, vatana emanetti, vatana feda olmak için ayaktaydı.' Sizler milletimizin asil kanında, ecdadımızın yüzlerce yıllık geçmişinde bulunan bir duyguyla, düşünmeden yürüdünüz mermilerin üzerine. Görevlerinizi yerine getirirken asla tereddüt etmediniz. Ülkenize, bayrağınıza olan sadakatinizi hep yüreğinizde taşıdınız. Sizler, 15 Temmuz'da 'Ölürsem şehit, kalırsam gazi' inancıyla vatan ve millet uğruna, ailenizle helalleşerek çıktınız gazaya. Cumhurbaşkanlığı önünde açılan ateş sonucu yaralanan Rıfat-Mine Özer çifti de evden çıkarken 'Gerçekten ölmeyi düşündük.' demişlerdi. O gece Türkiye, yaşlısı ve genciyle, kadını ve erkeğiyle sokaklardaydı."

Kaya, 15 Temmuz'un, adını tarihin sayfalarına altın harflerle yazdıran bir cesaretin, inancın zaferi olduğunu vurgulayarak, vatan sevgisinin, Anadolu'yu İslam'ın son kalesi olarak gören milletin inancının bir parçası olduğunu ifade etti.

Milletin, bu inanç uğruna gazaya çıktığını, hain bir işgale "dur" demek için sokakları, meydanları doldurduğunu aktaran Kaya, "15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde Safiye Bayat kardeşimizin tankların, silahlı teröristlerin karşısında sergilediği tarihi duruş, asla hafızalarımızdan silinmeyecektir. 'İman varsa imkan da vardır.' diyen Safiye Bayat'ın sözleri, vatan ve bayrak uğruna verilen mücadelenin özeti gibiydi." dedi.

"Her zaman gazilerimizin yanındayız"

Bakan Kaya, bu aziz vatana sahip çıkan gazilerin, devlet ve hükümet olarak hiçbir maliyet hesabı yapmaksızın her zaman yanında olmaya devam edeceklerini, bunun hem ahlaki hem de vicdani bir sorumluluk olduğunu vurguladı.

Kaya, 15 Temmuz gecesi hiçbir hesap yapmadan vatan savunmasına koşanların, kendilerinin de hizmet konusunda hiçbir hesap yapmadan, her zaman emrinde olacaklarını ifade etti.

Gazilere hizmet etmenin kendileri için en büyük ibadet ve saadet olduğunu aktaran Kaya, "Peygamber Efendimiz, 'Gazaya giden kimsenin ailesini görüp gözeten kimse de bizzat gaza etmiş gibi ecre mazhar olur.' buyurmuşlardır. İnanın sizlere bu aşkla hizmet etmek bizim için en büyük ibadet ve en büyük saadettir. Çünkü siz değerli gazilerimiz önce Rabbimizin sonra milletimize ve bizlere emanetisiniz. Ekonomik, sosyal ve kültürel haklarınızın iyileştirilmesi konusunda hiç tereddüt etmeden atılması gereken her adımı atıyoruz, atmaya da devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin, kardeşlik duygularını güçlendirerek 2023 hedeflerine emin adımlarla yürüyüşünü sürdüreceğini belirten Kaya, şöyle devam etti:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettikleri gibi milletimiz gazi bir millettir. Gazi milletimizin emaneti olan bu topraklarda barışın, istikrar ve güvenin adresi olmayı, vatanın bölünmez bütünlüğünü korumayı sürdüreceğiz. Bugün vatanımıza kasteden düşmanlar, her koldan saldırılarını sürdürüyorlar. Yurdun her köşesinde, kahraman asker, polis ve korucularımız milletimizin de duasıyla teröristlere dağları, ovaları dar etmektedir. İçeride veya dışarıda, nerede olurlarsa olsunlar onları bulup yok edene kadar terörle mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir. Tek tek hepsinin üstesinden geleceğiz Allah'ın izniyle. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın."

"Darbeciler, mahkemede adeta bir tiyatro oynuyorlar"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili yargı sürecinin devam ettiğini, devlet ve hükümet olarak çeşitli illerde açılan davaları yakından takip ettiklerini ifade etti.

Bu davaları, şehitlerin ve gazilerin emaneti olarak gördüklerini anlatan Kaya, şunları söyledi:

"Ben de Silivri'de görülen davayı izledim. Orada sizlerle, şehit yakınlarımızla birlikte yüce Türk adaletine olan güvenimizi seslendirdik. Darbeciler, mahkemede adeta bir tiyatro oynuyorlar. 15 Temmuz gecesi, millete silah doğrultan, insanlarımızı katleden, ülkemizi parçalamak isteyenler onlar değilmiş gibi davranıyorlar. Dürüstlükten, cesaretten, insanlıktan eser yok yüzlerinde ve hallerinde. Bu tavırları bize neyi gösteriyor biliyor musunuz? Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi 15 Temmuz gecesi yaptıkları planlanmış, üzerinde yıllarca çalışılmış bir hainlikti. İçlerinde aldanan olamaz mı? Olabilir. Ancak genel olarak söylüyorum. İşledikleri cinayetleri bir anlık cinnet ya da olayların akışına kapılmak olarak açıklama şansları kalmamıştır. Ortada ülkemize yapılmış bir saldırı, alçak cinayetler ve vatana ihanet vardır. Bilmezden gelerek, kendilerince senaryolar yazarak bu işten sıyrılma çabaları beyhudedir."

Kaya, 15 Temmuz'da şehit olan vatandaşların acısının çok derinden yaşadıklarını, gazilere yapılanların unutulmayacağını anlatan Kaya, "O gece yaşananlar bir oyun ya da tiyatro değildi. Akan kanımız gerçekti. Gözyaşımız gerçekti. Şimdi sıra bunların hesabının sorulmasına geldi. Ve bu hesap hukuk yoluyla, adaletli bir şekilde sorulacak. Bu gerçekten kaçış yok onlara, yaptıklarının bedelini ödeyecekler." dedi.

Türk adaletinin darbecilere hak ettikleri cezayı vereceğini anlatan Kaya, milletin bu davalarını "bir onur meselesi" olarak görüp yakından takip etmeye devam edeceklerini belirtti.

İstanbul Valisi Vasip Şahin ise 15 Temmuz'da İstanbul ve Ankara başta olmak üzere tüm Türkiye'de yüz binlerce kişinin sokağa çıktığını belirterek, FETÖ'nün hain darbe planını engellemek için şehit olanlara ve gazilere minnettar olduklarını aktardı.

Şahin, şehitlik mertebesine yükselenler ile gazilere tüm Türk milletinin gıptayla baktığını ifade ederek, "Bu millet, bu devlet size sonsuza kadar şükrandır. Her zaman sizin yanınızda olmak zorundayız. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Betül Sayan Kaya bu konuda çok gayret sarf ediyorlar. Ben buna şahidim. Bizler de İstanbul Valiliği olarak sizlere elimizden gelen hizmeti sunmaya çalışıyoruz." diye konuştu.